Savaşların kadın psikolojisi üzerindeki etkileri nelerdir?
HAZIRLAYAN: SÜMEYYA TURAN / DOĞRUHABER
Savaşlardan en çok zarar gören kadınlardır. Erkekler ellerine silah alıp fiili olarak savaşıyorlar, yaralanıyorlar, ölüyorlar. Ama kadınlar, erkekleri savaşa hazırlıyorlar. Erkeklerin ardından onları bekliyorlar. Hasret çekiyorlar. Çocuklarına bir başına bakıyorlar. Eğer erkek savaştan yaralı gelmişse bir ömür onun yoldaşı oluyor. Kadın, derdine derman olmaya çalıyor. Savaşta şehit olmuşsa yine bir boyu acısını kalbine gömüyor. Onun özlemini duyuyor. Eğer savaş başarısız olmuşsa ülkeleri işgal edilip sürgün edilirlerse kadının çilesi ikiye katlanır. Mülteci kamplarında ve ya sığındıkları ülkenin şartlarında ne kadar yardım gelirse gelsin çocuklarına iyi bir eğitim veremediği için, yerleşik bir düzeni olmadığı için kadın hep bütün yükü sırtına yüklenendir. Savaşın asıl yaralıları kadınlardır, yürekleri yaralıdır onların. Bunu erkekler anlayamaz. Onlara saldıranlar üzerlerine bomba yağdıranlar hiç ama hiç anlayamaz. Tuğçe Öksüz
İç savaş, dış savaş, soğuk savaş, psikolojik savaş. Adları değişse de hepsi savaştır. Savaşın en büyük mağdurları kadın ve çocuklardır. Yapılan araştırmalara göre savaşlar da erkeklerin, kadınlara göre duygularını daha iyi kontrol ettikleri ve daha dayanıklı olup çözüm odaklı düşündükleri; çaresizlik, umutsuzluk, korku, içsel travma bütün bu duyguları içinde biriktiren ise kadınlar olarak görülmüştür. Suriye de, Arakan da, Myanmar da, Filistin de ve daha birçok ülke de savaşlar devam etmektedir. Suriye den ülkemize gelen kadınları ve çocuklar görüyoruz. Erkeklerden çok kadınların hayat mücadelesi için de olduklarını, toplumun onları ötekileştirdiğini, onları değersiz gördüğüne hepimiz şahidiz. Çünkü Türkiye de yaşıyoruz. Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu hala savaşın için de Nusaybin, Sur darmadağın edildi. Halk, Necip Fazıl mısraların da der ya hani öz yurdunda garipsin öz vatanında parya. Aynen öyle oldu. Ne yazarak yazalım, ne çizersek çizelim, milyonlarca savaşta mağdur hüzünlü kadınlar temalı fotoğraf çekelim hiçbir söz, resim, kalem bize bir kadının kalbini anlatamaz. Hepimiz elimize pankart alıp savaşa hayır diyoruz. Sosyal medyadan milyonlarca tiwit atıyoruz, hatta güzellik yarışmalarında bile kadınların söyledikleri klişe bir cümle vardı. Bu ödülü dünya barışı için alıyorum diye. Kadınların özgür olduğu bir dünya için diye. Öyle bir dünya henüz yok ama umarım ilerde bütün bu acılar diner. Sevgi, saygı, barışı, merhamet dolu bir dünya umut ediyorum. Zeynep Tokgöz
Doğrusunu söylemek gerekirse empati bile kuramıyorum. Çünkü savaş olmasa bile kadın olmak başlı başına zordur. Sorumlulukları he zaman daha çoktur. Evlatlarını bir arada tutmak bir yana savaşın açlık ve yokluklarına karşı durmak, eşini cepheye göndermesi ise daha da zor olur. Kadın hem anne olur hem baba. Maalesef günümüzde kadına reklam malzemesi olarak bakılıyor. Kadın hayasızca kullanılıyor. Bu bakış açışı savaşta iki kat artıyor. Kadınları kanırıyorlar. Zavallı kadınlar bir yandan yoklukla savaşıyorlar. Bir yandan da namuslarını korumaya çalışıyorlar. Bütün yaşananlar kadını psikolojisini bozuyor ve bazı kadınlar bu yoksulluğu, baskıları kaldıramayıp intihar ediyorlar. Meryem Gündüz