• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...

EKONOMİ SERVİSİ

İstanbul Haliç Kongre Merkezinde Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından Türkiye İş Ahlakı Zirvesi`17 düzenlendi. Zirveye HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, İGİAD Başkanı Ayhan Karahan, Başbakan Başdanışmanı Adnan İnanç, Milli Eğitim Eski Bakanı Ömer Dinçer, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş ve çok sayıda davetli katıldı.

Bu Algıyı Bizim Değiştirmemiz Gerekiyor

Zirvede konuşan Mahmut Arslan, İGİAD`ın zirve teması olan iş ahlakı konusunu çok önemli bulduğunu belirtti. İş ahlakı denildiği zaman kamuoyunda genel olarak işçinin ahlakı gibi bir algının oluştuğunu vurgulayan Arslan, “Bu algıyı bizim değiştirmemiz gerekiyor. Aslında iş ahlakının tanımını yapmamız için çalışma hayatının ve endüstriyel ilişkiler sisteminin tamamını incelememiz gerekiyor. Bir ahlaktan bahsedeceksek iş ahlakının sadece çalışanlar açısından değil kapsamlı olarak ele alınması gerekir” diye konuştu.

Batıdaki İş Ahlakıyla Bizim Aramızdaki Farkı Ortaya Koymamız Gerekiyor”

Arslan, “İş ahlakı tanımını yaparken hangi medeniyetin, hangi dünyanın, hangi değerlerin mensupları olduğumuza bakarak ahlaki esasları da ona göre şekillendirmemiz gerekiyor. Dünyada gerçek kabul edilen küreselleşmenin önümüze koyduğu argümanları kullanarak bir tanıma gidersek, bu hem medeniyetimize hem de değerlerimize haksızlık olur. O yüzden batıdaki iş ahlakıyla bizim aramızdaki farkı ortaya koymamız gerekiyor” dedi.

“Kendi Medeniyetimizden Yola Çıkarak Ahlakı Konuşmalıyız”

“Kendi medeniyetimizin, kendi referanslarımızın, kendi tarihsel birikimimizin bize sağladığı müktesabattan yola çıkarak iş ahlakını konuşmamız gerekiyor” diye konuşan Arslan, “İki büyük kutsalımızın bulunduğu bölge olan Mekke-i Münevvere ve Medine-i Münevvere`de modern köleliğin devam ettiği bir bölgeden bahsediyoruz. Hala Suudi Arabistan gibi körfez ülkelerinin tamamında Suudi Arabistan vatandaşı olmayanların hakları yok. Allahın en kutsal mekanının olduğu yerlerde bile işçinin, insanın adı yok. Modern köleliğin maalesef devam ettiği bir Suudi Arabistanda görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yeni Bir Model Oluşturmamız Gerekiyor”

Mevcut durumun doğru bir şekilde analiz edilerek çözülmesi gerektiğini belirten Arslan, “Kendi medeniyet değerlerimizden, referanslarımızdan yola çıkarak ve yeni bir dünyayı inşa edecek olan en temel 2 temel kurum olan işverenler ve işçilerle birlikte bir model oluşturabilir miyiz? Buna yasal olarak hiçbir engel yok” açıklamasında bulundu. Arslan, “7 yıldır bütün kaygım, gayretim, çabam işverenlerle bir araya gelerek bir model oluşturabilir miyiz oldu. Çünkü esas olan bizim kendi kültürümüzü, kendi değerlerimizi, kendi medeniyetimizin ve coğrafyamızın bütün müktesabatından yararlanarak yeni bir modele ihtiyacımız olduğuna inandığım için bu çaba içerisinde oldum” şeklinde konuştu.

“Birlikte Oturup Bir Model İnşa Edelim”

İşverenlere çağrıda bulunan Arslan, “Lütfen birlikte oturup bir model inşa edelim. Bu model yalnızca bizim için değil, bütün insanlık için olacaktır. Bu model, belki de İslam dünyası için bir model olacaktır.  Kuruluşlarımızla birlikte çalışıp bir model ortaya çıkarabiliriz” sözlerini kullandı. Zirvede konuşan Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, “Üretimde iş ahlakı gibi önemli bir konunun konuşuluyor ve tartışılıyor olması bizim için çok önemlidir” dedi. Işık, “Sadece iş dünyası veya çalışma hayatındaki ahlak değil, bizim topyekün değerlerimizin mutlaka iyi insan olma, iyi bir Müslüman olma, iyi bir aile ferdi, iyi bir vatandaş olma, kısacası iyi bir insan olma gayretimizi artırma sorumluluğumuz var. Bu sadece Türkiye`nin değil tüm dünyanın en fazla önemle üzerinde durması gereken bir konudur” ifadelerini kullandı.Türkiye İş Ahlakı Zirvesi

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, İGİAD tarafından düzenlenen Türkiye İş Ahlakı Zirvesi`17 toplantısında, iş ahlakı denildiği zaman kamuoyunda genel olarak işçinin ahlakı gibi bir algının oluştuğunu vurgulayarak, “Bu algıyı bizim değiştirmemiz gerekiyor. Bir ahlaktan bahsedeceksek iş ahlakının sadece çalışanlar açısından değil kapsamlı olarak ele alınması gerekir” diye konuştu.

EKONOMİ SERVİSİ

İstanbul Haliç Kongre Merkezinde Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından Türkiye İş Ahlakı Zirvesi`17 düzenlendi. Zirveye HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, İGİAD Başkanı Ayhan Karahan, Başbakan Başdanışmanı Adnan İnanç, Milli Eğitim Eski Bakanı Ömer Dinçer, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş ve çok sayıda davetli katıldı.

Bu Algıyı Bizim Değiştirmemiz Gerekiyor

Zirvede konuşan Mahmut Arslan, İGİAD`ın zirve teması olan iş ahlakı konusunu çok önemli bulduğunu belirtti. İş ahlakı denildiği zaman kamuoyunda genel olarak işçinin ahlakı gibi bir algının oluştuğunu vurgulayan Arslan, “Bu algıyı bizim değiştirmemiz gerekiyor. Aslında iş ahlakının tanımını yapmamız için çalışma hayatının ve endüstriyel ilişkiler sisteminin tamamını incelememiz gerekiyor. Bir ahlaktan bahsedeceksek iş ahlakının sadece çalışanlar açısından değil kapsamlı olarak ele alınması gerekir” diye konuştu.

Batıdaki İş Ahlakıyla Bizim Aramızdaki Farkı Ortaya Koymamız Gerekiyor”

Arslan, “İş ahlakı tanımını yaparken hangi medeniyetin, hangi dünyanın, hangi değerlerin mensupları olduğumuza bakarak ahlaki esasları da ona göre şekillendirmemiz gerekiyor. Dünyada gerçek kabul edilen küreselleşmenin önümüze koyduğu argümanları kullanarak bir tanıma gidersek, bu hem medeniyetimize hem de değerlerimize haksızlık olur. O yüzden batıdaki iş ahlakıyla bizim aramızdaki farkı ortaya koymamız gerekiyor” dedi.

“Kendi Medeniyetimizden Yola Çıkarak Ahlakı Konuşmalıyız”

“Kendi medeniyetimizin, kendi referanslarımızın, kendi tarihsel birikimimizin bize sağladığı müktesabattan yola çıkarak iş ahlakını konuşmamız gerekiyor” diye konuşan Arslan, “İki büyük kutsalımızın bulunduğu bölge olan Mekke-i Münevvere ve Medine-i Münevvere`de modern köleliğin devam ettiği bir bölgeden bahsediyoruz. Hala Suudi Arabistan gibi körfez ülkelerinin tamamında Suudi Arabistan vatandaşı olmayanların hakları yok. Allahın en kutsal mekanının olduğu yerlerde bile işçinin, insanın adı yok. Modern köleliğin maalesef devam ettiği bir Suudi Arabistanda görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yeni Bir Model Oluşturmamız Gerekiyor”

Mevcut durumun doğru bir şekilde analiz edilerek çözülmesi gerektiğini belirten Arslan, “Kendi medeniyet değerlerimizden, referanslarımızdan yola çıkarak ve yeni bir dünyayı inşa edecek olan en temel 2 temel kurum olan işverenler ve işçilerle birlikte bir model oluşturabilir miyiz? Buna yasal olarak hiçbir engel yok” açıklamasında bulundu. Arslan, “7 yıldır bütün kaygım, gayretim, çabam işverenlerle bir araya gelerek bir model oluşturabilir miyiz oldu. Çünkü esas olan bizim kendi kültürümüzü, kendi değerlerimizi, kendi medeniyetimizin ve coğrafyamızın bütün müktesabatından yararlanarak yeni bir modele ihtiyacımız olduğuna inandığım için bu çaba içerisinde oldum” şeklinde konuştu.

“Birlikte Oturup Bir Model İnşa Edelim”

İşverenlere çağrıda bulunan Arslan, “Lütfen birlikte oturup bir model inşa edelim. Bu model yalnızca bizim için değil, bütün insanlık için olacaktır. Bu model, belki de İslam dünyası için bir model olacaktır.  Kuruluşlarımızla birlikte çalışıp bir model ortaya çıkarabiliriz” sözlerini kullandı. Zirvede konuşan Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, “Üretimde iş ahlakı gibi önemli bir konunun konuşuluyor ve tartışılıyor olması bizim için çok önemlidir” dedi. Işık, “Sadece iş dünyası veya çalışma hayatındaki ahlak değil, bizim topyekün değerlerimizin mutlaka iyi insan olma, iyi bir Müslüman olma, iyi bir aile ferdi, iyi bir vatandaş olma, kısacası iyi bir insan olma gayretimizi artırma sorumluluğumuz var. Bu sadece Türkiye`nin değil tüm dünyanın en fazla önemle üzerinde durması gereken bir konudur” ifadelerini kullandı.