Kur'an Nesli Platformu tarafından "Kur'an Pınarı Sınavı" temasıyla 3 ayrı kategoride umre ödüllü sınav Türkiye genelinde 46 ilde ve 100'ün üzerinde merkezde sınav başladı.

Diyarbakır'da 6 merkezde yapılan sınava birinci kategoriden bin 500, ikinci kategoriden 600, üçüncü kategoriden de bin 700 kişi katıldı. Saat 10.30'da başlayan sınava, birinci ve ikinci kategoriden 2 bin 100 çocuk katıldı.

Velileriyle birlikte sınav merkezine gelen çocuklar, sınıflarına geçerek sınava girdi.

Sınav hakkında İLKHA'ya konuşan çocuklar, sınavı çok anlamlı bulduklarını ve sınava çalıştıkları kitaptan öğrendiklerini hayatlarında uygulamaya çalışacaklarını söylediler.

Sınava katılan çocuklardan Rabia Nur Alçin (13), sınav kitabından çok istifade ettiğini belirtti.

Sınavı çok anlamlı bulduğunu ifade eden Alçin, herkesin Kur'an'a göre yol alması gerektiğini ifade etti.

Sınava girmesindeki amacının ödül olmadığını dile getiren Alçin, "Bazıları bu sınava hediye için giriyor, ama ben bu sınava bu surelerin anlamını öğrenmek ve kendimi değerlendirmek için girdim. İnsanlar Kur'an'a göre gitmelidir. Kim Kur'an'a göre giderse cennete girer. Bazılarımız Kur'an'a göre değil de kendi zihinlerindeki batıl inançlarla yola çıkıyorlar, Allah'ın istemediği şeyleri yapıp yola çıkıyorlar, onlar yaptıklarının iyi olduğunu zannediyorlar ama öyle değil. Bizim Kur'an'a göre yol almamız lazım." dedi.

Hayrunnisa Sancar (11) ise Kur'an'ı öğrenmenin önemine değindi.

"Kur'an okumalıyız, okurken de mealini de okuyarak anlamalıyız"

Sınava çalıştığını söyleyen Sancar, "Kitabı İki kere okudum. Aslında ben geçen seneler de sınava katıldım. Bu sene de girmek istedim, bu sene bir şeyler kazanmak istiyorum. Hz. Âdem'in kıssasını birkaç defa okudum. Kitap çok güzel bir kitaptı. Kur'an'ı okumalı, okurken de mealini de okuyarak bunu anlamalıyız. Onların bu sınava katılmalarını isterim. Bu sınav çok güzel ve insanları İslam'a daha da yaklaştırıyor." ifadelerini kullandı.

Sınava hazırlanarak Kur'an'ı daha iyi anladığına vurgu yapan Yusuf Çelik (13) de bu sınav ile elde edilen bilginin çok önemli olduğunu söyledi.

"Kazanmasam hiçbir şekilde üzülmem çünkü Kur'an-ı Kerim'i anlamayı elde ettim"

Sınavı kazanacağına inancının tam olduğunu ifade eden Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

"Verilen kitabı okudum, çalıştım. İnşallah ben de kazanırım, arkadaşlar da kazanır. Kaydımı yaptıktan sonra aldığım kitabı okumaya başladım. Her akşam boş vakitlerimde kitabı okuyordum, okudukça kavramaya çalışıyordum. Her zaman nasıl bir sınav olacağını düşünüyordum, ona göre hazırlık yapıyordum. Kitapta Kur'an Kerim'in bazı sureleri ayetleri vardı, bu ayetlerin bazılarının Arapçasını ezberleyebildim, ne anlama geldiğini öğrendim. Bu kitabı okuyarak Kur'an'ı Kerim'i daha iyi anladım, içindeki bilgileri öğrendim. Önemli olan kazanmak değil, öğrenebilmektir. Kazanmasam da hiçbir şey olmaz, hiçbir şekilde üzülmem, çünkü daha iyi bir şeyi, Kur'an-ı Kerim'i öğrenmeyi elde ettim. Bunları öğrenmek bana göre güzel bir hediyedir. İyi ki bu sınava girdim."

Sınavın önemli bir sınav olduğunu dile getiren Abdullah Pektaş (14) da sınavın kaybedeninin olmadığını ifade ederek, çalıştığı sınav kitabından çok şey öğrendiğini belirtti. (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz, Abdurrahman Tetik - İLKHA)