HABER MERKEZİ / DOĞRUHABER

YGS/LYS yerine getirilen YKS sisteminin ilk oturumunda Din Kültürü dersinden soru sorulmayacak olması, ikinci oturumda ise soru sayısının azaltılacak olması kamuoyunda tepkilere neden oldu. Sınav sisteminde yer almayan bir din dersinin işlevsiz hâle geleceğini dile getiren eğitimci ve veliler, bu durumun bir an önce düzeltilmesi için yetkililerin harekete geçmesini istedi. Üniversitelere giriş için getirilen YKS`de tarih, felsefe, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin önemi kalmıyor; coğrafya dersinin önemi azalıyor. Çünkü bu dersler bütün öğrencilerin girdiği daha önceki YGS yerine geçecek ve sadece Türkçe ve Matematiği kapsayan yeni sınavda (I. Oturum) diğer dersler yer almayacak. LYS yerine geçecek alan sınavı olan YKS (II. Oturum)  ise SAYISAL alanı, Fen-Matematik; EŞİT AĞIRLIK alanı, Matematik- Edebiyat -Coğrafya; SÖZEL alanı, Türkçe-Edebiyat-Tarih- Coğrafya, Felsefe ve Din Kültürü derslerini kapsıyor. Yani TARİH, FELSEFE ve DİN KÜLTÜRÜ dersi ile öğrencilerin yaklaşık %20`si (SÖZELCİLER) muhatap olacak. Coğrafya dersi ise sadece eşit ağırlık öğrencilerine sorulacaktır. Kısaca; Tıp, Mühendislik, Hukuk, Siyasal, İşletme, İktisat ve birçok öğretmenlik bölümlerini tercih edeceklere TARİH, FELSEFE ve DİN KÜLTÜRÜ DERSİ sorulmayacak.

İHL ve SOSYAL BİLİMLER AĞIRLIKLI LİSELER DEZAVANTAJLI OLACAK

Konu ile ilgili yazılı açıklama yapan Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) Genel Başkanı Ahmet Akça; “İHL`lerde ve Sosyal Bilimler Ağırlıklı liselerde sayısal alanı oluşturan matematik, fizik, kimya, biyoloji dersi saatlerinin sayısı Fen ve Anadolu liselerinin sayısal bölümlerine göre daha azdır. Yeni sistemde ikinci oturumda sorulacak sorular, fen bilimleri alanında eğitim görmüş lise öğrencilerine gereğinden fazla haksız avantaj sağlamaktadır. İlk oturumda sosyal bilimler alanından sorulacak soruların sosyal puanıyla ikinci oturumdaki fen bilimleri alanında sorulacak soruların fen bilimleri puanı arasında bir dengelenme sağlanabilir. Aksi takdirde İHL`ler ya sayısal alana baştan hiç yönelmeyecekler ya da bu alanda ciddi bir desteğe ihtiyaç duyacaklardır ki bu durum, eski zamanda bir zulüm uygulaması hâline getirilmiş olan katsayı adaletsizliğine benzer mağduriyetlerin yaşanmasına yol açabilecektir.” ifadelerini kullandı.

COĞRAFYA, TARİH, DİN KÜLTÜRÜ GİBİ DERSLER GEREKSİZ HÂLE GELECEKTİR

Yeni sınav sisteminin puanlarının 4 temel kategoride tasnif edildiğini söyleyen Akça, “Bunlar sayısal, eşit ağırlık, sözel ve dil puanlarıdır. Tercihi sayısal alan olan bir öğrenci için daha 9. sınıftan itibaren Coğrafya, Tarih, Felsefe grubu, Din Kültürü gibi dersler gereksiz hâle gelecektir. Aynı şekilde bir eşit ağırlık öğrencisi için de, Fizik, Kimya, Biyoloji, Tarih, Felsefe ve Din Kültürü dersleri gereksiz hâle gelecektir.” dedi.

ÖĞRENCİLER DİN DERSİNDEN DE SORUMLU TUTULARAK SORUN ÇÖZÜLEBİLİR

ÖZDER tarafından sorunun giderilmesi için hazırlanan çözüm önerilerinde ise şu açıklamalara yer verildi: “Sözel, Sayısal, Eşit Ağırlık ile Yabancı Dil alanlarının tek zorunlu ve ortak dersi olan Din Dersi de bütün adayların girdiği baraj sınavında (1. Oturum) Türkçe ve Matematik ile birlikte sorulabilir. Hatta diğer dersler için gelen eleştiriler de dikkate alınarak YGS`de olduğu gibi bu testteki ders sayısı artırılarak tartışmalar bitirilebilir. Adayların yönelimlerine göre girdiği tüm alan sınavlarında (2. Oturum) Din Dersi sorularına yer verilebilir. Böylece tüm Sözel, Sayısal, Eşit Ağırlık ile Yabancı Dil öğrencileri Din Dersinden de sorumlu tutularak sorun çözülebilir.”

DİN KÜLTÜRÜ, TARİH VE FELSEFE SORULARINI TÜRKÇE TESTİ İÇİNDE SORMA GARABETİ

YÖK Başkanı Yekta Saraç`ın geçen hafta medyaya yansıyan "Türkçe testimizde coğrafya, tarih, din veya felsefe veya biyoloji alanından seçilmiş bir metin üzerinde Türkçenin kullanımını sorgulayacağız. Benzer şekilde matematik testinde ise örneğin fizik, kimya veya coğrafya alanlarında sayısal yeterlilikleri sorgulamak istiyoruz. 'Birtakım dersler önemsiz, birtakım dersler önemli' noktasından hareket kesinlikle yoktur." şeklindeki açıklaması, eğitimciler tarafından, kamuoyu tepkisini yatıştırmak için bulunmuş bir yanıltma yolu olarak değerlendirildi. Eğitimcilere göre kendi bütünlüğü içinde sorulmayan bir Din Kültürü Dersi, gayri resmi olarak müfredat dışı kalacaktır. Eğitimciler YÖK`ün; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın ortaya koyduğu dindar nesil hedefi ve müfredattan sorumlu tutma isteğine karşı bir girişim içinde olduğunu düşünmektedirler.