• DOLAR 32.563
  • EURO 34.862
  • ALTIN 2418.351
  • ...
Bunun izahı yok ALLAH`TAN KORKUN
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Başı ve sonu kumpaslarla dolu olan dosyalardan yargılanıp ağır hapis cezasına çarptırılan 28 Şubat, Sivas, İslami Hareket ve Hizbullah dosyalarından yargılanıp 27 yıldır zindanlarda olanlara ADALET bir türlü gelmedi. Kimisi Devlet Bahçeli`nin, kimisi de Kemal Kılıçdaroğlu`nun ricası ile serbest bırakıldı. Yaşanan mağduriyeti ve çifte standartı gazetemize değerlendiren Mazlum-Der Genel Sekreteri Av. Kaya Kartal, Yusufi-Der Başkanı Av. Mirhan Özbekli ve 86 yaşında olup 26 yılını zindanda geçiren Sivas davası mağdurlarından Ahmet Turan Kılıç`ın oğlu Necdet Kılıç, başta Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanların birçok mağduriyetin olduğunu ifade ettiğine ama bu mağduriyetin giderilmesi yönünde adım atılmadığına dikkat çekti.

“HER DÖNEMİN MAĞDURLARI DİNDARLAR”

Her dönemin bazı mağdurları olduğunu, ama her dönemde mağdur edilip mağduriyeti giderilmeyen tek kesimin dindar kesim olduğunu belirten Yusufi-Der Başkanı Av. Mirhan Özbekli, “Her dönem bazı gruplar mağdur ediliyor. Ama her dönemde mağdur edilip hiçbir dönemde mağduriyetleri giderilmeyen kesim dindar kesimdir. Maalesef bu konuda ciddi sorunlar yaşıyoruz. Ankara`da başa kim gelirse gelsin bu konudaki mağduriyetlerin giderilmesi noktasında adım atmıyor. İkinci olarak diğer grupların dünyada, Türkiye`de onlara yakın duran medyaları, tarafları var. Bunlar kamuoyu oluşturabiliyor. Ankara da yargı da bu tepkileri bir şekilde dikkate alıyor. Ama en çok tartışılması gereken nokta da şu ki gözaltı aşamasında, delilleri toplama aşamasında, soruşturmanın başlatılması aşamasında bu konularla ilgilenen kurum ve şahıslar çok da dikkatli hareket etmiyor. Ciddi anlamda delil var mı yok mu çok da önemsemiyor. Mesela Hizbullah dosyalarında, Sivas dosyalarında ve daha birçok dosyada delil yoktu ama dosyalar oluşturularak hükmü esas alınmayacak delillerle karar verdiler. Yargıtay da bu kararları onadı. Özellikle Ankara`nın bu konudaki tavrı da eleştirilebilir. Cumhurbaşkanı da, Başbakan da, Bakanlar da çıkıp birçok mağduriyetin olduğunu söylüyorlar ama bu mağduriyetin giderilmesi yönünde adım atılmıyor. Artık bizde bu yönde olumlu bir adım atılacağı yönünde umut da yok.” diye konuştu.     

Av. Mirhan Özbekli

“ADALET, HEPİMİZ İÇİN KIRMIZI ÇİZGİ OLMALIDIR”

“Bakış açımız kısaca şu; eğer bir soruşturma başlatılacaksa gerçekten hukukun aradığı delillerin mevcut olup olmadığına bakılmalı.” Diyen Özbekli, şöyle konuştu. “Kimliği ve dünya görüşü ne olursa olsun insanlarımızın hukuk dışı uygulamalarla mağdur edilmesine şiddetle karşıyım. Bu hepimiz için uyulması zorunlu bir çizgidir. Çünkü bu konuda duyarlı olabilirsek birçok mağduriyet yaşanmayacak ya da önüne geçeceğiz. Geçmişte mağduriyet yaşanmışsa da herkes bu konuda hemfikirse o zaman bu mağduriyetlerin giderilmesi için adım atılmalı. Bunun zor bir tarafı da yok. Hukuk bu konuda ne şekilde hareket edileceğini ve sınırlarını belirlemiş. Yine siyaseten de atılması gereken adımlar var. Mecliste iktidar istediği yasayı çıkarabiliyor. Çünkü o yeterliliğe sahip. Son olarak bu anlamda bundan sonra en azından mağduriyetlerin yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınması ve net bir şekilde ortaya konulması gerekiyor. Ama ne yazık ki şu ana kadar bu da yapılmış değil.” 

“YETKİLİLER SAMİMİ İSE BU KONUDA BİR ADIM ATMALIDIRLAR”

25 yıldan fazladır kumpaslarla cezaevinde tutulan 28 Şubat mağduru Müslümanların olduğunu belirten Mazlum-Der Genel Sekreteri Avukat Kaya Kartal ise, “Elbette birilerinin tahliye olmasından rahatsızlık duymayız, bilakis mutlu oluruz. Haksız yere hangi kesimden olursa olsun gözaltına alınmış veya tutuklanmış ise zulümdür. Kime yapılırsa yapılsın zulümdür. 20-25 yıldır haksız yere cezaevlerinde yatan 28 Şubat mağduru Müslümanlar var. Bunlarla ilgili çokça sözler verilmiş olmasına rağmen, neredeyse her kesimin üzerinde ittifak edip haksızlığa uğratıldıklarını ifade ettiği mağdurlar için hala bir adım atılmadı. Hatırladığım kadarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın 2010 yılından beri bununla alakalı sözleri var, ama bunca söyleme rağmen bir adım atılmış değil. Defalarca ifade ettik, aileler artık tahammül sınırlarını geçmiş, mahpuslar da içerde duramayacak hale gelmiş. Dışarda yaşanan bütün olumsuzluklar onları etkiliyor. Değişen cezaevi idareleri bile sıkıntı oluyor. FETÖ tutukluları sebep gösterilerek hakları kısıtlanıyor, cezaevinde mağdur ediliyorlar. Yani bırakın tahliye olmalarını ellerindeki haklar bile alınıyor. Artık hükümet yetkilileri samimi ise bu konuda bir adım atmalıdır. Çünkü ellerinde gerekli yetki ve imkan var. Bunun geçiştirilerek, mazeret üretilerek ertelenecek bir durumu kalmadı ortada.” şeklinde konuştu.

Av. Kaya Kartal

“BU ÜLKEDE HERKESE BAHAR GELDİ, SADECE MÜSLÜMANLAR HARİÇ”

Adaletin sadece 28 Şubat mağduru olup İslami davalardan yargılanan Müslümanlara uğramadığına dikkat çeken Kartal, “Bu ülkede herkese bahar geldi adeta, sadece Müslümanlar hariç. Burada kendisini muhafazakar olarak tanımlayanların sessizliği de üzüntü vericidir. Bununla beraber kendisini Müslüman olarak dillendiren, o tabana dayayan siyasiler de maalesef bu konuda duyarsız. Defalarca ifade ettik, bu dosyalar tarafsız mahkemelerde tekrar açılsa, incelense yüzde 90`nı beraatla sonuçlanacak dosyalar. Kimseden bu noktada bir iltimas beklentimiz yok. Sadece hukukun işletilmesini istiyoruz. Hukuk gerçek anlamda işletildiği zaman bu mağdurların tamamı aklanır zaten. Ama bunun için bile bir adım atılmadı bugüne kadar. Artık bu mağduriyetlerin giderilmesi noktasında gereken adımın atılmasını bekliyoruz.” dedi.

“BABAM 86 YAŞINDA VE 26 YILDIR İFTİRA SONUCU CEZAEVİNDE“

 86 yaşında olup 26 yıldır kumpasla cezaevinde tutulan ve türlü hastalıklarla boğuşan Sivas davası mağdurlarından Ahmet Turan Kılıç`ın oğlu Necdet Kılıç, babasının suçsuz yere bir iftirayla cezaevinde çürüdüğünü dile getirerek, “Olaylarla ilgisi olmadığı halde bir komiserin iftirası sonucu babam 26 senedir cezaevinde yatıyor. Babamın olaylarla alakasının olmadığına dair 10-15 tane şahidi varken, onu suçlu ilan ettiler ve babama, Mahkeme önce 15 yıl verdi, sonra cezasını az bulup itiraz ettiler ve düzeni yıkmak suçlamasından idamlık mahkûm oldu. Yani adamın hiçbir ilgisi olmadığı halde bir komiserle yaşadığı hadise yüzünden idamlık mahkûm oldu. Bizim mahallede yaşayan biri olaylarla uzaktan yakından alakası olmayan bir genç idama mahkum edildi bu dosyada. Neyi nasıl anlatalım, kime anlatalım bilmiyorum.” diye ifade etti.

SUÇLULAR DIŞARDA, SUÇSUZ OLAN İNSANLAR İÇERDE?”

Babasının 26 yıldır haksız yere cezaevinde tutulduğunu ve cezaevinde ölümün eşiğine geldiğini ifade eden Kılıç, “Sayın Cumhurbaşkanı, Sivas'a geldiğinde, Sivas olayları mağdurlarından birisinin çocuğu veya torunu, karşısına geçip ‘Bu olaylardan insanlarımız içerde` dediğinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Biz onların suçsuz olduğunu biliyoruz` dedi. Eğer bu insanlar suçsuzsa neden hala içerdeler? Tekrar yargılanma meselesi birçok kesim için gündeme geldi, fakat babam ve diğer Müslümanlar için gündeme hiç gelmedi. Bu nasıl bir ülkedir ki suçlu olanlar dışarda, suçsuz olan insanlar içerde? Bu insanlar adilce yargılanırsa hepsi beraat ederler ve bir tanesi bile içerde kalmaz.” diyerek yaşanan hukuksuzluğa dikkat çekti.

“BABAM HASTALIĞINDAN DOLAYI GÖRÜŞE ÇIKAMIYOR”

Babasının cezaevinde çok ciddi hastalıklara yakalandığını ve kendi ihtiyaçlarını dahi gideremediğini, ancak arkadaşlarının yardımıyla yaşamını sürdürdüğüne dikkat çeken Kılıç, “Babam kalp hastası, tansiyon rahatsızlığı var, kulakları neredeyse hiç işitmiyor, kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. Ancak orada bulunan arkadaşlarının yardımı ile hayatını idame ediyor. Oradaki insanlarla doğru düzgün iletişim bile kuramıyor. Hatta bazen görüşe bile çıkamıyor. Onun haricinde Almanya'da kaza geçirmişti. Ayağında hiçbir iz kalmadığı halde ateşlenip yatağa düşüyor. Düştüğünde de en az bir ay boyunca kendine gelemiyor. Prostat rahatsızlığı var. Ancak herhalde kanser gibi ölümcül bir hastalık kapmadan dışarı çıkarmayacaklar. Bunun ölümcülü kalmamış. Zaten 75 yaşından sonra bir mahkûm, ihtiyarlıktan dışarı çıkarılır ve cezasını evinde çekmesi sağlanır. Geçmişte Ahmet Necdet Sezer birçok mahkumu ağır hasta olmamasına rağmen affetti. Biz de Cumhurbaşkanı Erdoğan`dan babam ve onun gibi ihtiyacını dahi gideremeyen insanlar için yetkisini kullanmasını istiyoruz. ” ifadelerini kullandı.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir