Önce Samimiyet
Ülkenin, kozmik odasına girecek kadar kadrolaşan bir hükümetin başbakanının ülkesinde başörtüsü zulmü devam ediyor.
Başbakanın ‘dindar nesil yetiştireceğiz’ tartışması MİT’le ilgili haberlerle şu anlık tartışılmasa da uzun zaman sıcaklığını koruyacağına benziyor. Başbakan ‘dindar bir gençlik yetiştirme ‘fikrini muhalefete ve bazı köşe yazarlarına karşı ısrarla
savunmaya devam ediyor. Savunanlar da, eleştirenlerde kısacası herkes ‘nasıl bir gençlik yetiştirmeliyiz’ sorusunu
kendi dünya görüşü ve siyasi duruşuna göre cevaplıyor.
Devlet 90 yıldır kendi belirlediği çizgide faşist, laik, evrimci bir nesil yetiştirdi ve hala yetiştirmeye devam ediyor. Milli eğitim bakanlığı müfredatını; öğrenciye bilgi, beceri, ahlak kazandırma yolunda değil kendi tornasında yontulmuş bir nesil yetiştirmeye adadı.Ve bunu vizyonuna koyup misyon edindi. Vesayetçi yönetimler ise kuran kurslarını kısıtlamakla, başörtüsünü yasaklamakla eğitimdeki askerlerin fişlemeleriyle kendi istediği bir nesil yetiştirdi.
Başbakanın bu fikrine karşı çıkan muhalefet ve köşe yazarları devletin 90 yıldır sürdürdüğü ideolojinin savunuculuğunu yapmaları ise trajikomiktir. Muhalefet ve eleştiri yapılacaksa kendi fikirlerinden başlaya bilirler; çünkü devlet tarafından dayatılan 90 yıllık bir ideolojinin ürünü olduklarını unutmamaları gerekir.
Başbakan ise bu hakkın anayasanın kendisine verdiğini söyleyip 24. Maddeyi işaret ediyor. Anayasanın 24.maddesi “din ve ahlak eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.” diyor. Başbakan muhalefete ve eleştirenlere karşı durmakla beraber samimiyetini de göstermesi çok önemlidir.
Ülkenin, kozmik odasına girecek kadar kadrolaşan bir hükümetin başbakanının ülkesinde başörtüsü zulmü devam ediyor. İlköğretim de başörtülü öğrenciler sürgünler görüyor, bazı illerde hala derse alınmıyor 28 Şubat fişlemelerine maruz kalınıyor. Başbakan kendisine ‘dindar nesil yetiştirme ‘ hakkını anayasanın verdiğini işaret ediyor. Öğrenci aileleri de bu ülkenin anayasasını işaret ediyor. Ama onlar gözaltına alınıyor; galiba hukukun üstünlüğü değil üstünlerin hukuku devam ediyor. 28 Şubatın muhafazakârlar tarafından yapılan versiyonu olsa gerek. Sayın Başbakan veliler kızlarını örtülü olarak eğitmek istediklerine göre onlarda dindar bir nesil derdinde.
Çelişkiler bunlarla sınırlı değil. Dindar bir nesil derdindeyseniz şunlara samimi cevabınızı beklerim; siz dindar nesli İslamın gerçek kaidelerine göre mi yoksa elekten geçirerek mi yetiştirecekseniz? Yetiştireceğiniz neslin müfredatında ılımlı, radikal gibi ayet, hadis ayrımı olacak mı? Yetiştireceğiniz dindar nesil tek bayrak, tek vatan, tek dil, olgularına göre mi? Tek gayeleri dindar bir nesil yetiştirmek olan ve şuan cezaevlerinde ikinci ceza olarak sürgünler yaşayan mahkûmlar ne olacak? Karma eğitim ne olacak? Başörtülü öğrenciler sürgünler yaşayacak mı?
Bunlara samimi cevabınızı beklerim…
Mehmet Şah Yılmaz / Diyarbakır - Yaş:21
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.