• DOLAR 32.575
  • EURO 35.017
  • ALTIN 2430.659
  • ...

ANKARA

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu,   AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız başkanlığında, Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısını görüşmek üzere toplandı. Ekonomi Bakanı Zeybekci toplantıda yaptığı sunumda, Zeybekci, "Rakamlara göre günümüz itibarıyla sadece Müslümanların helal gıda ürünlerine olan harcamaları 1.17 trilyon dolara tekabül etmektedir. Helal belgesi almış olup da tüketilen ürünlerin toplam tutarı da 415 milyar dolardır. Gıda, tekstil, eczacılık ürünleri, kozmetik gibi ürünler ile turizm ve seyahat gibi hizmetleri de buna eklersek 1,9 trilyon dolarlık bir pazara ulaşırız" dedi. Zeybekci, helal sertifikalı ürünlerin yüzde 85'ini gayrimüslümlerin ürettiğini belirterek, bu durumun İslam dünyası açısından kabul edilebilir olmadığını, Türkiye'nin gerekli adımları atması halinde bu alanda etkin ülke haline gelebileceğini kaydetti.

'Belgelendirmeye Gayrimüslim Kuruluşlar Karar Veriyor'

Zeybekci, helal ürün ticaretinin yanı sıra helal belgelendirme pazarı oluştuğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Helal belgelendirmenin yıllık pazar büyüklüğü 6 milyar dolar civarında. Ne yazık ki helal belgelendirmesi gibi dini temelleri olan bir konuda ürünlerin helal olup olmadığına gayrimüslim belgelendirme kuruluşları karar veriyor. Biz bu işe girsek de girmesek de dünyada bir helal pazarı var. Hangi ürünlerin helal olup olmadığına yönelik standartları belirleyecek, belge verecek kuruluşlar da varolacaktır. Türkiye olarak tarihten gelen itibarımız, geniş kültür coğrafyamız ve gelişmiş kalite altyapımızla küresel helal pazarında lider, kural koyucu ve yönlendirici ülke olabiliriz ve hatta olmalıyız. Çünkü ihracat yapacağız."

Bu Kanun Neyin Helal Neyin Haram Olduğuna Karar Vermeyecek

Zeybekci, "Helal gibi hassas bir konuda yanlış anlamalara meydan vermemek gerekiyor. Öncelikle bu kanun, neyin helal neyin haram olduğuna karar vermeyecektir. Zaten tüm Müslümanların üzerinde mutabakat sağladığı ortak standartlar İslam İşbirliği Teşkilatı koordinasyonunda 2010 yılında belirlenmiştir. Dolayısıyla HAK bu standartları esas alacaktır. Üreticilerde helal belgesi almak zorunlu olmadığı gibi helal belgelendirme kuruluşları açısından da HAK'a akredite olmak gibi bir zorunluluk olmayacaktır. Ülkemizde üretim süreçlerinde, tüketim alışkanlıklarının ve ihraç pazarlıklarında bir değişiklik olmayacaktır. Halihazırda zaten bir küresel helal ürün ve hizmet belgelendirme pazarı vardır. Amacımız Türkiye'nin bu pazardan daha fazla pay alması ve liderliğine soyunması” dedi. AA