• DOLAR 34.692
  • EURO 36.648
  • ALTIN 2965.378
  • ...
Mazlum Halepçe Tatvan'da Anıldı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
BİTLİS - Dernek binasında dernek üye, gönüllü ve davetlilerin katılımı ile gerçekleşen program Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Mustazaf halklar ve Halepçe ezgi ve ağıtların da seslendirildiği programda dernek yönetim kurulu üyesi Erkan Yürek'in genelde emperyalistlerin zulüm ve soykırımlarını, özelde ise Halepçe katliamını ele alan bir konuşma yaptı.

Yürek konuşmasında, İnsanlık tarihinin tevhid ile şirkin, hak ile batılın, hayır ile şerrin mücadele tarihi olduğuna dikkat çekerek, "Tevhidin önderleri; Peygamberler, şehidler ve onların mirasçıları olmuştur. Şirkin önderleri ise iblis ve onun takipçileri olmuştur. Tarih; tevhid ile şirk arasındaki mücadele neticesinde birçok kıyam ve kıyımlara şahitlik etmiştir" dedi.

Tarih boyunca, özellikle de yakın tarihte yaşanan bazı katliam ve zulümleri de hatırlatan Yürek, "Azgın Ad kavminin reisi, meşhur İrem bağlarının sahibi Şeddat'ın gaddarlığı, yağmacı Ashab-ı Medyen'in zulümleri, Ebrehe'nin fil ordusu, Ebu Cehil'in şirki, Moğol istilası, Haçlı seferleri, Sırp Miloseviç'in kasaplığı, ABD'nin demokrasi patentli bombaları, Şaron'un Sabra-Şatilla katliamı, Susa'nın yaşadıkları ve Halepçe… Yüzyıllar boyunca Mezopotamya ve Anadolu'yu mesken edinen Kürtler İslam'la tanışıp ısındıktan sonra severek ve isteyerek İslam'a girdiler. Müslüman Kürt halkı yönetimi İslami olan hiçbir devlete ihanet etmemiş, malıyla ve canıyla hizmet etmiştir" dedi.

"Kürtlerin Müslüman Olmasını Hazmedemediler"
Menfi milliyetçiliğin ve gayri İslami yönetimlerin mazlum Kürt halkının İslam ile olan sıkı bağlarına tahammül edemediğini de dile getiren Yürek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Ancak 20. Yüzyılın başlarında Müslüman milletler dağılmaya başlamış, yeni oluşan devletlerde İslam'a dayalı yönetimler altında Kürtler dinlerini ve kültürlerini yaşama olanağı bulmuşlar, ancak milliyetçiliğe dayalı gayri İslami yönetimler buna imkân vermemişlerdir. Gayri İslami yönetimler Kürtleri yok saymış, çifte standartlar uygulamış ve kültürel yozlaşmaya tabi tutmuşlardır."

"Çıkarları İçin Binlerce Sivilin Ölümünü Önemsemiyorlar"
Konuşmasında Halepçe katliamının perde arkasına da değinen Yürek, "İran İslam devrimine engel olamayan ABD, Baas'çı Saddam'ın ipini çözerek İran'ın üzerine salmış, 1980'de başlayan Irak-İran savaşı 1988 yılında sona ermiştir. Savaşın sekizinci yılında zalim Saddam ve destekçilerinin eliyle Müslüman Kürt halkının yaşadığı Halepçe'de katliam yapıldı. Hedef gözetmeksizin masum ve korumasız binlerce insan korkunç kimyasal silahlarla katledildi. 16 Mart 1988 yılında binlerce insan, kadın, çocuk, genç, yaşlı hunharca katledildi. Halepçe'de yine vahşetin sınır tanımazlığını, mazlumiyeti ve çiğnenen değerleri görüyoruz. Ve bir bayrak bir sembol oldu Halepçe" dedi.

"Hakkın Hâkimiyeti İçin El Ele Tutuşalım"
Saddam katliamı yaparken yalnız olmadığını, yardımcılarının batılı batıl güçler olduğunu da hatırlatan Yürek konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Halepçe katliamının üzerinden 24 yıl geçti. Zalimleri ve efendilerini hatırlayalım istedik. Uyanık duralım ve hakkın hâkimiyeti için el ele tutuşalım. Zulmü sevindirecek davranışlardan kaçınalım. Zalimlerin hesabını Allah(CC) görecektir."

Program Halepçe katliamını gösteren kısa bir sinevizyon gösteriminin ardından misafirlere yapılan ikramla sona erdi. (Erkan Yürek-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir