Dükkanda işlerimi bitirip dinlenmek için koltuğa gömülmüştüm ki gencecik yaşında olmasına rağmen simsiyah sakalları ile her zaman ki gibi elinde kitap poşeti ile içeri girdi ve selam verdi. Hal hatırdan sonra elini poşetine attı ve sana bir sürprizim var dedi. Hayırdır abi ne müjdesi dedim. Poşetten bir kitap çıkarıp bana uzattı ve ekledi: Biliyorsun ki Efendimizin kutlu doğum ayı yaklaşıyor. Bizde Peygamber sevdalıları olarak Peygamber Efendimizi anlatan bu elindeki siyer kitabından sorulacak olan bir siyer yarışması düzenliyoruz, eğer kabul edersen senide kaydedelim yarışmada derece yapanları ücretsiz olarak umreye götürüyoruz. Doğrusu çok hoşuma gitmişti, Peygamber Efendimizi gönüllere nakşeden Peygamber Sevdalısı arkadaşıma gıpta ile bakarak tabiî ki kaydet abi biliyorsun fazla bilgim yok, derece yapamaya bilirim ama okumayı severim. Bana bakıp tebessüm ederek abi bizim amacımız ille de derece yapma değil hem bu yarışma sadece bir araç, amacımız sadece Allah’ın rızasını gözeterek örnek almamız gereken Efendimizin hayatını insanlara sunmaktır…

Arkadaşımın gidişinden sonra düşündüm. Dünyalık işlerimize öylesine sarılmışız ki başımızı kaldırıp Efendimizi düşünmeye fırsatımız olmuyor. Abim geldi. Ezanın sesini duyunca ben camiye gidiyorum diyerek dükkandan çıktım. Tevafuk ki camiye komşu bir esnafla gidiyordum. Yürürken dikkatimi çekti, durmadan bir şeyler mırıldanıyordu. Ne mırıldandığını sorunca da elindeki yüzük gibi duran zikirmatiği göstererek salavat getiriyorum dedi. Anladım ki bir PEYGAMBER SEVDASI yayılmış memleketime, anladım ki bir Peygamber coşkusu kazılmakta yüreklere, anladım ki bir Peygamber muhabbeti yayılmış dillere… Selam olsun tüm Peygamber sevdalılarına…

 

İbrahim Durmaz / Şanlıurfa / Yaş 24