• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
"ABD ile ilişkilerin kesilmesi Türkiye`nin ve ümmetin maslahatına olacaktır"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Türkiye ile ABD arasında vize işlemlerinin askıya alınmasını ve her iki ülke arasındaki ilişkileri İLKHA'ya değerlendiren Gaziantep'teki sivil toplum kuruluşları yetkilileri, Türkiye başta olmak üzere tüm İslam ülkelerinin Amerika'dan, İsrail'den ve Batı'dan ne kadar uzaklaşırlarsa vahdete ve ümmet birliğine bir o kadar yaklaşacaklarını belirttiler.

Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Ekrem Kaplan ve Uluslararası Müslüman Âlimler Derneği (UMAD) Gaziantep Şube Başkanı Ömer Mert Türkiye ile ABD arasında yaşanan vize krizini ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

İslam coğrafyalarındaki katliamlar, bölgede yaşanan çatışmalar, 6-8 Ekim olayları ve son olarak ise 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD'nin olduğunu vurgulayan Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Ekrem Kaplan, Amerika ile bir an önce ilişkilerin kesilmesinin Türkiye'nin ve ümmetin maslahatına olacağına dikkat çekti.

Kaplan, "Müslüman ülkelerin liderleri şunu bilmelidir ki Amerika'dan, İsrail'den ve Batı'dan ne kadar uzaklaşırlarsa vahdete ve ümmet birliğine o kadar yaklaşacaklardır. Şu da bilinmelidir ki ülkemizi direk ilgilendiren 6-8 Ekim olayları, 15 Temmuz darbe girişimi bunun dışında YPG'ye verilen 3 bin TIR silah desteği bunları hepsinin arkasında Amerika'ın olduğu aşikardır. Bu vize restleşmesinden sonra verilen karşılığı olumlu bulmakla birlikte yetersiz buluyoruz. Çünkü ABD ile bir an önce ilişkilerin peyderpey kesilmesi Türkiye'nin ve ümmetin maslahatınadır." dedi.

"Vizenin üstüne İncirlik Üssü'nün kapanması ise daha olumlu olacaktır"

Emperyalist güçlerin operasyon merkezi haline gelmiş İncirlik Üssü'nün derhal kapatılması gerektiğini vurgulayan Kaplan, "Vizenin üstüne İncirlik Üssü'nün kapanması ise daha olumlu olacaktır. Bununla beraber Müslüman ülkelerin en azından bir araya gelip özellikle de vatandaşlarının, tüccarlarının bu olaydan etkilenmemesi için dolarla ticareti bırakıp kendi paralarını üretmeleri ve bu para üzerinden ticaret yapmaları daha da olumlu olacaktır." ifadelerini kullandı.

"Bu olay Amerika'nın müstekbir olduğunun resmi belgesidir" diyerek sözlerini sürdüren Kaplan, şöyle devam etti:

"Türkiye 15 Temmuz darbe girişiminden beri Fethulan Gülen'i ısrarla Amerika'dan istemesine rağmen vermiyorlar. Kendileri karşı tarafın her hangi bir isteğine cevap vermezken karşı taraftan sadece bir konsolosluk çalışanının tutuklanması ve o kişinin ise ajan olduğu söyleniyor. Sadece bu kişiyi serbest bırakmadıkları için hemen Türkiye ile ilişkileri bu kadar kısa sürede kesmesi ve vize ile karşılık vermesi Amerika'nın ne kadar despot, zorba ve müstekbir bir ülke olduğunu, kendini dünyanın jandarması ve sahibi gördüğünün göstergesidir. Türkiye'nin ve İslam ülkelerinin bir an önce kendi aralarında birleşip Amerika gibi despot ve zalimlere karşı stratejiler ve politikalar geliştirmesi lazım ki yarın Amerika'dan yeni darbeler yenmesin."

"Dünyanın her yerinde akan Müslüman kanının sorumlusu Amerika'dır"

Dünyanın her yerinde akan Müslüman kanının sorumlusunun Amerikan olduğunu vurgulayan Kaplan, "15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Amerika'nın olduğu aşikardır. Adalet Bakanı da Fethullah Gülen'in iadesi için diplomatik olarak hiçbir engel kalmadığını söyledi. O zaman neden teslim etmiyorlar. Gerçekten bu darbenin arkasında Amerika var. bunun dışında YPG gibi Türkiye ile silahlı çatışmada bulunan PKK'nin Suriye kolu olan YPG'ye 3 bin TIR silah verilmesi de zaten dostane olmadığı dost ve düşman tarafından bilinmektedir. Bütün bu yaşanalar göz önünde bulundurulup bir an önce Amerika ile ilişkiler kesilip İncirlik üssünün kapanmasını biz talep ediyoruz." şeklinde konuştu.

"Müslüman Türkiye halkı her zaman Amerika'ya karşı bir mesafe içerisinde olmuştur"

Uluslararası Müslüman Âlimler Derneği (UMAD) Gaziantep Şube Başkanı Ömer Mert ise, "Türkiye ve Amerika ilişkilerine baktığımızda görürüz ki Müslüman Türkiye halkı her zaman Amerika'ya karşı bir mesafe içerisinde olmuştur, mesafeyi korumuştur. Ama hükümetler bazında baktığımızda görürüz ki sağ ve sol hükümetler fark etmeksizin Amerika ile hep stratejik ittifaklar içerisinde olmuşlardır. Son 15 yılda bu stratejik ittifakın devam ettiğini biz çok rahat görebilmekteyiz. 15 Temmuz darbe girişiminin de perde arkasına baktığımızda yine üst akıl olarak Amerika'yı görürüz. Ortadoğu'nun karışmasında Amerika çok aktif bir rol oynamaktadır. Yine Suriye'nin kuzeyinde de gerçekleşen olayların arkasında Amerika'nın olduğunu biliyoruz. Kısaca dünyanın neresinde kan, gözyaşı, ağıt varsa bunun arkasında Amerika'nın olduğu çok aşikar." değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye, Amerika'nın hamlesine karşı bir hamle ile cevap verdi. Bunun devam etmesini istiyoruz"

Türkiye'nin, Amerika'nın hamlesine karşı bir hamle ile cevap vermesini olumlu bulduklarını ifade eden Mert, şunları söyledi:

"Türkiye cenahıyla ilgili elbette çok sıcak gelişmeler yaşanıyor. Türkiye tarihinde ise ilk defa bir duruş gösteriyor. Bu bizim açımızdan sevindirici bir durum. Türkiye, Amerika'nın hamlesine karşı bir hamle ile cevap verdi. Bunun devam etmesini istiyoruz. Ama bu hamlenin yeterli olmayacağı kanaatindeyim. Asıl hamle Türkiye özellikle komşuları ile olan ticari ilişkilerinde mutlaka doların önüne geçebilmelidir. Amerika ve İsrail'in karşısında çok ciddi bir blok oluşturan İslam ülkelerinin 1996 yılında başlattığı 'D 8 Hareketleri'ne Türkiye mutlaka sahip çıkmalıdır. ABD'nin karşısına böyle bir güçle durmalıdır. Bunun ötesinde İncirlik Üssü kanayan yaramız. Türkiye İncirlik Üssü'nün bir an önce kapatılması noktasında da hamleler üstüne hamleler yapmalıdır. Bunun yanında Türkiye, Amerika ile olan bütün diplomatik ilişkilerini bu vesileyle askıya almalıdır. Büyükelçisini çağırmalı ve İran gibi Türkiye'deki konsoloslukları ve büyükelçileri de ülkelerine göndermelidir."

6-8 Ekim olayları, 15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye'de yaşanan diğer olayların Amerika'nın desteği ile yapıldığına dikkat çeken Mert, "Amerika ile olan ilişkilerimizde bir gerginlik var. Biz bu gerginliğin hayırlara vesile olmasını diliyoruz.  Türkiye ve İslam dünyası özellikle halklar bazında bu gelişmelerden son derece memnun. Çünkü biliyoruz ki iktisadi, terör faaliyetlerinin ve Yasin Börü ile arkadaşlarının şehit edilmesinde Amerika'nın o olaylarda mutlaka parmağı ve izi var. Bütün bunlar karşısında Türkiye bir duruş göstermelidir. Bu kararını devam ettirmelidir." diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA) 




 

Bu haberler de ilginizi çekebilir