`Oğlumun Hayatından Endişeliyim`
Gerçek Hayat Dergisi`nin Ortadoğu Temsilcisi Adem Özköse ile Suriye`ye giden Hamit Coşkun`un, Kocaeli`nin Karamürsel ilçesindeki ailesinde endişeli bekleyiş sürüyor.
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Gerçek Hayat Dergisi`nin Ortadoğu Temsilcisi Adem Özköse, kameraman Hamit Coşkun, yaşananları takip etmek ve belgesel çekmek için 5 Mart`ta Suriye`ye gitmişti. Kendileriyle en son 10 Mart`ta temas sağlanan iki Türk gazeteciden daha sonra haber alınamamıştı. İki gazetecinin, Esad yanlılarınca Nusayri Köyü`nde esir alındığı ve muhaliflerin elindeki Nusayrililere karşı rehin tutulduğu iddia edilmişti.
KAMERAMANLIK YAPIYORDU
Karamürsel`e bağlı Akçat Köyü`nde yaşayan Coşkun ailesinin 21 yaşındaki oğulları Hamit, İstanbul Üniversitesi Radyo Sinema Televizyon Bölümü`nde son sınıfta okuyordu ve çeşitli yayın organlarında kameramanlık yapıyordu.
Hamit Coşkun`un babası Ali Coşkun, oğlunun 4 Mart tarihinde İtalya`da belgesel çekmek için kendisinden izin istediğini belirterek, "10 Mart`ta oğlum Suriye`den çıktı. Ben onun Suriye`ye gitmesine izin vermedim. Suriye deseydi ben izin vermezdim." dedi.
Bir baba olarak, oğlunun hayatından endişe ettiğini belirten Coşkun, şunları söyledi: "Sağ mı değil mi haber bekliyoruz. En son haberde yaralı olduğu belirtildi. Ailecek çok büyük endişe içindeyiz. Özellikle annesi çok ağlıyor. Ayrıca, oğlumla hiç iletişim kuramadık. Devlet makamları da benimle hiç iletişim kurmadı." 20 gün önce annesini, dün de babasını kaybettiğini anlatan Ali Coşkun, "Dedesi Hamit`in durumuna çok üzülüyordu. Bu durum onun hastalığını tetikledi." diye konuştu.
Bu haberler de ilginizi çekebilir
-
Tüm dünya, 7 aydır devam eden soykırıma, neredeyse tümüyle tahrip edilen evlere, hastanelere, okullara ve açlıktan ölümlere rağmen Gazze halkının tevekkül, inanç ve direniş azmi karşısında hayrette kalmış durumda. Şehadete gülerek giden direniş erlerinin motivasyon kaynağının küçük yaştan itibaren aldıkları İslami eğitim ve sahip oldukları sağlam inanç olduğu konusunda kimsenin şüphesi yok. Mevcut şartlarda, yıkıntılar arasında bile çadırlarda devam eden Kur’an-ı Kerim eğitimi bunun göstergesi.
