• DOLAR 34.693
  • EURO 36.648
  • ALTIN 2966.938
  • ...
Evlatları katledilen ailelerin matemi dinmiyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR

HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun çağrısı üzerine 6-7 Ekim 2014'te Ayn el Arap bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde katledilen Yasin Börü, Hasan Gökguz, Hüseyin Dakak ve Riyad Güneş'in ailelerinin matemi dinmiyor.

Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinde 3 yıl önce Kurban Bayramı'nda ihtiyaç sahiplerine et dağıtırken terör örgütü PKK yandaşlarınca vahşice katledilen gençlerin ailelerinin acısı, aradan geçen zamana rağmen ilk günkü gibi taze.

Evlatları katledilen aileler saldırının her yıl dönümünde bu büyük acıyı derinden yaşıyor. Acıları her geçen gün katlanan, oğullarına duydukları hasretle sık sık mezarlarını ziyaret eden ailelerin teröre tepkisi büyüyor.

"Sağ Oldukça Oğlumu Unutmayacağız"

Yasin Börü'nün babası Fikri Börü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıl önce yaşanan vahşeti lanetledi. Oğlunun vahşice katledilmesinin kendilerine ağır geldiğini dile getiren Börü, Allah katında ise gönüllerinin rahat olduğunu söyledi.

Börü, "Çocuğum kurban eti dağıtırken kimsenin malına ve canına zarar vermeden şehit edildi. Aradan geçen üç yıla rağmen hiç unutmadık. Her zaman aklımızda yer alıyorlar." diye konuştu.

"Yasin Börü gibi çocukların fakir insanlara kurban eti dağıtması bizleri sevindiriyor. Çoğu genç bakıyorsunuz eğlence yerlerinde ama benim oğlum gönüllü olarak fakirlere kurban eti dağıtıyordu." diyen Börü, böyle gençlerin yetişmesini istediklerini belirtti.

Börü, oğlunun hiçbir zaman kalp kırmadığını vurgulayarak "Biz sağ oldukça oğlumu unutmayacağız. Yasin yaşamış olsaydı üniversiteye gidecekti. Yokluğu her zaman belli, hiç aklımızdan çıkmıyor." ifadelerini kullandı.

"Bu Vahşeti Unutamayız"

Hüseyin Dakak'ın babası Öztekin Dakak, oğluna özlem ve hasretle yaşadığını anlattı. Her 6-7 Ekim'de artık akıllarına Yasin Börü ve arkadaşlarının geldiğini aktaran Dakak, onları özlem ve hasretle yadettiklerini vurguladı.

Dakak, katledilen gençlerin fakir ve mağdur insanlara yardım ettiğine işaret ederek "Çok faydalı işler içerisinde yer aldılar. Aradan değil 3 yıl, 3 bin sene de geçse bu vahşeti ve gençleri hayatta unutamayız." değerlendirmesini yaptı.

"Ciğerimizi Verdik"

Hasan Gökguz'un babası Mehmet Gökguz da aradan geçen zamana rağmen katliam dün yaşanmış gibi acı duyduklarını aktardı. O günü hiç unutmayacağına dikkati çeken Gökguz, şöyle konuştu:

"6-7 Ekim saldırıları ve 15 Temmuz darbe girişimi aynı amacı taşıyordu. O günkü olaylar gece ve gündüz hiç aklımızdan çıkmıyor. O gün vahşet günüydü. Oğlumun öldürüldüğü haberi gelince kimse beni tutamıyordu. Oğlum kötü insanların safında ölmediği için Rabb'ime hamdettim. Bir şey ne kadar değerli de olsa onu verirsiniz ama ciğerinizi veremezsiniz. Biz ciğerimizi Allah'a verdik."

Eşiyle sürekli oğlunu konuştuklarını dile getiren Gökguz, şunları söyledi:

"Biz zamanın canileri tarafından balkonlardan atıldık ve bedenlerimizi paramparça ettiler. Hazreti Hüseyin'i nasıl ki Kerbela'da su içerken şehit ettilerse benim oğlum ve arkadaşlarını da kurban dağıtırken şehit ettiler. Torunlarım durmadan babalarını soruyorlar. Oğlum gittikten sonra kimsemiz kalmadı. Torunlarıma baktığım zaman Hasan'ı görüyorum. En büyük tesellimiz oğlumdan kalan torunlarım. Torunlarımın babalarının yolunda gitmesini istiyorum."

Gökguz, Allah'tan bir daha Müslümanlara böyle günler göstermemesini dilediğini kaydetti.

Bu haberler de ilginizi çekebilir