İZMİR- Kur`an-ı Kerim ve Mealiyle başlayan programın açış konuşmasını Buca Müftü Vekili Erdoğan Kocagöz yaptı.

 

Konuşmasında dinimizin kadına verdiği öneme vurgu yapan Erdoğan Kocagöz "İslam`da kadın en değerli varlıktır. Çünkü insanlığın dünyada var olma sebebidir. Bunun için Peygamber Efendimiz (SAV) derki, "kadının erkeksiz, erkeğin kadınsız olması düşünülemez. Kadının erkeğe, erkeğin kadına üstünlüğü yoktur, üstünlük Allaha olan yaklaşımda olur". İslam öncesi cahiliye döneminde kadınların insan olarak bile görülmediği, kız çocuğun dünyaya gelmesi utanç vesilesi sayılırken, İslam ile birlikte kadın layık olduğu konuma gelmiş, Efendimizin "Cennet anaların ayakları altındadır" müjdesine nail olmuştur" dedi.

 

Kadınların annelerimiz, eşlerimiz, kızlarımız olduğunu, onlarsız hayatın anlamsız olacağını ifade eden Kocagöz, "Yüzyılımızın problemi batı kültürünün etkisiyle tüm dünyayı saran feminizm rüzgarı ile adeta kadın erkek çatışmasına dönüştürülmekte, kadın erkek üstünlüğü yarışına sokulmak istenmektedir.

Bu çatışma yıllardır huzur ortamı olarak yaşadığımız aile yapısını zedelemekte ve ne yazık ki boşanmalara kadar gidebilmektedir. Oysa ki dinimiz kadına ve erkeğe rol ve sorumluluklarını yüklemiş, huzur ortamının bu sorumlulukların yerine getirilmesiyle mümkün olacağını ortaya koymuştur. Müslüman kadın Rabbini bilir, görevlerini bilir, evinin huzur direği olduğunu bilir ve öyle yaşatır.

Kadın evde adeta bir denge unsurudur. İşte birileri bu dengeyi bozmak ve aile yapısını dağıtmak adına kadınımızı feminizm adı altında tahrik ederek maalesef yuvaların yıkılmasına neden oluyor. Onun için biz kadınları 1 gün değil 365 gün önemsiyor, 365 günün tamamını kadınlar günü olarak kabul ediyoruz" dedi.

 

Rehber Psikolog Duygu Münevis`de konuşmasında kentte ve köyde yaşayan kadınların sorunlarına değinerek "Bir tarafta kentte eğlence mekânlarındaki kadın, diğer tarafta köylerde tarlalarda amele olarak çalışan kadınların sorunları, öbür taraftan şiddet gören kadınların sorunları… Bütün bunların sebebi ise kadın ve erkeklerimizdeki öz değerlerimizin kaybolmasıdır.

Sevgi, saygı ve sadakatin iki tarafça da hassasiyetle korunup gözetilmesi gerekir. Erkeklerin penceresinden kadınlara bakışın sözle birlikte eylem bütünlüğü içinde olması gerekir.

Aynı zamanda kadın da, çatışmacı ruhunu terk ederek zarafet ve nezaketini ortaya koymalıdır" dedi. Konuşmaların ardından Beyazıt Kur`an kursu Kursiyerleri tarafından cahiliye dönemi kadınlara bakışını konu alan bir piyes sahnelendi.

Büyük beğeni toplayan piyes de bazı kursiyerler Hintli, Romalı, Arap, Çinli, Fransız ve İngiliz kadınların tasvirini yaparken, bir kısmı da Müslüman kadının İslam ile birlikte hak ettiği değeri tasvir etti. Program Gül Kur`an Kursu Öğreticisi Süheyla Leblebici`nin okuduğu ve dinleyenlerin gözyaşlarına hâkim olamadığı ilahilerle son buldu.

(Yunus Şani-İLKHA)