• DOLAR 32.601
  • EURO 34.799
  • ALTIN 2409.648
  • ...
Avrupa`da Çarpık Din Anlayışımız
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Muhabbetimizin konusu Avrupa`da iş adamı veya esnaf olmanın zorluğundan dini eğitime oradan da yiyecek ve içeceklerimizde ki helal hassasiyetimize kadar geniş yelpazedeydi. Bana çok ilginç bir şey anlattı ki insanımızın Avrupa`da ki halini resmetmekte. Kendisi -şaşıracaksınız- domuz eti ile ilgili kendi ablası ve abilerinin domuz etini yediklerini belirtti ve kendisinin de 12 yasına kadar yediğini söyledi. Ben hayretler içerisinde o`nun yüzüne doğru bakakalmışken 12 yaşından itibaren neden yemediğinin sırrını anlattı. Birgün kürt dedesi bunu elinden tutarak cuma namazına götürür. Namaz çıkışı dedesi torununa bir hususta yemin ettirir. Ama erkek yemini etmesini söyler. O`da tamam der. ``Birincisi anne babana off bile demeyeceksin. Kırmayacaksın ve üzmeyeceksin. İkincisi ise birdaha hayatının sonuna kadar domuz eti yemeyeceksin.`` der. Bizim arkadaşta dedesinin sevgisinden dolayı eksiksiz bir yemin etmiş. İşte o gün bugündür sözüne sadık ve o hınzır etinden yemiyor.

Konu konuyu açıyordu. Benim düşüncelerimi okumuşçasına en büyük 7 günahın içinde bile yer almayan domuz eti hakkında görüşlerini anlattı bana. Takıldığı nokta hertürlü alavere ve dalavere içerisinde ve içkiden zinaya hertürlü melanetin çamurunda yüzen insanların domuz eti deyince birden hassaslaştığı konusu idi. O`na hak veriyordum ama bu demek değildir ki kulluğumuzu düzeltinceye kadar hınzır eti yiyeylim. Allah korusun. Bugün Avrupada ki insanımızın bir kısmı cami,dernek vesair kurum ve topluluklardan uzak yaşamayı tercih ediyorlar. Hatta bir şehirde 20 senedir yaşamaktadır fakat siz o`nu hiç bilmezsiniz. Çeşitli sebeplerden aranıza katılmazlar. Hatta yavaş yavaş kendi milletini küçük görmeye başlarlar. Nadirattan bayram namazlarında görürsünüz o kadar. İşte bu tip insanlar zamanla yiyecek hususunda hassasiyetlerini kaybederler. Kendi isimlerinden utanmaya başlarlar. O ülkede ki meşhur isimlerden birini kullanırlar artık.

Maalesef Avrupa`da çarpık bir islam anlayışa sahibiz. Dinen en önemli ve faziletli işler en sona atılmış gibi ters ve zıt bir anlayış. İçki içen, kumar oynayan, zina yapan ve yalan atmakta da tereddüt etmeyen bir insan gelgelelim domuz eti hususunda dünyanın en hassas kulu kesiliveriyor. işte bu tarz çarpıklıklar mevcut Avrupa`da. Örneğin domuz etini yemeyenler kendi arkadaşlarının ölü etlerini (gıybet-iftira vs.. ) dişleyebiliyorlar. Halkımız arasında ve genel de avam arasında karıştırılan ve öğretilmeyen ve kör kalan nokta, önem derecesine göre dinin yaşanması hususu. Sünnetler farzın önünü almışsa veya adetler dinin en önemli meselesi haline getirilmişse bu çarpık anlayışın durdurulması lazım ve elzemdir.Domuz etine gelince kesinlikle haramdır. Sadece ve sadece domuz eti yememek üzerine kurulu dini anlayış kabul edilemez.

Türkiye`den belkide hiçbir dini bilgi ve altyapısı olmayan bazı insanlarımızın Avrupa`da rahatlıkla dışarıdan tavuk ve sığır eti aldıklarınıda görürsünüz. Açıklamaları ise hazırdır. ``Ya sen de şuncacık tavuğun helali haramı mı olur? `` veya `` sonuçta sığır veya koyun eti alıyorum domuz değil `` deyiverirler. Diyanet camilerinde görevli bir imam arkadaş cemaatinden bir kişi ile büyük bir markete alışverişe gittiğini ve başına gelenleri anlatmıştı birgün. O cemaatinden olan kişi kızarmış tavuklara bakıyor ve iç geçiriyormuş. Sonra da İmam efendiyi bir şekilde oyalayıp gidip çaktırmadan kızarmış tavukları almış. Cami görevlisi o günler daha yeni göreve geldiği için yavaş yavaş cemaatini tanımaya başladığı günlermiş.

Gelenek ve görenek olarak kulaktan dolma dini bilgilerimiz bize huzur vermiyor ve veremez. Sorgulanmamış , araştırılmamış , içselleştirilmemiş islam sadece tezahüratı yapılan bir takımdan öteye geçemeyecektir. Bu hususta , Anadolu`da ki merhamet esaslı fakat çok tahsil imkanı bulamamış şu an ki yaşlılarımızda ki tertemiz dini duygu ve düşünceyi istisna tutuyorum.

Salih Sevgican / Haber7

Bu haberler de ilginizi çekebilir