ZEKİ ARAS- Doğruhaber

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani yapılacak olan bağımsızlık referandumuna ilişkin nihai kararını açıkladı. Barzani, "Referandum Kürdistan halkının görüşünü ortaya koyması için birinci yoldur. Bu adımdan sonra da uzun soluklu bir yola girilecek. Bağdat'la iyi komşu olamak için çaba göstereceğiz." İfadelerini kullandı. Barzani; “"Kürdistan geçmiş süreçlerde kimyasal saldırılara maruz kaldı. Araplaştırma ve tehcir politikaları uygulandı. Enfal Katliamı, Halepçe ve diğer katliamlarda binlerce çocuk ve kadın yaşamını yitirdi. 2003'te bu dönem sona erdi ve yeni Iraklı süreç başladı. Bu dönemde biz umutlandık çünkü demokrasi, ortak yaşam ve faderal bir yapı ile yeni çağdaş bir Irak'ın kurulacağı belirtiliyordu. 2003 yılında Baas rejimi devrildi ve yeni bir süreç başladı. O zaman çok ümitliydik ve birlikte yaşam kültürünün benimsendiği federal bir Irak'ın kurulması için çalıştık." şeklinde konuştu.

ORTAKLIK HUKUKU UYGULANMADI, ANAYASA ÇİĞNENDİ

"Ramadi, Anbar, Tikrit, Diyala, Ninova dışındaki tüm Irak ve Kürdistan kentleri bu anayasaya onay verdi.” diye konuşan Barzani şunları söyledi; “Ancak, iyi niyetle baktığımız anayasa uygulanmadı, ne 140. Madde, ne bütçe ile ilgili anlaşılan meseleler uygulanmadı. Biz çağdaş, demokratik bir Irak için anlaşmıştık ancak şimdiki Irak bunlardan çok uzak dini-mezhepçi bir devlete büründü. Biz bugün Irak'ta hakim olan mezhebi yönetim üzerine anlaşmamıştık. Biz demokratik federal bir devlet üzerine anlaşmıştık. Ortaklık hukuku uygulanmadı. Anayasa çiğnendi ve 140. Madde'nin gerekliliği yerine getirilmedi. 2005 yılında Irak anayasası hazırlandı ve bu anayasa güzel hazırlanmıştı. Eğer Kürdistan halkının temsilcileri oy vermeseydi bu anayasa kabul edilmezdi. Halkının görüşüne başvurmak sorunların çözümü için en iyi yoldur. Ama onlar tehdit ve emirvaki yolunu benimsemeye devam ediyorlar. Bu sürece bir çözüm bulmak için çok çaba sarf ettik. Neticede Kürdistan siyasi liderliği sorunların çözülmeyeceği kanısına varıp Haziran ayının 7'sinde referandum kararı verdi. Referandum Kürdistan halkının görüşünü ortaya koyması için birinci yoldur. Bu adımdan sonra da uzun soluklu bir yola girilecek. Bağdat'la iyi komşu olmak için çaba göstereceğiz."

KOMŞULARIMIZDAN SAYGI DUYMALARINI BEKLİYORUZ

Peşmerge ile Irak Güçleri arasındaki işbirliğini korumaya devam edeceklerini söyleyen Barzani,; “Irak Güçleriyle Peşmerge Güçleri Kerkük'te oturup anlaştı ve Hawice'yi DAİŞ'ten birlikte kurtaracaklar. Bu yüzden biz bir daha bu faciaların Kürdistan halkının başına gelmemesi için bu karara vardık. Referandum, bağımsızlığa doğru gidişin ilk adımıdır. Bu süreç uzun evrimli bir süreçtir sınırların hemen belirleneceği ve ayrılığın hemen olacağı anlamına gelmez. Referandumdan sonra da Irak ile iyi iki komşu olmak amacıyla Bağdat ile diyaloğumuz devam edecek. Kürdistan, savaş sığınmacıların evidir, savaştan kaçanlar istedikleri kadar Kürdistan'da kalabilirler. Erbil ile Bağdat arasındaki sorunlar mülteciler, etnik ve dini kesimler ile dostane ilişkilerimizi etkilemeyecektir ve biz herkesi korumaya devam edecektir. Komşularımız ile iyi ilişkilerimizin devam etmesini istiyoruz. Son 25 yıllık süreçte Kürdistan yönetimi komşular açısından güvenlik ve huzurun sağlayıcısı olmuştur. Komşularımızdan uluslararası sözleşmelerde belirtilmiş ilkelere saygı duymalarını bekliyoruz. Kürdistan halkı kendi kararını vermiştir. Türkiye'nin 'referandumun bölge güvenliğini tehdit ettiği' görüşüne katılmıyoruz. Biz Kürdistan'ın bağımsızlığının bölgenin güvenliğini daha da sağlamlaştıracağı kanaatindeyiz. Bütün taraflara şunu söylüyorum, bizim irademizi kıracak girişimlerde bulunmayın. İrademiz kırılmaz.” şeklinde konuştu.

KÜRDİSTAN HALKI İLK DEFA GELECEĞİ İLE İLGİLİ KARAR VERECEK

Barzani son olarak şunları söyledi; “Diğer parçalardaki Kürtlerin sorunlarının o ülkeler ile ve kendi şartları içerisinde çözmelerini umut ediyoruz. 100 yıldır dünya'nın bize bağımsızlığımızı vermesini bekledik ama olmadı. Bu yüzden biz kendimiz bu hakkımızı elde edeceğiz. Kürdistan halkı ilk defa geleceği ile ilgili karar verecek. Bu karar ile biz kimsenin toprağını işgal etmiyoruz, hiç kimseye bir zarar vermiyoruz. Halkımız geleceğini belirlemek için irade beyanında bulunacak ve hiç kimse buna engel olamaz. Bedeli ne olursa olsun, gerekirse canımızı veririz"