• DOLAR 32.585
  • EURO 34.826
  • ALTIN 2416.551
  • ...
Şarkın Şanlı Sultanı Selahaddin Eyyûbî
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Feyzullah ZEREY / İSTANBUL

Ünlü kumandan ve siyaset adamı Salâhaddin Eyyûbî bir kürt ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. 7 yaşından itibaren iyi bir medrese eğitimi aldı. Hafızlık yaptı. 14 yaşında askeri eğitim aldı ve Nureddin Zengi`nin ordusuna katıldı. Zeka ve cesaretiyle kısa bir zamanda komutanların gözüne girdi.

Büyük komutan

Mısır, Fâtımî veziri ile rakibi arasındaki anlaşmazlıktan ötürü Selçuklu emiri Nureddin Zengi`den yardım talebinde bulundu. Bunun üzerine Nureddin Zengi, Şirkuh`u komutan, yeğeni Salâhaddin`i de Şirkuh`a yardımcı olarak Mısır`a gönderdi. Salâhaddin bu savaşta dehasını ve maharetlerini ortaya koydu. Şirkuh ve Salâhaddin Mısır`da çok büyük kahramanlıklar gösterdiler. Şirkuh, Mısır`a vali olarak atandı. Fakat çok geçmeden öldürüldü. Yerine 31 yaşındaki yeğeni Salâhaddin geçti. Salâhaddin, daha sonra da Suriye ve Mısır birliklerinin komutanlığına atandı. 3 yıl sonra Sultan Nureddin Zengi vefat edince Salâhaddin hakimiyeti ele aldı.

Müslümanları bir çatı altında birleştirdi

Salâhaddin kısa bir zaman sonra Suriye, El-Cezire, Filistin ve Mısır`daki tüm Müslüman topraklarını kendi bayrağı altında birleştirmeyi başardı. Böylece Eyyûbî Devletinin temellerini attı. Kürtçe, Arapça, Farsça bilen Salâhaddin, Abbasî halifesi adına hutbe okutturdu. Abbasî halifesi, teşekkür ve memnuniyetini bildirerek kendisini Suriye, Yemen, Filistin ve Kuzey Afrika`nın sultanı ilan etti.
Kudüs fatihi oldu

Mısır`da kurulan Fatimiler devletini ortadan kaldırdıktan sonra Haçlılarla mücadeleye başladı. Selâhaddin`in Haçlılara karşı başlattığı cihad siyaseti, bütün Müslümanların etrafında toplanmasını sağladı. Topladığı bu kuvvetlerle, 1187 yılında Haçlıların karşısına çıkan Selâhaddin Eyyûbî, Hıttin`de büyük bir zafer kazandı. 89 yıl Haçlılar elinde kalan Kudüs`ün de ele geçirildiği bu zaferle, Selâhaddin, bütün Müslümanların gönlünde taht kurdu. Avrupa, bu hezimet karşısında birbirine girdi ve üçüncü Haçlı seferi için çalışmalara başladılar.

III. Haçlı Seferinde de Batılıları hezimete uğrattı

Kudüs`ün düşmesiyle derinden sarsılan Batılılar, yeni bir Haçlı seferi çağrısında bulundu. III. Haçlı Seferi çok sayıda soylu ve ünlü şövalyenin yanı sıra üç ülkenin (Fransa, Almanya ve İngiltere) krallarını da savaş alanına çekti. III. Haçlı Seferi Batılılar adına uzun ve tüketici oldu, hiçbir sonuca ulaşamadılar. Kral Richard, Ekim 1192`de memleketine geri döndü; böylece savaş Müslümanların zaferiyle sonuçlandı.

Her zaman hazır bir ordusu vardı

Eyyûbîler Devletinin en önemli hedefi, Ortadoğu`da Haçlılar tarafından işgal edilen İslâm topraklarını kurtarmaktı. Bu sebepten sultan, her zaman savaşa hazır güçlü bir orduyu beslemekteydi.
Modern hastahaneler yaptırdı
Sağlık hizmetleri çok gelişmişti. Birçok şehirde hastaneler yapılmıştı. Bu hastaneler mükemmel birer tıp merkezleriydi. Tarihte sinir ve ruh hastalıkları için ilk ilaçlar, bu hastanelerde hazırlandı. Hastanelerin yanında, kimsesiz çocukların ve fakirlerin korunması için birçok bakım evleri ve misafirhaneler açılmıştı.

Yüksek ilim merkezleri kurdu

Eyyûbîler devri, ilmî hayat bakımından İslâm tarihinin en canlı ve hareketli dönemlerinden biriydi. Birçok medreseler açıldı. Burada tefsir, hadis, fıkıh ilimleri yanında, fen ilimleri de öğretiliyordu. Ayrıca Kur`ân ilimlerini öğretmek için Dâr-ul-Kurrâlar, hadîs ilimlerini öğretmek için Dâr-ul-Hadîsler ve fen ilimlerini öğretmek için Dâr-ül-Hendeseler açıldı. Medreselerin yanında camiler de önemli ilim merkezleriydi. Camilerde çeşitli ilimlerin okutulduğu halkalar ve köşeler vardı.

Düşmanlarını bile kendisine hayran bıraktı

Haçlılar, dünyanın tanınan en ünlü askeri kahramanlarından Salâhaddin için; büyük bir savaşçı, centilmen, kurnaz diplomat, kararlı ve büyük insan olarak bahsederlerdi.
Alman Kayzeri II. Wilhelm, Şam` da Salâhaddin`in kabrini ziyaret etmiş ve "Burada bütün zamanların en kahraman askeri Sultan

Salâhaddin`in mezarı önündeyim." diyerek hayranlığını ifade etmişti. Haçlı ordularının komutanı Kral Richard, Salâhaddin`in askerlerine gösterdiği centilmenliği unutamamış ve "İnsanlığı Salâhaddin`den öğrendim" demişti.

Vefatı

Salâhaddin Eyyûbî, 24 sene Eyyûbî Devleti`nin başında kaldı. 1193 yılında 55 yaşında ölüm döşeğindeyken vasiyeti gereği, münâdîler, mızrağa geçirilmiş kefenini Şam sokaklarında dolaştırmışlar, "Ey ahâlî! Salâhaddin Rabbiyle vuslat ânındadır. Âhirete ancak bu bez parçasını götürüyor. Öyleyse, Allah`a kullukta gevşeklik göstermeyin" diye nidâ etmişlerdir. Mezarını yaptıracak kadar parası yoktu. Tanıyan herkesin kendisini örnek aldığı Salâhaddin, 4 Mart 1193`te Rabbine kavuştu.

"Kudüs esir iken ben nasıl gülerim"

Kudüs Haçlıların elindeyken Salâhaddin Eyyûbî, kendine gülmeyi âdeta haram etmişti. "Allah aşkına, Resûlullah`ın Miraç`ta tüm peygamberlere imam olarak namaz kıldırdığı mescit, Haçlıların elindeyken ben nasıl gülerim!" demişti.

Bu haberler de ilginizi çekebilir