Mustafa Karakaş-Muhsin Şenol/DOĞRUHABER

Sosyal medya üzerinden örgütlenen ifsat yapılar, alkolik bir neslin oluşmasına zemin hazırlıyor. “Festival” adını verdikleri sokak toplantılarında oluk oluk içki içiliyor, gençler bu kötü ve pespaye alışkanlığa özendiriliyor. Dinimizin haram kıldığı bu zehir, içildiğinde aklı baştan alarak kişiyi insanlıktan çıkarıyor, insanları rahatsız ediyor. Festival adı altındaki bu ifsat projelerinin durdurulması gerektiğini vurgulayan âlim ve STK başkanları, yetkililerin harekete geçmesini istedi.

KÖTÜLÜK VE SUÇU YAYGINLAŞTIRMA ŞEBEKELERİ ORTAYA ÇIKARILMALI

Sosyal medyada örgütlenen ve özellikle genç dimağları hedef alan ayyaş kafaya kim dur diyecek? İslam`ın haram saydığı içkinin reklamını yapan ve gençliği içki içmeye davet eden bu örgütlenmelerin arkasında kimlerin olduğu, neden bu festivalleri finanse ettiği ortaya çıkarılmalı! Bu organize olarak çalışan kötülük ve suçu yaygınlaştırma şebekelerini ortaya çıkarmak ve işlevsiz kılmak anayasal bir ödev olarak nesli koruması gereken devlet yetkililerinin işi.

İSTANBUL BİRA FESTİVALİ

Sosyal medyada festivale girişlerin ücretsiz olduğu “İstanbul`un tarihi dokusunda bütün bira çeşitlerini görebileceğiniz bir Sokak Festivaline hazır mısınız ?” cümlesi ile tanıtımı yapılan ve 6-7-8 Ekim tarihlerinde yapılacağı duyurulan sözde festivalin finansörlerinin açıklanmaması bu girişimin bir proje olduğu sonucunu doğuruyor. Okullardan ve mabetlerden belli bir mesafede uzak tutulması mecburi olan içkili mekânları, festivallerle sokaklara taşımak kirli zihniyetin pervasızlığını ortaya koyan önemli göstergelerden biridir.

BEŞİKTAŞ BİRA MİDYE FESTİVALİ

Başka bir bira festivali de Kasım ayında düzenleniyor. BEŞİKTAŞ BİRA MİDYE FESTİVALİ adı verilen sözde etkinlikle ilgili çok fazla detay paylaşılmamış; fakat sözde etkinliğin ücretsiz ve halka açık olduğu notu düşürülerek şimdiden genç zihinler hedef alınmıştır.

İSTANBUL ŞARAP FESTİVALİ

Adına festival denilen rezaletler sadece bira ile sınırlı değil…

Sosyal medya sayfasından yapılan tanıtıma göre 25 KASIM`da İSTANBUL ŞARAP FESTİVALİ düzenleniyor. Bu sözde etkinlikte kullanılan dil ise tam bir rezalet. Tanıtımda şarabın ‘kutsal içki` ve ‘tanrıların içkisi` olarak ifade edilmesi rezaletin boyutunu gözler önüne seriyor. Viski ve diğer içkiler için de ayrıca sözde festival düzenlemelerinin yapılıyor olması ve şarap festivallerinin ege ve Marmara illerinde organize edilmesi bu işin perde arkasının toplumu ifsat etmeye çalışan karanlık odakların olabileceği iddialarını doğurdu.

“ÖNLERİNİ AÇIK BIRAKIRSAK RAHAT BİR ŞEKİLDE DAVRANIRLAR”

Halkı ifsat edenlere karşı ses çıkarılması gerektiği uyarısında bulunan Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD-UL ULEMA) Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik, “Bir memlekette halkı ifsat eden namus düşmanları varsa, en az onlar kadar namuslu ve halkın ihyası için çalışanların da olması gerekir. Müfsitler kendi görevini yapar. Ama müminlerin görevi ise ıslah etmektir. İfsat etmek kolaydır. İnsanların nefsine kolay geliyor. Ucuzdur, bedavadır. Ama ıslah etmek nefse ağır geliyor. Çünkü külfet istiyor. Bedel istiyor. Bundan dolayı mümin oldukları halde insanlar, zaman zaman bunları görürken gayrete gelmiyor. Yalnız benimle olmaz düşüncesine kapılıyor. İslami medyanın da bunlara karşı birleşip beraber hareket etmesi gerekiyor. Toplumu ihya etme düşüncesi olanların ortak akıl oluşturarak basın açıklamaları yapmaları gerekiyor. Bu müfsitler bir tepkiyle karşılaşmadıkları zaman daha da yaygınlaşırlar. Tepkiler olduktan sonra rahat hareket edemezler. Önlerini açık bırakırsak rahat bir şekilde davranırlar ve toplumu ifsat etme noktasında daha çok etkin olurlar. Bir ses çıkarmak gerektiğini ve izin verilmemesi gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

“ÖNÜ ALINMAZSA İLERDE GENÇLERİN ISLAHI ÇOK ZOR OLUR”

Yaptıkları çalışmalarda gördükleri tecrübelerden yola çıkarak bu tür etkinliklerin gençleri bataklığa sürüklediğine dikkatleri çeken Madde Bağımlıları Rehabilitasyon Derneği Başkanı Naim Uslu, “Biz ailelere ve gençlere yönelik çalışmalar yapıyoruz. Gençleri madde bağımlılığından uzak tutmak, onları bataklıktan kurtarma uğraşı içerisindeyiz. Öte yandan işte böyle festival adı altında gençleri uyuşturucu ve alkol bataklığına sürükleyen etkinliklerin rahat bir şekilde yapıldığını görmek bizi üzüyor. Bu konuda hükümet yetkililerinden, belediyelerden ciddi yaptırımlar bekliyoruz. Biz istiyoruz ki bu bataklıktan kurtarmak için çalışırken bu tür çalışmalara yeteri kadar destek verilmediği gibi bu tür ifsat projelerine izin verilmesi bizi üzüyor. Bu tür yerlere giden gençler sadece içki içmiyor. Bu gençleri uyuşturucuya da alıştırıyorlar. Aynı zamanda suç bataklığına da sürüklüyorlar. Bilişim suçlarıyla ilgilenen emniyet birimlerinin sosyal medya üzerinden örgütlenen ve etkinlik düzenleyen bu gruplara karşı bir mücadele başlatması gerekiyor. Eğer bugün bu festivallerin önü alınmazsa ilerde gençlerin ıslahı çok zor olacaktır.” dedi.

“GENÇLERİ BATAKLIĞA SÜRÜKLEYENLERE MÜSAADE EDİLMEMELİDİR”

Etkinliğe mutlak suretle izin verilmemesi gerektiğini söyleyen Uslu, “Tedavi ettiğimiz gençlerin ailelerinden duyuyoruz ve görüyoruz ki bu gençler bu tür ortamlardan kurtulmak istiyor. Süreç zaten zor oluyor fakat bırakan gençler bu sefer bu tür ortamlarla yeniden bataklığa sürükleniyor. Zaten mevcut durumda tedavileri açısından yeteri kadar imkân bulunmazken tedavi merkezlerinde veya cezaevlerinde gençler yeni yöntemler ve yeni ortamlar ile tanışıyorlar. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Bu etkinlikler hangi ilde yapılıyorsa mutlaka o ilin valisi, belediye başkanı etkinliğe izin vermemeli. Gençleri bataklığa sürükleyenlere müsaade edilmemelidir.” ifadelerini kullandı.