• DOLAR 32.588
  • EURO 34.908
  • ALTIN 2440.536
  • ...
Dilin iffeti ‘sükût` afeti ise ‘malayani` olan konuşmalardır
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

‘Malayaniyi terk etmek, kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir.` (Tirmizi)

İnsan için en büyük afetlerden birisi, malayani olan konuşmalardır. Malayani, hem dünyada hem de ahirette fayda vermeyen boş sözler olup sahibine zarardan başka hiçbir faydası yoktur. Malayani konuşmalar fazlalık, menfaati olmayan, faydasız ve zaman israfıdır. Çünkü vakit, insanın sermayesidir. Malayani konuşmalar, küçük bir hayvanın bir meyve ağacını yiyip bitirmesi gibi, bu çok büyük sermayeyi yiyip bitirir. Bu afetten kurtulmak ancak sükût etmek ile olur.

Vakit, ilim, mal, ömür bizler için büyük bir sermayedir. Bu sermayeleri Rabbimizin istediği doğrultuda harcamalı veya kullanmalıyız. İnsan faydasız, boş ve malayani meşguliyetlerin peşinden koştukça, ömrünü ve zamanını zayi eder. O anda hiçbir şeyin farkına varmaz. Elinden çıktıktan sonra önemini kavrar fakat ne vaktin ne de gençliğin geri dönüşü olamaz. Zira hayatlarını bu şekilde ikame edenler, sonsuz ahiret hayatı için bir hazırlık yapma gereksinimi duymazlar. Hayatlarını eğlenceye çevirip malayani ile uğraşan kimseler Rabbimizin “İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır” tehdidi ile karşı karşıya kalırlar.

“İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.” ( Lokman Suresi-6 )

Yüce kitabımız Kur`an-ı Kerîm; üsluba, nerede nasıl konuşulması gerektiğine önem verir. Örnek verecek olursak: Rabbimiz;

Bütün insanlara karşı doğru sözlü olmak,

 Yoksula karşı kalp kırıcı sözden uzak durmak,

 Anne-babaya karşı güzel söz söylemek,

 Yetimlere teselli edici söz söyleyip kaba sözlerden uzak durmak,

Muhtaçlara tatlı söz söylenmesi gerektiğini bildirir.

Böylece malayani yani gereksiz olmayan söz ve konuşmaların hangileri olduğunu da öğrenmiş oluyoruz.

 Yukarıda saydığımız esaslara uyan kişiler hem dünya hem de ahiret saadetini yakalamış olur. Böylece insanlar arasında saygınlık kazanır ve ahiretteki dereceleri artar.

Bizim, malayaniden yani gereksizliklerden sakınma adına haramların tamamından mubahların dahi fazlasından kaçınmamız gerekir. Bir gün bir bedevi, Peygamber Efendimiz (s.a.v) yanına gelip;

– Ya Rasûlallah! Bana hayırlı bir amel öğret ki onunla cennete gireyim, dedi. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem;

– Açları doyur, muhtaçlara yardım et, Allah`ın kullarını hayırlara yönelt, buyurunca; Bedevi dedi ki;

– Ya Rasûlallah! Bunlara benim gücüm yetmez. O zaman Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;

– Öyle ise diline hâkim ol. Aklına her geleni söyleme. Konuştuğun zaman da hayırlı söz söyle.” (Buhari)

Evet… Kulluk şuurunda olmayan kişiler malayani işlerde bulunurlar. Bedenini, kalbini, dilini korumak isteyen kişi, gerektiğinde konuşmalı, bunun dışında sükût etmelidir. Zamanını boşa harcamayıp zikirle, ibadet ederek veya kitap okuyarak değerlendirmelidir.

Son olarak hadis-i şeriften anladığımız, kişi bir hususu dile dökmeden önce düşünmeli sonra söylemelidir; “Benim yaptığım bu işin, ahiretime bir faydası var mı yoksa sadece dünyalık mı? Diye. Kişi bu soruya cevap verdikten sonra hareket etmelidir.

ASİYE ASLAN

Bu haberler de ilginizi çekebilir