• DOLAR 32.526
  • EURO 34.974
  • ALTIN 2450.872
  • ...
Göktaş Hoca Gözaltı Sürecini Anlattı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Gittiği İran ziyareti dönüşü Yüksekova`da trajikomik gerekçelerle gözaltına alınan Mehmet Göktaş hoca, Çağrı TV canlı yayınında büyük tepkilere neden olan gözaltına alınmalarıyla ilgili sorulara yanıt verdi.
 
HEDEFLERİ 12`DEN VURDUK
Haklarında ortaya atılan akıl dışı iddialara tebessüm ederek yanıt veren Göktaş hoca, "İran`a gittik ve orada güzel bir askeri eğitim aldık. Halimizden de belli oluyor zaten! 11 torunu olan Abdurrahim hoca, 9 torunu olan Cemal Çınar hocamız ve ben özel bir askeri eğitim aldık. Kamplarda bizi bir görecektiniz. İranlı subaylar parmaklarını ısırdılar bizim her attığımızı vurduğumuzu görünce. Hatta onların iddiasından başka orada başka şeylerde yaptık, onu da söyleyeyim. Sayın Ahmedinejad`la görüştük, Velayeti ile görüştük, Hamaneyle görüştük, nükleer başlıklar hususunda da anlaştık. Yani anlayacağınız onların zannettiği gibi sadece silahlı eğitimi anmaya gitmedik." diyerek gözaltına alınmalarına gerekçe gösterilen trajikomik süreci anlatırken ekranları başındaki izleyicileri de tebessüm ettirdi.
 
Gözaltına nasıl alındıklarını anlatırken ses tonu değişen Göktaş hoca, olayı kısa bir şekilde anlatacağını belirterek şunları kaydetti: "İran dönüşünde içinde kozmopolit insanların olduğu bir minibüste 3 sakallı hoca idik, kalaşnikovlarla çevrildik ve içeriden sadece biz indirildik. Tabi minibüstekiler bizden sonra ne konuştular onu bilmiyorum. Yani bu (şekilde gözaltına alınışımız) İslami hayata vurulmak istenen büyük bir darbemiydi acaba…
 
İsterseniz neden böyle bir şey yaptıklarını hususunda tahminlerimi söyleyeyim. Özellikle bir kısım camiaları “terörist” göstermek, İran İslam Cumhuriyetini gözden düşürmek (diye düşünüyorum). Şunu da belirtmek isterim. ‘İran’a silahlı eğitim almaya gittiler iddiası şu yönüyle gülünç; bir örgütün silahlı eğitime gönderecek delikanlıları, yiğitleri yok mu da 60 yaşındaki insanları gönderiyor. Ben bunu bir camiaya yönelik bir olay olarak değerlendiriyorum. Bundan hareketle bu camia yerüstündeki çalışmalarından randıman alamamışta mı yer altına girmek istiyor? Şu anda yüzlerce dernekle milyonlarca insana hizmet götüren bir örgüt, niçin yer altına girecek? Veya bir yazar ki yazdıklarıyla, konuşmalarıyla İslama hizmet ediyor, neden bunlar terk ederek silahlı eğitim almak isteyecek? İran hususunda da şunu belirteyim. İran İslam Cumhuriyet ki etrafında Türkiye’den başka dostu yok. Bu dostluğu bırakıp da kendi içinde birkaç insana silahlı eğitim yaptırıp Türkiye’ye geri gönderecek. Bununla şunu demek istiyorum. Bu iftiraya hangi açıdan bakarsanız bakın, -iftiraya uğrayan şahıslar, camia ve karşı taraf- her açıdan gerçekten gülünç bir şey. Bilmiyorum bununla neyi hedefliyorlar. Ama bildiğim bir şey var ki; Türkiye ile İran arası açılsın ve İran kötü gözüksün. Tabi ki birde bu camia kötü gözüksün.
 
Özellikle haberlerde gördüğüm için şunu da ekleyeyim. Şu anda Türkiye’de başta Aczimendiler olmak üzere, El Kaide adına, Hizb-uTahrir adına defalarca yapılan –terörist- ithamıyla operasyonlar ve yapıldı. Bazı şahısların 700 kilo patlayıcıyla yakalandıkları ileri sürüldü. Peki, bu şahıslar neden bırakıldı, o 700 kilo patlayıcı yalan mıydı, yoksa onlara torpil mi geçildi? 700 kilo patlayıcı ne demek biliyor musunuz, o patlayıcıyla başkenti havaya uçurulur. Bu patlayıcıyla adamları yakaladıklarını söylediler, sonrada bıraktılar. Milletimizin bunları çözmesini istiyorum."
 
Daha önce benzer bir yöntemle Mustazaf-Der’e bir komplo kurulduğu, keza Yüksekova’da Şehid edilen Mustazaf-Der başkan yardımcısı Ubeydullah Durna cinayetinin aydınlatılmadığı ve kendilerinin Yüksekova’da gözaltına alınmalarıyla ilgili değerlendirmelerinin ne olacağı sorusu üzere Göktaş hoca, gözaltına alınma olayını küçük görmediğinin altını çizerek şöyle devam etti: "Görünürde küçük bir olaymış gibi gözüküyor. Ama ben bunun küçük bir olay olduğunu düşünmüyorum. Arkasını biraz irdelediğinizde koskoca iki ülkeyi bozmaya çalışmak küçük bir olay mı?
 
Yüz binleri, milyonları bir araya getirerek etkinlik düzenleyen bir camiayı yeraltına itmek için verilen uğraş, istemek küçük bir olay mı? Ben bunun orta doğunun tamamını ilgilendiren bir meselenin ucu olarak görüyorum. Başta Yüksekova’da olmak üzere bir çok yerde bu camianın dernekler saldırıya uğruyor. Bu saldırıların hiç birisi aydınlatılmış da değil. Emniyet yetkilileri görüntülere rağmen ‘şahid yok’ diyerek saldırıların üzerini kapatıyor. Mesele ‘Ubeydullah’ın katili kim?’ denildiğinde bilemiyoruz diyorlar. Peki bizim silahlı eğitim aldığımızı nasıl bile biliyorsunuz?
 
Açık konuşayım. Hakkımızda İhbar falan yok. Kalıbımı basarım; bu ihbar da kendilerine ait. Her şey de kendilerine ait. Tamamen çekememezlik. Benim anladığım bir şey var. İstiyorlar ki Türkiye’de bir cemaat olsun. Ötekilerine de tahammülleri yok. Yani başka seslere, muhaliflere seslere tahammülleri yok. Neden derseniz. Ben emniyete ifade vermek için oturduğumda, bilgisayardan benim yazılarımı okumaya başladılar. Dikkat edin! Benim bir takım yazılarımı bir yerlere dokunan yazılarımı bana okumaya başladılar. Yani ‘Ey Mehmet Göktaş, anladın değil mi niçin gözaltına alındığını?’ dercesine yazı ve sohbetlerimi bana okumaya başladılar. Ve bu yazılar bilinçli olarak seçilmiş yazılarım, konuşmalarım bana okundu ve aynen şu söylendi, ‘Sayın Mehmet Göktaş anladın değil mi niçin gözaltına alındığını?”
 
Hürseda Haber

Bu haberler de ilginizi çekebilir