Bunlardan üçü serbest bırakılırken birinin kafasına kurşun sıkılarak ailesine teslim edildi.Allah`ın izniyle o şehidlerin safına girecektir. Allah ona rahmet etsin.

Bu acıklı hikâye hiçbir zaman son olmayacak; ancak hikayenin içindeki sorun hikayeden daha acıklıdır. Şöyleki: Bunlardan üç kişi serbest bırakıldı da niçin birisi öldürülmek istenerek kafasına sıkıldı?

Bu hikâye bize tarihte yaşanmış Yasir ve Sümmeye (RA)’yı hatırlatıyor. Ümmeye bin Halef onları Muhammed (sav)’i inkâr etmeye ve Hubel putuna secde etmeye zorluyor. Her Müslüman bu acıklı hikâyeyi bilir, Yasir ve Sümmeye (RA) onların bu isteklerini reddedince ikisini de şehid ettiler.

Geçen gece sabır timsali Gazze’den bir kardeşim beni aradı. Selamdan sonra, durumunu sordum. Bana, “Evet düşman uçakları üzerimizde uçuyor. Evimizi bombalıyorlar. Ancak Allah’a Hamd olsun. Şehidlerin sayısı sürekli fazlalaşıyor…”

Ona dedim ki "sizde şehidlere Yahudiler ateş ediyor. Bizde ise emniyet ve yönetim ateş ediyor."

Yahudiler kanlarının temiz olduğunu ve kendilerinin Allah’ın seçkin halkı olduğuna inandıkları için, diğer insanların kanlarını kendilerine helal görüyorlar.

Bizde referandumlar yapılıyor ve İktidar oyların %99,99’unu alıyor. Gerçekte ise eğer bu seçimler özgür bir ortamda yapılsa netice yukarıdakinin tam aksi olacak yani iktidar oyların binde birini bile alamaz. Bu şu demektir halkın %99,99’unun kanı temizdir içilmek için müsaittir ve iktidarın gıdasıdır.

Tutuklanan dört genç Emniyet görevlileri tarafından emniyete getirilip, önlerine Suriye devlet başkanı Beşar Esad’ın fotoğrafını koyuyorlar. Onları şiddetli bir işkenceden geçirdikten sonra fotoğraflara secde etmeleri isteniliyor. Bu istek üzerine ismini hatırlamadığım bir genç, gerçi ismi önemli değil, önemli olan gençlere bu kötü fiiliyatın dayatılması ve onları şirke bulaştırma çabasıdır.

Gençlerden birisinin, “Ben Allah-u Teala dışında hiç kimseye secde etmem” demesi ve kendi görüşü üzerine ısrar etmesi sonucu Emniyet yetkilisi gencin kafasına kurşun sıkarak onu şehid ettiler. Diğer üç genç fotoğrafa secde ettiler daha sonra polis onları serbest bıraktı.

Bu fotoğrafı bütün dünya gördü. Birçok kişi yapılan bu secdenin isteyerek olduğunu sanıyor. Ama gerçek şu ki fotoğrafta gözüken ve gencin başını aşağı doğru bastıran emniyet yetkilisinin elleri durumu net bir şekilde ortaya koyuyor.

Şu an fotoğraf eskiye nazaran daha net bir şekilde ortada…

Şu an rejimin başındaki şahsın fotoğrafları ve heykellerinin her tarafta, evlerde okullarda, çarşıda, dükkanlarda kavşaklarda olmasının sebebini anlamış olduk.

Büyük ilahi dinlerin üç tanesi ve kutsal kitaplar bizim bölgemizdedir. (Şam bölgesi) Bizim bölgemiz semavi dinlerin merkezi haline geldi. Aynı şekilde bizim bölgemizde kendini ilah olarak kabul ettirmek isteyen birçok yönetici yaşadı. Onların asrında yaşayanların, onları dinlemeleri ve onlara ibadet etmesi gerekiyordu. Aksi halde öldürülüyordu. Biz bölgede şu an bilgi devrimleri devrinde yaşıyoruz… 

Düşün, kendi cinsinden Allah’ın kullarından birisine ibadet etmen, secde etmen gerekiyor.  İbadet etmeyi kabul etmiyorsan da senin ruhun daralıyor öldürülmen gerekir…

Daha önce bölgemizde üç büyük semavi din çıktığı gibi şimdi de yeni Suriye rejiminin dini çıkacak. Beşar’ın kendi halk meclisinde ima etiği gibi kendisi dünyaya hükümdar olacak. Çünkü kendini ilah sanıyor, insanların onu dinlemesi ona uyması ve ona secde etmesi gerekir…

Ancak rejim bilsin ki, damarlarımızda akan bu kan yeri göğü yaratan Allah-u Teala’nın yarattığı gibi tertemizdir. Halkımız da put ile heykellerin hepsini yıkacak ve onlara ibadet etmeye çağıranları da yok edecektir.

Kendini ilah veya beşerden üstün gören herkim varsa onları yerle bir edeceğiz…

Ve kesinlikle yarın yakındır…

Dr. Abdulğani Hamdu

Tercüme: Mücahid Temel