Mehmet Tahir Özsoy / DOĞRUHABER

Almanya Başbakanı Angela Merkel, çeşitli Alman televizyon kanallarında yayınlanan siyasi düello programında Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri ve başbakan adayı Martin Schulz ile iç ve dış politika konularına ilişkin görüşlerini tartıştı. CDU Genel Başkanı ve Başbakan Merkel, Türkiye ile Almanya ilişkileri hakkında Türkiye`de Alman vatandaşlarının tutuklanması nedeniyle Türkiye üzerindeki ekonomik baskının artırılmasını istediğini ifade etti. Merkel, "Türkiye nefes kesen bir hızla tüm demokratik alışkanlıklardan uzaklaşıyor. Daha sert bir seyahat uyarısı düşünülebilir. Bunu değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı. Merkel, Türkiye ile AB üyelik görüşmelerine ilişkin de Türkiye ile müzakerelerin ancak AB üyelerinin onayıyla sona erdirilebileceğini ifade etti.

“TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNE KARŞIYIM”
Merkel, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olduğunu tekrarlayarak AB müzakerelerinin sona erdirip erdirilmeyeceği ve Türkiye'ye karşı ortak bir pozisyon belirlenebilmesi konusunu görüşeceklerini kaydetti. Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Schulz da, "Eğer Başbakan olursam Türkiye ile AB üyelik müzakerelerini keseceğim." dedi.  İki partinin ortak noktası Türkiye`nin AB üyeliğine karşı çıkmaları. 50 yıldan fazla bir süredir Türkiye`yi kapısında bekleten AB, gelinen noktada Türkiye düşmanlığıyla oy devşirmeye çalışıyor. Bunun son örneği Almanya seçimlerinde en çok konuşulan konuların Türkiye Hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan olmasıdır. Avrupalı siyasetçilerin kendi sorunlarına yönelik çözümler üretmeleri gerekirken, Türkiye`ye yüklenerek popülist bir siyasetle iç kamuoyunu ikna etmeye çalışıyor. Kısaca kim ne kadar yüklenirse o seçimlerin favorisi olarak görülüyor. 

AB`nin yaptığı bu sığ siyaset, Türkiye kamuoyunda AB karşıtlığının yükselmesine neden oluyor. Türkiye kamuoyu ise gerekirse müzakerelerden çekilmek gerektiğini savunuyor.

KALIN'DAN TEPKİ: AVRUPA'DAKİ UFUK DARALMASININ YANSIMASIDIR
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Almanya ve AB`nin Türkiye karşıtlığı üzerinden yaptıkları siyasete tepki gösterdi. Kalın, "Almanya ve Avrupa'nın temel ve acil sorunlarının adeta yok sayılarak Türkiye-Erdoğan'a saldırılması, Avrupa'daki ufuk daralmasının yansımasıdır." dedi. Kalın, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından, önceki akşam Almanya'da gerçekleşen, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri ve başbakan adayı Martin Schulz'un siyasi düellosuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Merkel ile Schulz arasındaki seçim tartışması programına, Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damga vurmasının bir tesadüf olmadığını belirten Kalın, "Almanya ve Avrupa'nın temel ve acil sorunlarının adeta yok sayılarak Türkiye-Erdoğan'a saldırılması, Avrupa'daki ufuk daralmasının yansımasıdır. Avrupa'daki Türkiye karşıtlığı, temel sorunları öteleme ve düşman bir 'öteki' üzerinden kendini rahatlatma aracına dönüşmüş durumda." değerlendirmesinde bulundu.

ÜYELİK SÜRECİ DE YOZLAŞMA DA SON BULSUN!
Dış politika uzmanları, AB`nin Türkiye`yi sadece beklettiği, üyeliğe almayı düşünmediği gerçeği ile yüzleşmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu bekletme sürecinde yapısal reformlar adı altında inanç değerlerimize uymayan düzenlemelerin hayata geçirildiğini belirten uzmanlar artık bundan vazgeçilmesi gerektiğini ifade ettiler. Hüda Par da bir süre önce bu konuya değinmiş, yapılan açıklamayla şu ifadeler kullanılmıştı: “Son gelişmeler bir kez daha gösterdi ki Avrupa dost değildir ve olmayacaktır. Bu nedenle Türkiye AB'ye girme ısrarından vazgeçmeli, yüzünü Avrupa'ya değil İslam âlemine çevirmelidir. Avrupa yerine İslam ülkeleri arasında bir birlik oluşturma çabasına girmelidir."