• DOLAR 32.376
  • EURO 34.98
  • ALTIN 2325.22
  • ...
"İslam âlemini Müslüman kardeşlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından yayımlanan gündem değerlendirmesinde Arakan'da yaşananlar, Irak Kürdistanı'ndaki referandum tartışmaları, 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılı öncesi okul masrafları ve kayıt parası konusu ile artan akaryakıt fiyatlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulunuldu.

Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamların durdurulması için İslam âlemine çağrı yapılırken, 25 Eylül'de Irak Kürdistanı'nda düzenlenecek referanduma ilişkin de önemli açıklamalarda bulunuldu.

Eğitim-öğretime ilişkin sıkıntıların her sene tekerrür ettiğine dikkat çekilen gündem değerlendirmesinde, "Okul masraflarının yüksekliği ve bazı okullarda uygulanan 'kayıt parası' uygulamaları şimdiden gündemdeki yerini almış bulunmaktadır. Özellikle düşük gelirli aileler için büyük sorun teşkil eden bu uygulamalara, halkın gündemine bir daha girmeyecek şekilde son verilmelidir. Her türlü yasaklamaya rağmen bazı okullarda kayıt parası adı altında velilerden astronomik miktarda para talep edilmesi, anayasal güvence altındaki fırsat eşitliğinin ihlal edilmesidir." denildi.

"Her bir öğrencinin eğitimde fırsat eşitliği ilkesine uygun olarak kaliteli eğitim alması devletin temel sorumlulukları arasındadır." denilen açıklamada, "Hükümet bu sorumluluğunu yerine getirmek için etkin bir takip ve denetim yapmalıdır. Kamu kaynakları ülkenin her bölgesine ve her noktasına adil bir şekilde dağıtılarak bütün okulların eğitim kalitesinin azami seviyeye çıkması ve herkesin bu imkânlardan eşit bir şekilde istifade etmesi sağlanmalıdır. Yeni bir eğitim-öğretim yılının başında yetkilileri konuya hassasiyetle yaklaşmaya, geçen senelerde kamuoyunun şahit olduğu manzaraların tekerrür etmemesi için gereken tedbirleri şimdiden almaya davet ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Irak Kürdistanı'ndaki referandum tartışmaları

Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi'nin bağımsızlık konusunda aldığı referandum kararıyla ilgili tartışmaların devam etmesine yönelik yapılan değerlendirmede, şu ifadeler yer verildi:

"Kerkük İl Meclisinin referanduma katılma kararı alması üzerine bu konudaki tartışmalar yeniden gündem olmaya başladı. Ümmeti oluşturan parçaların birbirinden uzaklaşıp bölünmesinden değil, adil bir sistem ile kardeşçe bir araya gelmeleri ve birleşmelerinin elzem olduğuna inanıyoruz. Dilleri, mezhepleri ve etnik kökenleri ne olursa olsun Müslüman toplumlar bir araya gelip adalet üzere yönetimler teşkil edebilirler. Müslüman toplumların küçük küçük devletler oluşturmak yerine bir araya gelip daha güçlü yönetimler oluşturmaya çalışmaları gerekir. İslam tarihinde bunun çok güzel uygulamaları da mevcuttur. Müslüman topluluklar ne zaman İslam adaleti üzere bir araya gelip birleşmişlerse güçlü devletler oluşturmuş, mazlum toplumların hamiliğini yapmış ve istikrar bulmuşlardır."

"Dünyanın hiçbir yerinde Müslüman toplulukların savaş ve kaos içerisine girmelerini istemediğimiz gibi bugün bağımsızlık referandumu ile gündeme gelen Irak'ın da bir iç savaş ve kaos ortamına girmesini asla istemeyiz." denilen açıklamanın devamında, şu değerlendirmede bulunuldu:

"Birlikte yaşama, büyük ve güçlü devlet oluşturma imkanı varken bölünmenin doğru olmadığına inanıyoruz. Ancak birlikte yaşama şartları ortadan kalkmışsa, kaynakların bölüşülmesi ve idari sisteminde adalet hâkim değilse; iç savaşlarla birbirini bitiren bir ülke olmaktansa barış içerisinde komşu devletler olmak da bir çıkar yol olarak görülebilmelidir. Birleşmiş Milletlere üye iki yüze yakın devlet için devlet olma ölçüsü ne ise, Irak Kürdistan Yönetimi'ne de bu ölçü ve kıstaslar uygulanmalıdır. 'Kürtler asla devlet kuramazlar' veya 'Kürtlerin devlet kurmalarına asla izin verilmemeli' ya da 'Ulus devlet sadece Kürtlere haramdır' anlamına gelen yaklaşımlar doğru değildir. Herkesin Irak Kürdistan halkının iradesine saygı göstermesi gerekir."

Arakan'da yaşananlar

Myanmar Hükümeti ve Budist çetelerin gerçekleştirdikleri katliamları, dünya kamuoyunun sessizliğinden ve İslam âleminin iç çekişmelerinden cesaretle yaptığına vurgu yapılan açıklamada, şu ifadfeler kullanıldı:

"Arakan'da uzun bir süredir katliamlarla ve sürgünlerle devam eden zulüm, soykırım halen devam etmektedir. Dünya kamuoyunun sessizliğinden ve İslam âleminin iç çekişmelerinden ve sergilediği aciz görüntüden cesaret alan Myanmar Hükümeti ve Budist çeteler, sahipsiz kalmış mazlum Müslüman kardeşlerimize uyguladıkları zulmü gün geçtikçe artırıyor, soykırımdan sağ kurtulan Arakanlı Müslümanları da zorla sürgüne tabi tutuyor. Sürgüne gittikleri yerlerde çok ağır şartlarda yaşamalarına rağmen, Budist Myanmar Hükümeti ve çetelerinin zulmünden dolayı yurtlarına dönmek istemeyen Arakanlı Müslümanların durumu, tam bir insanlık dramı halini almıştır."

Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamların durdurulması için İslam âlemine çağrı yapılarak, "Myanmar hükümetini ve Budist çeteleri işledikleri insanlık dışı suçlardan dolayı lanetliyoruz. Dünya kamuoyunu, hukukun ve insanlığın gerektirdiği sorumluluklarını yerine getirmeye; İslam âlemini de Müslüman kardeşlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz." denildi.

Akaryakıt fiyatları

Akaryakıt fiyatlarının yüksek olmasının, halkın seyahat özgürlüğünde ciddi kısıtlamalara zemin oluşturduğunun belirtildiği açıklamada, şu tespitlerde bulunuldu:

"Akaryakıt fiyatlarının en yüksek olduğu ülkelerden biri Türkiye'dir. Çok yüksek vergilerle birlikte dağıtım şirketlerinin ölçüsüz ve denetimsiz fiyat uygulamaları, akaryakıt fiyatlarının anormal derecede yüksek olmasının başlıca sebebidir. Akaryakıt fiyatlarının yüksek vergilerle şişirilmiş olması, ülkenin ulaştığı iktisadi büyüklük ve refahtan, toplumu oluşturan bütün kesimlerin faydalanamadığının göstergesidir.

"Akaryakıtın bugünkü fiyatlandırma mekanizması, öngörülen toplumsal hedefler ve ulaşılması arzu edilen hayat standardı ile uyumlu değildir. Araç alımlarında ödenen yüksek vergiler, fahiş köprü ve otoyol ücretleri de akaryakıt fiyatları ile birleştiğinde vatandaşların kağıt üzerinde sahip oldukları seyahat özgürlüğünü fiili olarak kısıtlamaktadır. Akaryakıt vergilendirme mekanizmasının, yeni iktisadi bakış açısı ve refahın toplumda adil dağıtılması ilkesi çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir." (Hamza Adiyaman - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir