• DOLAR 32.389
  • EURO 35.097
  • ALTIN 2326.831
  • ...

EKONOMİ SERVİSİ ANALİZ

Daha öncede bu sayfalarda, Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) ve benzeri ekonomiye dair istatistik çalışmaları yapan kurumların, açıkladıkları istatistik ve endeks rakamlarının ekonomi sektöründe ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışmıştık.

Öyle ki “piyasalar bu rakamları baz alarak yön buluyor” demiştik. Çünkü borsa bu rakamları bekliyor, altın-döviz bu rakamları bekliyor, göbekli bankalar faiz oranları için bu rakamları bekliyor, hem yerli hem de yabancı yatırımcılar bu rakamları bekliyor.

Bu rakamlara göre şirketler borsada değer kazanıyor veya kaybediyor. Bu rakamlara göre altın-döviz iniyor-çıkıyor. Bu rakamlara göre bankalar kredi faizlerini ayarlıyor. En önemlisi ise bu rakamlara göre yerli-yabancı yatırımcılar istihdam sağlayan yeni iş projeleri için yatırım yapıyor.

Efendileri Bulanık Suda Faiz-Döviz Avlıyor

TÜİK ekonomiye dair bu istatistikleri için aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık açıklama takvimi belirlemiş. Ve zamanı gelince de bu istatistik sonuçlarını açıklıyor. Fakat kimi gazeteler kopyala-yapıştıra alıştıklarından, kimileri ise ülke ekonomisini yöneten sorumluları yetersiz göstermek ya da yağ çekmek adına; bu rakamlar gözlerinin önünde durduğu halde hipermetrop bir bakış açısıyla değerlendiriyorlar.

Diyeceksiniz ki rakamın da siyaset olur mu? Ne yazık ki insaf ve dürüstlükten yoksun olanlar için oluyor. Bahsettiğim değerlere sahip olamayanlar “matematiğe bile siyaset karıştırabiliyorlar”. Ama “bu güneşi balçıkla sıvamaktan öte ne işe yarar” demeyin.

Bu işi profesyonelce yapan yerli veya uluslararası taife, o gün, yani yorumlarını yaptıkları gün; piyasayı alt üst edip kafaları karıştırıyorlar, piyasa allak bullak olup bulanıklaşıyor ve bu taifenin tasmalarını ellerinde tutan efendileri de bulanık suda faiz ya da döviz avlıyorlar!

Aslan Payı Uluslararası Ve Yerli Ekonomik Suikastçilerin Çalışmalarının Payıdır

Hatırlayın, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları 15 Temmuz sonrası neler neler söyledi. Ne puanlar düştü ne fındıklar kırıldı! Bir düşünün: Gezi olayları öncesinde yüzde 6,13'e kadar gerileyen yıllık enflasyon, bugün %9.79!

Bu ne demek, yani vatandaş bir şeyi almak için daha fazla para harcayacak değil mi? Yine aynı tarihlerde dolar ,1 lira 80 kuruş civarında idi bugün ise 3 lira 60 kuruş! Yani tam iki katı yükseldi. Peki, bu ne anlama geliyor; sizin ülke dışından dolarla aldığınız her şey bu oranda zamlandı demektir. Ayrıca kimin milyon doları varsa, iki katı para kazandı demektir!

Peki, bundan üç yıl önce de şimdi de iktidar aynı değil mi? Bundan üç yıl öncesine göre, bu yıl ülkede kıtlık mı oldu? Türkiye topraklarının yeraltı yer üstü zenginliklerinde bir azalma mı oldu?

Öyleyse nedir bu kötü gidişatın sebebi? Açık. Uluslararası, “artık üst akıl mı dersiniz alt akıl mı” fakat bu yapı ve yerli uşaklarının, her ülke için hassas olan ekonomi dengeleriyle oynaması sonucunda bu tablo ortaya çıktı.

Burada ekonomiyi yönetenlerin de mutlaka sorumlulukları var ama bu kadarından değil! Bu tabloda aslan payı, uluslararası ve yerli ekonomik suikastçilerin çalışmalarının payıdır.

Yorumları Araklayıp Acele Yayınlarsan “Brütüs” Olursun

Hadi diyelim bunlar yani yerli uşaklar, işkembesini düşünerek ekonomik tetikçilik yapıyorlar. Peki, o kavramı kullanmak istemiyorum ama “yandaş” diye bilinenlere ne demeli? Bakınız dün TÜİK, bu yılın Mayıs ayı işgücü istatistiklerini açıkladı. Mayıs ayında işsizlik oranı %10.2 olarak gerçekleşti. Fakat bu rakamı her gazete farklı okudu; bazılarına göre işsizlik artmıştı, bazılarına göre ise işsizlik azalmıştı! Şimdi ortada duran ve herkesin kabul ettiği %10.2 rakamı, nasıl oluyor da hem artışı hem azalışı gösterebilir, diyeceksiniz? Nasrettin Hoca`nın dediği gibi “siz de haklısınız”…

TÜİK rakamlarını nasıl yorumlayacaklarını bilemeyen bir taife, (bazıları yukarıda bahsettiğim kavramla isimlendiriliyorlar) “işsizlik % 0.8 arttı” dedi. Adama sormazlar mı “neye göre arttı kardeşim”? Geçen yılın aynı ayına göre! Eee..Haberi kopyala-yapıştır yaparak önce ben yayımlayacağım diye apar topar vereceğine bir zahmet bir baksana bu yılın diğer aylarına göre durum nedir? Hemen balıklama ekonomik tetikçilerin haber sitelerinden yorumları araklayıp yayınlarsan “BRÜTÜS” olursun!

Sen De Mi Brütüs!

Şimdi “kim bu Brütüs"? diyeceksiniz. Asıl adı Marcus Junus Brütüs olan bizim Brütüs; Roma imparatoru Sezar tarafından bir isyanda ölüm cezasından kurtarılıp evlatlık edinilen, Sezar tarafından sevilen, hatta üst düzey yöneticilik verilen, fakat daha sonra Sezar`a düzenlenen suikastte Sezar`a bıçağı ilk saplayan kişidir. Öyle ki bıçağı yiyen Sezar, bıçağın sahibinin Brütüs olduğunu görünce ağzından çıkan son söz şu olmuştur: “Sen de mi Brütüs!”

Bu deyim tarih boyunca, kendisinden zarar beklenmeyen kişilerin verdiği zararlardan dolayı kullanılır ve bu niyetle bu deyimi kullandığımı da özellikle ifade edeyim. Yoksa burada ne ülkeyi yönetenleri Sezar`a, ne de diğerlerini Brütüs`le özdeşleştirmek gibi bir niyetimiz yok. Olsaydı zaten direk söylerdik.

İşsizlik %13`ten Altı Aydır Düşe Düşe %10.2 ‘Ye Düştü!

Evet, tarihten yine günümüze dönersek; yukarıda kısaca suyu bulandıranların piyasaları da nasıl bulandırdıklarını ve emperyalistlerin ve onların uşağı olan göbekli taifenin bu bulanık suda nasıl dolar dolar avlandıklarını ifade ettik.

Niye bunları yazdık? Çünkü TÜİK işsizlik oranını %10.2 olarak açıkladı ve 2016 Mayıs ayında işsizlik oranı %9.4 idi. Yani geçen yıla göre %0.8 artmış görünüyordu. Fakat 2017 yılı Ocak ayında %13`e kadar çıkan işsizlik o aydan beridir düşüyor. Şubat`ta 12.6`ya, Mart`ta 11.7`ye Nisan`da 10.5`e ve nihayet Mayıs ayında da 10.2`ye düştü. Yani işsizlik, ülkeye yapılan ekonomik suikastlerden sonra yükseldiği %13`ten altı aydır düşe düşe %10.2 ‘ye düştü!

Şimdi bu rakamlardan sonra siz saygıdeğer okuyucularımıza soruyorum, işsizlik düşüyor mu yoksa yükseliyor mu? Kim işsizlik 0.8`lik artışla 10.2 diyorsa yalan söylüyor. Piyasayı yanıltıyor.

Evet, geçen yılın aynı ayına göre %0.8`lik bir fark var ama geçen altı aya bakınca işsizlik azalmaya devam ediyor. Gerçek bu. Piyasa bugüne bakar ve bu rakamı ona göre fiyatlandırır. İşsizlik arttı diyenler ya matematik bilmiyor, ya ekonomik tetikçilik yapıyor, ya saflık yapıp tetikçilerden kopya çekiyor ya da Brütüs`lük yapıyor!

Bu bakış açısı inanın çoğu şey için böyledir. Bizler bir yanlış varsa onu da adam gibi söylemeli bir doğru varsa onu da adam gibi kabullenmeliyiz.