Toplumların varlığının da geleceğinin de kadınlarla mümkün olduğunu belirten Özperk, "Kadınların ihmal edildiği ya da kadınların ihmal ettiği toplumlar, sağlıksız ve niteliksiz olmaya mahkûmdur. Kısacası, hayatın kaliteli olabilmesinin yolu, kadının varlığının etkinliğinden ve katılımcılığından geçmektedir" dedi.

Dünyada toplumsal hayattaki rolü ve üretime katkısı üzerinden değil de, tüketim kültürünün ve reklam sektörünün ana unsuru olarak öne çıkarılmaya çalışılan kadının değeri üzerinde yapılan tartışmaların Batı medeniyetlerinde yoğunlaşmasının altında yatan gerçek, Batı`nın kadına bakışındaki sorun olduğunun altını çizen Özperk, "Yüz yıllarca kadının insan olup olmadığını tartışan Batı medeniyetinin hastalıklarından ve önyargılarından toplumumuzun kurtulması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

Özperk açıklamasında, ülkemizde eğitimde fırsat eşitliği hakkını kullanma, kamudan hizmet alma ve eşit şartlarda hizmet sunma, toplumsal ve siyasal hayata katılım gibi konularda yapılan tartışmaların nedeninin batılılaşma adına kendi insanımıza yapılan dayatmalardan kaynaklandığını kaydetti.

`Kamusal Alan` Yalanı Son Bulmalıdır
Son zamanlarda artarak devam eden kadına yönelik şiddet, yine kadınların varlığını tehdit eden en önemli sorunlardan birisi olduğunu dile getiren Özperk, kadın hakları ihlallerine son vermek ve kadınların hayatın her alanında eşit şekilde yer almasını sağlamak için şu hususlara dikkat çekti:

"- Milleti yasaklardan kurtaracak ve millet adına egemenliği kullanacak olan TBMM`nin İçtüzüğü`ndeki yasaklara ve dayatmalara son verilmelidir.