• DOLAR 32.382
  • EURO 35.019
  • ALTIN 2325.502
  • ...

Türkiye'nin fıstık üretiminin yaklaşık yüzde 50'sini gerçekleştiren GAP'ın başkenti olarak bilinen Şanlıurfa'da suyun ulaşmadığı Tümen Mahallesi ve çevresindeki onlarca mahallede yaklaşık 200 yıllık fıstık ağaçları, kuruma tehlikesiyle karşı karşıya...

Fırat Nehri'ne yakın bir mesafede bulunan ve tek geçim kaynakları fıstık yetiştiriciliği olan çiftçiler, asırlardır hizmet edip yetiştirdikleri milyonlarca fıstık ağacının gözlerinin önünde susuzluktan kuruyup yok olduğunu söylediler.

Yaşadıkları bölgeye su getirilmesi için yıllar önce GAP kapsamında proje hazırlandığını hatırlatan yetiştiriciler, yaşadıkları su sorununu defalarca yetkililere iletmelerine rağmen hiç kimsenin kendilerine olumlu bir cevap vermediğini iler sürdüler.

Tülmen Köyü Muhtarı Bakır Rastgeldi, "Bu bölge Urfa'nın ilk fıstık yetişen bölgesidir. Bu bölgede yaklaşık 250-300 yaşında fıstık ağaçlarımız var. Bölgenin yani fıstık üretimi üzerindeki öncülüğü vardır. Fakat şu anda fıstık ağaçlarımız kuraklıktan dolayı büyük bir kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış. Ağaçlarımızın küçülmesi söz konusu yani bir ağaçtan bundan 20-30 sene önce 50-60 kilo fıstık aldığımız ağaçtan şu anda 20-25 kilo fıstık alamıyoruz. Yani üretim yüzde 100'den yüzde 25'e indi. Çiftçilerimiz bu konuda çok sıkıntılı... Dedelerimizden, atalarımızdan kalan bahçelerimizi kaybediyoruz. 10 seneden önceden beridir su talebimiz var. Fakat herhangi bir gelişme yok bu şekil giderse fıstık ağaçlarımız zaten 3-5 seneye kadar kuruyacak." şeklinde konuştu.

Son yıllarda hem yağışların azalması hem de çok sayıda açılan su kuyularının bölgedeki yer altı sularının seviyesini düşürdüğünü ifade eden Rastgeldi, bundan dolayı zayıflayan fıstık ağaçlarında birçok hastalığın oluştuğunu belirtti.

Yaşadıkları bölgenin Fırat Nehri'ne 7 kilometre mesafede olmasına su sorunu yaşamalarına bir anlam veremediklerini belirten Rastgeldi, yıllardır yetkililerden su talep etmelerine rağmen kimsenin kendileriyle ilgilenmediğini belirterek, böyle devam etmesi durumunda fıstık ağaçlarının 3-5 yıl içerisinde elde çıkacağını dile getirdi.

Sulanan fıstık ağaçlarının hem çiftçilere hem de ülke ekonomisine yüzde 300 gibi bir artış sağlayacağına vurgu yapan Rastgeldi, ABD ve İran gibi ülkelerin daha az bir alanda sulama sayesinde daha fazla ürün aldığını söyledi.

Fıstık ağaçlarının su ihtiyacının diğer ürünlerde olduğu gibi yaz aylarında değil kış aylarında olduğunu belirten Rastgeldi, şöyle devam etti:

"Yerde artık rutubet olayı kalmamış. Bir Bakanımız, bir milletvekilimiz gelsin bir kepçe ile yeri kazalım nem bile bulamaz burada artık. Fıstık ağacı susuz yetişir doğrudur. Fıstık ağacı susuz yetişir ama belli bir yıllık yağışı vardır. O anlamda susuz yetişir. Yani bu fıstık ağacının yerine başka bir ağaç olmuş olsaydı zaten şu anda kurumuştu. Bürokratlarımızdan, milletvekillerimizden, başbakanımızdan, bakanımızdan, cumhurbaşkanımızdan yani kim ne katkıda bulunursa bu konuda bize her türlü desteği vermiş olacak ve ekonomik olarak rahatlamış olacağız."

"Eskiden senede bir fıstık ağacı 110 kilo fıstık verirken şu an 5 kiloya düşmüş"

Kırpınar Mahalle Muhtarı Mehmet Parmaksız, "Yetkililerden talebimiz; acilen buraya su gelmesidir. Gerçekten eğer bölgeye su gelmezse bütün ağaçlar çürüyüp gidiyor. Zaten 300 yıllık ağaç 10 yıllık ağaca düşmüş. Diyelim ki eskiden senede bir fıstık ağacı 110 kilo fıstık verirken şu an 5 kiloya düşmüş. Bu hepimizin kaybıdır. Yani bu bölgede nereden bakarsan 7-8 köyün 10 milyona yakın fıstık ağacımız var. Yani hayatımız budur, fıstıktan başka bir gelirimiz yok. Ne fındık var, ne incir var, ne üzüm var sadece fıstık. Tabii ki fıstıkta su olmayınca olmuyor. Eskiden senede 500-600 litre düştüğü zaman idare ediyordu, ama senede 200 litre düşüyor. Yani artık 300 yaşında ki ağaç bunu kaldıramıyor." ifadelerini kullandı.

"Eskiden 10 ton fıstık kaldırırken şu an 500 kiloya düştü"

Çevre köylerde yaşayan yaklaşık bir milyon nüfus insanın tek geçim kaynağının fıstık yetiştiriciliği olduğunu ifade eden Parmaksız, "Devlet buraya yönlenmesi lazım. Sonuçta burada neredeyse bir milyon nüfus var. Yetkililerden rica ediyoruz, dedelerden kalan miraslarımız gözümüzün önünde kuruyup gidiyor ama kimse bunun farkında değil. Eskiden ben 10 ton fıstık kaldırırken şu an 500 kiloya düşmüş. Tabi ben evimin geçimini ne ile yapacağım? Mecbur insanlar başka yönlere kayıyor. Tabi gelir olmayınca insanlar ne yapacaklar? Belki de hırsızlığa başvuracaklar. Yetkililerden bunu çok rica ediyorum mutlaka acilen buraya su getirmesi lazım." diye konuştu.

"Asırlardır hizmet ettiğimiz ağaçlarımız kuruyorlar"

Asırlardır hizmet edip yetiştirdikleri fıstık ağaçlarının kurumaya başladığını belirten Mustafa Elçi, "Temel sorunumuz bir an evvel buraya suyu versinler ağaçlarımızı sulayalım. Asırlar boyunca Bu kadar emek verilmiş ağaçlarımız kuruyor. Ağaçlarımızın dalları kalmadı, bedenleri büyük fakat dalları kalmadı. Türkiye'de en kurak yer Urfa. Urfa'da da sulanan yerler belli, sulanmayan yerler belli. Ondan dolayı ağaçlarımız, bağ-bahçelerimiz kuruyor. Burada binlerce nüfus çalışıyor. Fıstık çok kıymetli bir ürün. O şekilde bir kalkınma olursa buraya 30-40 gelir. Şimdi gittikçe verim düşüyor olan ağaçlarda kuruyor. Kurak yerler ancak bire 8-10 verirken sulu yerde bire 30-40 geliyor. Bugün Amerika'da olsun, İran'da olsun fıstık gelişmesini yapıyorlar. Daha verimli olduğu için her yere ihracat yapıyorlar. Bizler burada Urfa ve Antep'te yetişen fıstıkları kuraklık ve susuzluktan dolayı yetiştiremiyoruz. Asırlardır hizmet ettiğimiz ağaçlarımız kuruyorlar." diye konuştu.

"Recep Tayyip Erdoğan'ın 2013 yılına söz verdi ama..."

2009 yılında köylerinin bulunduğu bölgeye suyun getirilmesi için görüştüğü hatırlatan Elçi, şöyle konuştu:

"2009 yılı 18 Haziran Pazartesi günü Urfa'da Tayyip Erdoğan başbakanken Urfa'ya geldi. Konuşma yaptı. Sonra dedi ki: 'Bozova'ya gideceğim. Biz de Bozova ve Urfa arasında olan bir mevkideyiz asfalt yol üzerinde. Tüm çevredeki köylülerle kalkıp karşıladık. Kendisinden rica ettim. Dedim 'ben muhtarım asırlar boyunca yaptığımız hizmetlerde babadan, dededen kuraklıktan dolayı bağ-bahçelerimizin hepsi kurudu. Senden rica ederiz bir an evvel Bozova 2. Sulama Projesini yapın, bize bu suyu verin. 3 sefer kendisinden rica ettim. İndi geldi tokalaştık. Dedi, 'Peki 2012-2013'de size suyu vereceğiz. Daha sonra Tarım Bakanına söyledik, milletvekiline söyledik, mektup yazdık gönderdik. Tarım Bakanı Faruk Çelik'le ben bizzat kendim konuştum. Mehmet Ali Cevheri ile konuştum, ondan sonra Fakıbaba ile beraber kendisiyle konuştum ona bu isteklerimizi söyledik. Mektup verdik, dedik bunu Tayyip Erdoğan'a verin. Fakat bunun arkasından gelmediler."

Yıllardır fıstık ağaçlarını aşılama işiyle uğraştığını belirten Osman Rastgeldi, son yıllarda susuzluktan dolayı fıstık ağaçlarının aşı tutamadığını ifade etti. (Osman Gülebak-Hüseyin Sayhar-İLKHA)