• DOLAR 32.564
  • EURO 34.726
  • ALTIN 2411.152
  • ...
Hena Şelebi ve Filistin Kadını
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Zulme karşı açlık greviyle direnen ve üçüncü haftasına giren otuz yaşındaki Filistinli esir bayan Hena Şelebi’den bahsediyoruz. Daha önce en güzel yıllarını zindanda geçiren Şelebi, direnişin onurlu esir takası anlaşmasıyla özgürlüğe kavuşmuştu. Ama çok geçmeden açılan özgürlük kapısı yeniden kapandı, özgürlük umudu çalındı, hayatı ve geleceği yeniden karartıldı.
 
Hena Şelebi, özgürlüğünü idari cezayla elinden almak ve umutlarını kırmak isteyen ve ona zilleti tattırmaya çalışan Siyonist rejime boş bağırsak ve mideyle direniş göstererek büyük bir örneklik gösterdi. Elindeki tek silahı olan boş midesiyle üç haftadır işgal rejiminin hukuksuz uygulamalarına karşı koyuyor. Şimdiye kadar yemek yemeyen Şelebi özürlüğünü yeniden kazanmak, uygulanan haksızlıkları kaldırmak ve kendisiyle birlikte diğer esirlere uygulanan zulmü durdurmak istiyor.
Dün Filistinli esir Hıdır Adnan takip edilmesi gereken onurlu bir tavır sergilemiş; zulüm, baskı, hukuksuz uygulama ve zorbalığa karşı direniş göstermişti. Başlattığı açlık grevini bir insanın tahayyül edemeyeceği kadar sürdürmüş, düşmanı bile şaşırtacak derecede azimli davranmıştı. Düşman, onun aç ve boş midesini tok olan şerefli yaşama irade ve maneviyatının beslediğini, son nefesine kadar kendisini ayakta tutabileceğini bilmiyordu.
 
Hena Şelebi, Şeyh Hıdır Adnan’ın başlattığı direnişi sürdürdü ve örnek bir tablo ortaya koydu. Özgürlüğünü iade etmesi için düşmanı geri adım atmaya zorlayacak ve bu konuda diğer esirlerin de bu yolu izlemelerini sağlayacak adımlar attı ve gördüğü zulme baş kaldırdı. Başkalarından umutlarını kesen, davalarına desteğin istenen düzeyde olmadığını gören, Arap ve İslam ülkelerinin gereken hassasiyeti göstermediklerini müşahede eden Filistinli esirler, sahip oldukları bedenleriyle direniş göstermeye ve kendilerini özgürleştirmeye başladıklarını görüyoruz.
 
Hena Şelebi, Filistin kadınının davası için verdiği büyük desteğin, katkının ve fedakarlığın boyutunu gösteriyor. Filistin kadını, Filistin davası ve halkı için her türlü fedakârlığı ve bedeli dün olduğu gibi bu gün de ödemeye devam ediyor. Filistin direniş tarihi boyunca Filistin kadını direnen, bedel ödeyen Filistin erkeğinin yanında yer almıştır. İşgalcinin zulüm ve baskısından korkmadan mücadelenin bütün aşamalarına aktif olarak katılmıştır. Toprağını, çocuk ve torunlarını koruma uğruna şehit olup kanıyla toprağı sulayan Filistin kadını, yaralanırken de taşıdığı izlerle işgalciden gördüğü baskı ve işkencenin şahidi olmuştur. Parmaklıkların arkasına esir düşerken tek kişilik hücre cezasını erkek kardeşleriyle birlikte yaşarken, eline aldığı taş ve silahla da toprağını, namusunu ve davasını savunmuştur. Meydanda yer alan Filistin kadını her yönde inşa görevini sürdürmüş, evde çocuklarını terbiye etmeyi ihmal etmemiştir. Sosyal dayanışma ve inşa sorumluluğunu da ihmal etmeyen Filistin kadını fırsat buldukça sorumluluklarını yerine getirmiş, toplumu inşa sürecine katkı sağlamış, diğer kardeşleriyle omuz omuza vererek bu görevi ifa etmiştir. Filistin kadını, erkeğin yanında sorumluluklarını yerine getirme konusunda azami gayreti göstermiş, geride kalmayı ve pasif olmayı kabul etmemiştir. Toplumda olması gereken rolünü bihakkın yerine getirme çabası içinde olmuştur.
 
Siyonist işgal zindanlarında sadece Hena Şelebi yoktur. Onun yanında, kalpleri kırık, serbest kalacaklarına dair verilen sözlere rağmen hala içerde özgürlük umuduyla gün sayan başka bayan esirler de var. Hena’nın yeniden içeri alınması, çektikleri sıkıntıları hafifletmiş, unutulma duygularını ortadan kaldırmış içlerindeki burukluğu gidermiştir. Hena’nın içeri girmesi onların hayata yeniden bağlanmalarını sağlamıştır. Onun içeri girmesiyle, gardiyanların kendilerine özgürlüğü tattırmayacaklarını, bedenlerinin evlerinde rahat etmesine müsaade etmeyeceklerini, serbest bırakılsalar da yeniden içeri almak için bahane arayacaklarını da anladılar.
 
Bütün dünyaya Filistin kadınının direnişini, kırılmaz azmini, yok edilemez iradesini ve mücadeledeki yerini gösteren Hena’ya selam olsun. Mücadelen mübarek olsun! Seni tebrik ediyoruz, çünkü sen bütün dünyaya; bütün kadın ve erkeklere hayatta kalmanın, özgürlüğü elde etmenin, hak ve onuru geri almanın yolunu gösterdin ve bu konuda destanlar yazdın.
Hena Şelebi, Siyonist rejimin uyguladığı zulme dikkat çekmek, dünyanın olup bitenleri görüp işgal rejimine baskı yapmasını sağlamak için yaşanan zulme başkaldırdı. Şelebi, Filistinli esirlerin her türlü hak, hukuk ve insanlık değerinden yoksun işgal rejimiyle onun temsilcisi durumundaki gardiyanlardan gördükleri zulme dikkat çekmek için direniş başlattı. Günler geçiyor, ama biz onun zayıf bedeniyle boşalan mide ve bağırsaklarının uzun süre dayanan Şeyh Hıdır Adnan gibi açlığa dayanıp dayanmayacağını bilmiyoruz. Direnişiyle ya özgürlüğe kavuşacak, ya da gittikçe zayıflayan bedeni daha da direnemeyecek ve bulunduğu zindanda şehadet mertebesine ulaşacaktır.
 
Âmal Ebu Hadice
filistinhaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir