Dünya Müslüman Âlimler Birliğinin, Siyonist terör şebekesinin Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerine karşı "Öfke Cuması" çağrısında bulunması üzerine Siirt'te İslami sivil toplum kuruluşları basın açıklaması düzenlediler.

Merkez Camii'nin önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını okuyan Mesut Asut, Mescid-i Aksa'nın, alınların secdeyle buluştuğu ve gönüllerin Allah'la hemhal olduğu ilk kıbleleri olduğunu söyledi.

Mescid-i Aksa'nın Müslümanlar için büyük değer taşıdığını belirten Asut, "Yarım asırdır işgal altında bulunan Kudüs'te İsrail, bu sefer gözlerini tekrar Mescid-i Aksa'ya dikti. Acımasızca canına kıyılan masum çocukların, sivil insanların kanı İsrail için yeterli olmayıp, alınların secdeye varmasına da engel olmaktalar. 800 yıllık sürede ilk defa Mescid-i Aksa'da cuma namazı kılınamadı. Müslümanlara ait mukaddes mekâna bir saldırı olan bu tehlikeli girişim, İslam ümmeti açısından asla kabul edilebilecek bir durum değildir. Bu pervasızlığın bir sonraki aşaması bu kutsal mekânı tamamen işgal edip hâkimiyet kurmaktır. Zira Siyonist rejim, yaptığı her mel'anetle İslam âleminin nabzını ölçerek adım atıyor, İslam ülkeleri liderlerinin tepkisizliği ve Müslüman halkların sessizliğinden cesaret alıyor." dedi.

"Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Kardeşlerimize ve İslam'a yapılan zulme hep birlikte bütün Müslümanlar olarak karşı çıkmak bizim görevimizdir." diyen Asut, "Müslümanların üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş vaziyette. İsrail vahşetine rağmen bu sessizlik devam ettiği takdirde katliamların devam edeceği, Mescid-i Aksa'nın tamamen işgal edileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle ümmetin birer ferdi ve sorumluluk sahibi Müslümanlar olarak Siyonist terör şebekesi İsrail'in insanlık dışı uygulamalarına dur demek için tepkimizi ortaya koymamız gerektiği kanaatindeyiz. Her zaman olduğu gibi, vicdanları körelmiş Batı dünyası yine bizi yanıltmayarak olaylar karşısında sessizliğini korumuştur." ifadelerini kullandı.

Kudüs'e yönelik saldırının bütün İslam âlemine yapılmış olduğunu vurgulayan Asut, "Artık öyle bir boyut almıştır ki ilk kıblemizde Ezan-ı Muhammedi'yi yasaklayacak kadar alçaklaşmışlardır. Bunlara karşı durmak namus borcu olmuştur. Dik duruşumuzu Allah izin verirse eşkıyalıklar son bulup, zalimler kaçacak delik arayana kadar sürdüreceğiz. Burada bu bildiriyle biz Müslümanlar görevimizi yapıyor ve dille uyarıyoruz. Bizim dilimiz ki gönüllerde dualarla bir olup Allah'ın izniyle zalimlere lanet olarak yağar. Anlamamakta direniyorlar: Biz Allah'tan başka kimseden korkmayız! Bu zulüm devam ederse güçlenmeye devam edip zalimlere kâbus oluruz. Kardeşlerimizin canını yakanlar ve İslam düşmanlığı yapanlar her daim enselerinde bizim nefesimizi hissederek korku solurlar. Bizler ki Hz. Muhammed'i son peygamber kabul etmiş, kayıtsız şartsız Allah'a teslim olmuş, ordusunun ayak sesleriyle tüm dünyaya korkular salmış bir neslin torunlarıyız. Gün olmuş karadan gemiler yürütmüşüz, gün gele bu dünyayı da zalimlere dar ederiz. Bu sözler işgallerine devam eden zalimlerin ve üst akılların akıllarına iyice kazınsın: Ey zalimler, unutmayın ki Allah zulme uğrayanların yanındadır! Ey zalimler, unutmayın ki zafer inananlarındır!" şeklinde konuştu.

Son olarak Asut, şunları söyledi: "Filistin'deki Müslüman amcalarımız, teyzelerimiz, kardeşlerimiz bilsinler ki duamızla ve gönlümüzle sonuna kadar onların yanındayız. Allah'ın izniyle bütün bu zulümler bitecektir. İşgalci İsrail bir gün perişan olacaktır. Gün, Siyonist çeteye karşı birleşme ve dayanışma günüdür. İslam ümmetinin tüm unsurlarını, elinde yetki ve imkânı bulunduran devlet reisleri, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, cemaat ve tarikatlar ile Kudüs davasına duyarlı herkesi ve her kesimi bir araya gelmeye, yeni stratejiler geliştirmeye davet ediyoruz." (İLKHA)