• DOLAR 32.625
  • EURO 35.27
  • ALTIN 2501.828
  • ...
Kanser hastasına kelepçe
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

M. ERKAN YAVUZ- MUHSİN ŞENOL -DOĞRUHABER

İslami kimliğinden dolayı 18 yıldır haksız gerekçelerle tutuklu bulunduğu cezaevinde kolon kanserine yakalanan Hükümlü Şeyhmus Alpsoy, tedavi gördüğü Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ameliyata alındı.  Alpsoy`un ameliyata alındığı esnada, görüntülerde ellerine kelepçenin takılması büyük tepki çekerken, yanında muhafızlık yapan askerin silahını kapalı ortamda hazır vaziyette tutması da dikkatlerden kaçmadı. 15 Temmuz ABD destekli darbe girişiminin hemen ardından Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevinden Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevine sevk edilen Şeyhmus Alpsoy, burada rahatsızlanmış ancak revire dahi götürülmemişti. Durumunun kötüleşmesinin ardından kaldırıldığı hastanede kolon kanseri teşhisi konulan Alpsoy`un avukatlarının girişimleriyle Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi`ne sevki yapılmıştı.

“İNSANLIĞIMIZDAN UTANDIK!”

28 Şubat yargısının mahkûm ettiği ve 18 yıldır cezaevinde tutulan yusufi Şeyhmus Alpsoy, kolon kanseri tedavisi gördüğü hastanede elleri kelepçeli olarak ameliyata alındı. Alpsoy`un kelepçeli bir şekilde ameliyata götürüldüğü görüntüler, tüm kesimlerin tepkisine neden oldu. Konu ile ilgili gazetemize konuşan siyasetçi, yazar ve STK temsilcileri bu görüntüler için ‘İnsanlığımızdan utandık` açıklamasında bulundu.

İslami kimliğinden dolayı 28 Şubat yargısının mahkûm ettiği ve 18 yıldır haksız gerekçelerle tutuklu bulunduğu cezaevinde kolon kanserine yakalanan Hükümlü Şeyhmus Alpsoy, tedavi gördüğü Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde elleri kelepçeli olarak ameliyata alındı. Vicdanları yaralayan görüntülere tepki gösteren siyasetçi, yazar ve STK temsilcileri, bu görüntüler için ‘insanlığımızdan utandık` ifadelerini kullandı. 


HÜDA PAR Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz

“HUKUKİ PROSEDÜR ÇOK ZALİMANE VE ÇOK GADDARCA”

Alpsoy`un kelepçeli bir şekilde ameliyata alınmasını da değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, “Hukuki prosedür çok zalimane ve çok gaddarca. Prosedüre uygun olarak kaçmasını önlemek için uygun davranıyor olabilirler. Kaçamayacak derecede hasta olan kendi haline bıraksanız lavabo ihtiyacını için gidemeyecek olan bir insanın bu şekilde ameliyata götürülmesi vicdanı açıdan çok sıkıntılıdır. Onun için yasal mevzuat insani ve vicdani kriterlere uymuyorsa o değişmesi lazım. Özellikle ölümcül hasta mahkûmların bu muameleye tabi tutulması rencide edicidir ve bir nevi hakarettir. Bu tutum aileyi de rencide etmektedir. Elleri kelepçeli bir şekilde ameliyathaneye götürülüyor, zaten kaçabilme ihtimali yok. Yetkililerin buna dikkat etmesi lazım. Hem prosedürü değiştirmeleri lazım. Motamot uygulamak zorunda değiller prosedürü. Bu durum hem şahsın psikolojisini etkilemekte, hem ailenin psikolojisini etkilemekte hem de toplumda infiale sebep olmakta. Toplumda da bu vicdanları yaralamaktadır. Dolayısıyla bu prosedürlerin değişmesi lazım.” şeklinde konuştu.


Gazeteci-Yazar İlhami Işık

 “KELEPÇEYLE AMELİYATA GÖTÜRÜLDÜĞÜNÜ İZLEDİĞİMDE UTANDIM”

28 Şubat mağduru hasta mahkûmun kelepçeyle ameliyata götürülmesini üzüntüyle karşıladığını dile getiren Gazeteci-Yazar İlhami Işık, “Şeyhmus Alpsoy`un kelepçeyle ameliyata götürüldüğünü izlediğimde utandım. O insanın sağlık sorunlarından dolayı dışarıda olması lazım. Kanser hastası olduğu raporla sabit ve ameliyata giriyor, var mı ötesi? Başka insanlar kanser değilken bu kanuni durumdan faydalanabiliyor. Fakat özellikle bu 28 Şubat mağduru insanlara yapılan hukuki de değildir, insani de değildir. Kelepçeyle ameliyata gidiyor ve riskli bir ameliyat, takmazsanız ne olur? Kendilerine olan saygılarından ötürü bu kelepçeyi takmamaları lazımdı. Ama ne kendilerine saygıları var ne de başkalarına saygıları var. Bunu kabul edilemez buluyorum.” ifadelerini kullandı.


Hukukçular Derneği Başkanı Mehmet Sarı

“TOPLUMSAL VİCDANI YARALAYAN HADİSELERE FIRSAT VERİLMEMELİ”

Yaşanan olaydan vicdanların rahatsız olduğunu dile getiren Hukukçular Derneği Başkanı Mehmet Sarı, “Sağlık sorunları olan mahkûmları, Anayasa gereğince Cumhurbaşkanı`nın af yetkisi var. Bu çok aşikâr. Burada haktan yana tavır alınmalı. İnsanlık onuru paydaş tutulmak suretiyle bu yapılmalı. Bu tür olaylarda milletin vicdanını yaralamaya imkân tanınmamalı. Bu çerçevede bir hastanın taşınması şartlarını dikkate almak suretiyle toplumsal vicdanı yaralayan hadiselere fırsat verilmemeli. Bu bakımdan siz hasta, kolon kanseri bir mahkûmu taşırken kamu vicdanının örselenmesine fırsat vermemelisiniz.” şeklinde konuştu.

Gazeteci yazar Bahadır Kurbanoğlu

“SÖZ KONUSU İSLAMİ DAVALAR OLUNCA HAK, HUKUK VE ADALET SÖYLEMLERİ HAVADA KALIYOR”

Gazeteci yazar Bahadır Kurbanoğlu da, Türkiye`de Ergenekon ve Balyoz gibi davaların düşürüldüğünü, ama söz konusu İslami davalar olunca yeniden yargılanma hakkı bile tanınmadığını belirterek, “Türkiye`de birçok şey değişti ama İslami dava mahkûmlarının durumu değişmedi. Gerek hasta mahkûmların, gerekse 20 yıldan fazladır olağanüstü şartlarda mahkumiyet giymiş, Sivas davası, Hizbullah, Hizbu-Tahrir ve daha başka davalardan yatan Müslümanların durumunda değişen bir şey olmadı. Türkiye`de geçtiğimiz yıllarda başta Ergenekon, Balyoz davaları sanıklarının ve son olarak da kamuoyunda ‘Damatlar` olarak bilinenlerin salıverilmesi; Hak, hukuk ve adalet söylemlerini havada bırakıyor. Ama maalesef söz konusu İslami dava mahkûmlarına gelince orada akan sular duruyor. Birkaç münferit olumlu hadise yaşadık, arada böyle şeyler görüldü. Fakat bunların devamı gelecek, acaba bu bir başlangıç mı, bir kapı mı arlanıyor diye düşünüldü. Ama maalesef devamı gelmedi.” dedi.

“STK`LAR, İSLAMİ KURUM VE KURULUŞLAR NET BİR DURUŞ SERGİLEMELİ”

İslami kurum ve kuruluşların bir araya gelerek, birlik ve beraberlik içinde ancak bu sorunu çözebileceğine dikkat çeken Kurbanoğlu, “Bu mağduriyetlerin neden giderilmediği noktasında çok bahaneler üretiliyor. Kimisi Sivas davası söz konusu olunca, aman efendim ‘Aleviler ayaklanır`  diyor. Hizbullah ve diğer dosyalar söz konusu olduğu zaman da başka gerekçeler sunularak sabır telkin ediliyor. Özellikle İslami kesimler söz konusu olduğunda daha fazla sabır telkin ediliyor. Maalesef burada kendi içimizde bir zulüm mekanizması işliyor. Buna karşın önce çuvaldızı kendimize batırmamız gerekiyor. İslami kesimlerin bu noktada daha fazla sesi çıkmalı, duracakları yeri net olarak ortaya koymalılar. Partiler, STK`lar, İslami Kurum ve Kuruluşlar net bir duruş sergilemeli. Hükümette beka endişesi, varoluş meselesi ve kimlik siyasetinden ötürü hükümete yakın durumları olan kesimlerimiz fazla içimizde. Bundan dolayı da ancak kapalı kapılar ardında sorunlarımızı konuşuyoruz, dile getiriyoruz. İşte düşmanın ekmeğine yağ sürmeyelim diye diye buralara geldik. Müslümanlar, kimlik siyasetini aşıp hukuk ve adalet siyasetine evriltebilirlerse görüşlerini, itikatlarına ve davalarına topluca sahip çıkarlarsa bu mesele ancak çözülür diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu. 


MİNHAP Başkanı Cemal Çınar

“CUMHURBAŞKANI AF YETKİSİNİ KULLANIP ALPSOY`U SERBEST BIRAKMALI”

Kanser hastası olan Şeyhmus Alpsoy`un tahliye edilmesini beklerken ameliyata kelepçe ile götürülmesine tepki gösteren MİNHAP Başkanı Cemal Çınar, “18 yıldan beri cezaevinde yatmakta olan Şeyhmus Alpsoy kolon kanseri hastalığına müptela olmuştur. Kumpaslarla cezaevine atılan mağdurun dışarda tedavisinin yapılması gerekirken ıstırap çektirilerek zulüm katmerleşiyor. Sağlıklı bir tedavinin yapılabilmesi için Cumhurbaşkanının af yetkisini kullanıp mağdurun hemen bırakılması lazım. Hastanın ameliyata alınacağı bir saatte, ellerinin kelepçeli olması dünyada işlenecek en acımasız bir olay olarak tarihte yerini alacağına inanıyoruz. MİNHAP olarak bunun gibi hak ihlallerinin yapılmaması ve bir mahkûma bunu reva gören görevliler hakkında mutlaka bir kanuni işlemlerin başlatılmasını yetkililerden bekliyoruz. Bu ve buna benzer haksızlıkların takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.


 Gazeteci Yakup Köse

“BU GÖRÜNTÜLERİ KABUL EDEMİYORUZ”

Bu tür olaylarla karşılaşmaktan yorulduğunu ifade eden Gazeteci Yakup Köse, “En önemlisi biz yusufilerin özgürlüğünü istiyoruz. Bu özgürlüğü isterken mahkûm olan mağdur kardeşlerimizin hasta olduklarını biliyoruz. Hiç değilse önce bu hasta hükümlüler için hızlı bir şekilde çalışma yapılmasını talep ediyoruz. Cumhurbaşkanına suikast davasında yargılanan bir darbeci, takım elbise veya üzerinde ‘kahraman` yazılı tişörtle gülümseyerek mahkemeye giderken, yıllardır cezaevinde olan kanser hastası Şehmus kardeşimiz ise elleri kelepçeli şekilde ameliyata götürülüyor. Biz bunu kabul edemiyoruz. FETÖ`cü hakim ve savcılar tarafından, dönemin brifingli yargıçları tarafından cezaevlerine konulan yusufilerin artık bir an önce dışarı çıkarılması gerekiyor. Bu konuda gerek hükümetin, gerek bürokratların, gerekse de medyanın hassas olmasını istiyoruz.” dedi.


Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Ramazan Beyhan

“ADALET BAKANLIĞININ BU HUSUSLARDA DAHA İNSANİ HAREKET ETMESİNİ BEKLİYORUZ”

28 Şubat sürecinde birçok insanın çeşitli itham ve isnatlarla gözaltına alındığını veya tutuklandığını dile getiren Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Ramazan Beyhan ise, “Herkes biliyor ki 28 Şubat'ta adil bir yargı yoktu. Brifing alan yargıçların mahkûm ettiği bütün tutuklular için yeniden yargılanmaların olması gerektiğini 20 yıldır söylememize rağmen kimse kulak asmadı. Yeniden yargılanma talebimizi yineliyor ve özellikle yaşlanmış, ağır hastaların salıverilmesini istiyoruz. Ağır hastaların, kanserli hastaların kelepçeli olarak ameliyata götürülmesi ise yakınlarının ve herkesin vicdanını yaralamaktadır. Bu tutumun, "insanı yaşat ki, devlet yaşasın” ilkesiyle hareket ettiğini tekrarlayan iktidarın söylemi ile uyumlu olmadığını ifade etmek isteriz. Devlet'in bazı kurumlarının eski alışkanlıklarından vazgeçmediğini, bu alışkanlıkların ülkemize ve insanımıza yakışmadığını hatırlatmak isteriz. Adalet Bakanlığının bu hususlarda daha insani hareket etmesini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.


Gazeteci Yazar Mehmet Toprak

“HÜKÜMET, İVEDİ BİR ŞEKİLDE ADİL YARGILANMANIN YOLUNU AÇMALIDIR”

Başta Şeyhmus Alpsoy olmak üzere çeşitli kumpaslar sonucu cezaevlerine atılan mahkumların ivedilikle adil bir şekilde yargılanması gerektiğini belirten Gazeteci Yazar Mehmet Toprak, “Yaşadığı ülkenin ve ümmetin maslahatını gözeten HÜDA PAR`ın, canı yansa da, kendi parti çıkarlarına ters olsa da maslahatı tercih ettiği ortada. Bu tutukluluk kararlarının devam etmesi ve benzeri durumlarda da ‘Bakın siz maslahat adına çok duruş sergilediniz, fedakârlık yaptınız buna rağmen size yakın olanları serbest bırakmıyorlar` algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu bir projedir. Bunların yanı sıra her şeye FETÖ, kripto deyip geçmek de olmuyor. Bu devir de geçti artık. Çünkü 16 Nisan Referandumu ile beraber bütün mazeretler ortadan kalktı. Artık AK Parti`nin de elini taşın altına koyup bu mağduriyetleri giderme noktasında ivedilikle sorumluluğunu yerine getirmesi lazım. 20 ve 22 yıldan fazla mağduriyetler söz konusu. Bu mağduriyet kararlarının çoğunun altında, bunları tutuklayan Polis, savcı ve hâkimlerin FETÖ ile ilişkili olduğu, birçok dosyanın da uydurulmuş deliller üzerine kurulup cezalar verildiği ortaya çıktı. Bu insanlar af veya beraat istemiyor, sadece adil bir yargılanma istiyorlar. Varsa suçlu olanlar en ağır şekilde cezalandırılsın, yoksa da uydurulmuş delillerle, sahte tanıklarla ceza verilmişse yazıktır. Devlet artık özür dileyip, hızlı, ivedi bir şekilde adil yargılanmanın önünü açıp adaleti sağlamalıdır.” dedi.

“AMELİYATA KELEPÇE İLE GETİRİLMESİ CİDDİ BİR VİCDANSIZLIKTIR”

Ameliyata girecek bir hastanın tekerlekli sandalyede kelepçelenmesinin ciddi bir vicdansızlık olduğunu ifade eden Toprak, “FETÖ kapsamında yargılanıp Cumhurbaşkanını öldürmeye giden bir sanık ‘HERO` tişörtü ile mahkemeye girebilirken, kolon kanseri ameliyatına girecek bir insanın tekerlekli sandalyede, kaçma ihtimali sıfır olan birinin kelepçe ile getirilmesi ciddi bir vicdansızlıktır. Aynı günde iki kare yaşandı. Biri ameliyata girerken tekerlekli sandalyede kelepçeli, öbürü darbeci Cumhurbaşkanının katili olacak adam ‘HERO` tişörtüyle adeta kahraman gibi mahkemeye geliyor. Bunu hiç bir vicdan kaldırmaz.” diye ifade etti.  

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir