• DOLAR 32.325
  • EURO 35.109
  • ALTIN 2301.715
  • ...
YYÜ`de Neler Oluyor?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
VAN - Van`da meydana gelen depremlerin ardından eğitime bir süre ara veren Yüzüncü Yıl Üniversitesi, ihtiyaç duyduğu altyapı çalışmaları ve derslik ihtiyaçlarını belli bir oranda karşıladıktan sonra öğrencileri belli periyotlarla derse almaya ve kaybolan zamanı telafi etme yoluna hızlıca geçiş yaptı.
 
Öğrencilerin kalmaları için hazırlanan konteynırlarda yaşananlara şahit olan bazı öğrencilerin anlattıkları ise akıllara Yüzüncü Yıl Üniversitesinde neler oluyor? Sorusunu getiriyor. İşte yaşananlara şahit olan öğrencilerin anlattıkları:
 
Konteynırlarda İçki İçip, Kumar Oynayabiliyorlar
Yüzüncü Yıl Üniversitesinde öğrenci olduğunu ve hali hazırda konteynırlarda kalmak zorunda olduğunu dile getiren S.Ö. konteynırların A, B, C… blokları şeklinde olduğunu ve bazı konteynırların kız öğrenciler için, bazılarının ise erkek öğrenciler için ayrıldığını belirtti. S.Ö.; Bloklar, önceden erkek blokları ve kız blokları şeklinde ayrılmış olmasına rağmen, kayıt yapan öğrencilerin daha sonra istedikleri konteynırlara rahatlıkla geçebilmeleri hususunda herhangi bir engel olmadığı için, kız öğrencilerin erkekler için ayrılan konteynırlara, erkek öğrencilerin ise kız öğrenciler için ayrılan konteynırlara rahatlıkla geçip yerleştiklerine işaret etti. Yönetimin bu konuda herhangi bir sınırlama getirmediğini, güvenlik görevlilerinin olaya müdahale edemediğini de söyleyen S.Ö., "Hal böyle olunca kızlı erkekli öğrenci grupları gecenin geç saatlerine kadar birbirlerinin konteynırlarına rahatlıkla girip çıkabiliyorlar. Konteynırlarda içki içip, kumar oynayabiliyorlar. Akla gelebilecek her türlü gayri ahlaki işi yapabiliyorlar. Araya sınır konulmamış olması da bu işi teşvik ediyor" tespitinde bulundu.
 
Derslere Devam Zorunluluğu Olmaması Birçok Olayın Ana Nedeni
Öğrencilerin çok rahat bir şekilde alkollü içecekleri konteynırlara getirebildiklerini söyleyen S.Ö. Konteynırlarda kızlı erkekli toplanmalarda su gibi içki tüketildiğini, bununla beraber kumar oyunlarının oldukça yaygın olduğunu belirtti. S.Ö, "Beni asıl şaşırtan şeyin bir ilim yuvasından bu uygunsuz durumların çok normal olarak görülüyor olması. Kendilerini bu durumlardan dolayı uyardığımızda ise bize tepki gösterilmesi. İşin belki de en kötü tarafı derslere devam zorunluluğunun olmaması. Derslere devam zorunluluğu olmadığı için konteynırlarda yalnız öğrenciler vakitlerini doldurmak için ya bu tür uygun olmayan eylemlerde bulunuyor. Ya da kendisini içkiye vuruyor, zaman öldürüyor. Derslere devam zorunluluğu olmaması birçok olayın ana nedeni. Yönetim bir an evvel bunun önünü almalı" tavsiyesinde bulundu.
 
Ne Sınırlar Belli Ne Kontrol Var Ne de Giriş Çıkış Saati Bellidir
Erciş`te okuduğunu ve depremden sonra eğitimine Van`da devam etmek zorunda kaldığını söyleyen H.K. ise, "Yurtlarda kaldığımızda erkek ve kız öğrenci blokları ayrı olduğundan ve yurda bir son giriş saati olduğundan kontrolü daha rahat yapılabiliyordu. Ancak burada ne sınırlar belli ne kontrol var ne de giriş çıkış saati bellidir. Haliyle her türlü gayri ahlaki durum için ortam müsait hale gelmiş" dedi. H.K. konuşmasına devamla, "Alkol alan öğrenciler konteynırlar arasında ve çevrede geç saatlere kadar dolanıp, bağırıp çağırıyor nara atıyorlar. Tabi bu bizi de çok rahatsız ediyor" dedi.
 
Böyle Bir Sorunu Bir Bayanın Dile Getirmesini Beklerdim
Yaşanan bu çirkefliklere şahit olan diğer bir öğrenci olan İ.T. ise, bu sorunu sınıf ortamında, bölüm müdürünün dersinde dile getirdiğini ama müdürden aldığı cevabın kendisini şok ettiğini belirtti. İ.T., "Konteynırlarda sıcak suyun olmayışına kıymet veren ve onları dinleyen müdür bey, ben kız ve erkek öğrencilerin iç içe olmasının, birbirlerinin konteynırlarına rahatlıkla girip çıkmalarının bir sorun olduğunu ve engellenmesi gerektiğini dile getirdiğimde bana, `hangi medeniyetteyiz. Böyle bir şey nasıl olabilir ki` dedi. Ben de erkeklerin ve kızların ayrı alanlarda kalmaları gerektiğini, uygun olanın da bu olduğunu söyledim. Bunun üzerine `böyle bir şeyin olamayacağını` söyleyerek benim söylediğime doğruluk ihtimali dahi vermedi ve ilgili memur bayanı aradı. `Böyle bir şey var mı? Gerçekten de öyle midir?` diye sordu. Görevli memur da `Evet hocam doğrudur. Ancak mecburiyetten öyle kalıyorlar. Yapacak bir şey yok` dedi. Müdür bey daha sonra, `Böyle bir sorunu bir bayanın dile getirmesini beklerdim. Bir erkeğin dile getirmesi bana tuhaf geliyor` demesi bana o kadar garip geldi ki. İffetli yaşamak herhalde sadece bayanlara has bir durum olmasa gerek? Bu çirkefliğin önüne İsterlerse çok rahat bir şekilde ayırıp araya engel de koyabilirler" diyerek vurdumduymazlığa tepki gösterdi.
 
Kimse Bu Güne Kadar Bana Bunun Kötü Olduğunu Söylemedi!
Yine böyle bir konteynırda sınıf arkadaşlarını ziyareti sırasında çok korkunç bir olaya şahit olduğunu dile getiren S.Ö, "Öğrencilerden bir tanesinin çıkarıp uyuşturucuyu sigarasına sardığını ve bizim yanımızda içtiğini gördüm. Kendisine biz burada İslami konularda konuşurken sen böyle bir şeyi nasıl yapabilirsin? Diye sorunca, kimsenin bu güne kadar kendisine böyle bir şeyin kötülüğünü anlatmadığını söyledi ve içmesine devam etti" dedi.
 
Önceki Öğrenciler de Buraya İçki İçip Fuhuş Yapmaya Geliyorlardı
Güvenlik görevlilerinin de yaşananlar karşısında rahatsız olduklarını ve yaşanan çirkefliklere karşı ellerinden bir şey gelmediğini belirten S.Ö, "Zaman zaman güvenlik görevlileri bazı öğrencilere şunu dediğine şahit olduk: `Neden geliyorsunuz? Zaten devam zorunluluğu yok. Sizden önceki öğrenciler de burada içki içip fuhuş yapmaya geliyorlardı. Zaten çoğunuz ders için gelmiyorsunuz.` Sizce güvenlikçilerin bu sitemi her şeyi açıklamıyor mu?
 
Yine bazı Güvenlikçilerin, "Daha öncede buraya gelenler fuhuş yapmak ve içki içmek için geliyorlar. Birçoğu derse bile girmiyor. Şöyle birkaç tane insaflı öğrenci olsa toplu halde gidip Rektör Beye söylese. Rektör bey bize döndüğünde biz de destek çıkar bu rezaletin kalkmasına yardımcı olurduk. Çünkü biz de birkaç kez bu rezalete şahit olduk.`demelerinden cesaretle Rektör beyi görmek için gittiğimizde rektör beyi yerinde göremedik" diye konuştu.
 
Annelerimiz Kızlarına Her Şeyden Önce Edep ve Namus Duygusunu Anlatılar
Bir de dönem sonlarında düzenlenen eğlencelerin oluşturduğu ortamdan dolayı işlenen çirkefliklere değinen H.K, "Bu eğlencelerde eğlence adına ortay çıkan görüntüleri anlatmaya edebimiz el vermez. Eğer eğitim ve ilim buysa bir ömür bundan kaçmayı yeğlerim. Zira biz Müslüman insanlarız. Annelerimiz kızlarına her şeyden önce edep ve namus duygusunu anlatırlar. Namus kavramını bir paçavra gibi gören bir insana ben hangi pencereden bakacağımı açıkçası bilemiyorum. Bu tür işlerin alenen ve medeniyetin bir gereği ve medeni olmanın sonucu olarak yapanların da ne kadar ilim ehli ve medeni olduğunu ben aklıselim insanlara bırakıyorum" ifadelerini kullandı.
 
Yaşanan bu rezaletten kendilerini muhafaza edebilmek adına çok çaba sarf ettiklerini belirten S.Ö. de, yaşadıklarını şöyle dile getirdi: "Bu rezaletin karşısında biz arkadaşlarla her gece bir konteynırda toplanıyor arkadaşlarımızı uyarıyoruz. Hatta bazıları kendilerini bu noktada uyardığımızda tepki göstererek, "İslam`ı anlatacaksanız burada ne işiniz var sizin. Gidin dışarıda anlatın diyor. Şunu anladım ki yaptıkları bu rezaletlerin dile getirilmesi kendilerini rahatsız ediyor."
 
Ellerinde Bulunan Poşetler Dahi Kontrol Edilsin
Tüm bu yaşananlara rağmen henüz geç olmadan bir an önce önlem alınması gerektiğini belirten İ.T, "Üniversite yönetimine bir tavsiyemiz var. Güzelce bir düzenleme yapsınlar ve kızlı erkekli karışmış konteynırları bir an evvel ayırsınlar. Üniversite girişlerinde bulunan güvenlik görevlilerinin daha hassas olmaları sağlansın. Üniversiteye kim giriyor kim çıkıyor kontrol altına alınsın. Kızlara ayrılan konteynır bölümü iyi kontrol edilsin. Çünkü onların tarafına geçenler çok oluyor. Öğrencilerin kimlik kartlarını kontrol etmek yetmiyor. Bence onların ellerinde bulunan poşetler dahi kontrol edilsin. Çünkü bu yapılmış olsaydı bu ilim yuvasına bu kadar içki girmez ve insanlar bu kadar yoldan çıkmazdı. Bu konuda daha hassas davransınlar. Dindar bir neslin yetiştirilmesi gibi söylemler gündemdeyken bu görüntü dindar nesil hedefine ne kadar yakışıyor bunu da sizin takdirlerinize bırakıyorum" tavsiyelerinde bulundu.
(Mahmut Aytekin - İLKHA)
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir