İlk gelen vahiy beraberinde Kâinat Efendisine korku, heyecan ve şaşkınlıkta getirdi. Bu ruh haliyle evine koşan Nebi başına gelenleri kıymetli eşine anlatır. Eşi Hz. Hatice`nin o sırada ona söyledikleri ise aradan geçen bunca zamana rağmen hala bizlere öğüt ve örnek niteliğindedir.

“Endişe etme, çünkü sen, merhametlisin, doğru sözlüsün, emanete riayet edersin, güzel bir ahlak sahibisin!”

Hayalini kurduğumuz da bile ne müthiş bir tablo olduğunu görebiliriz. Bir tarafta son elçi olarak müjdelenen ve gördükleri karşısında farklı ruh hallerine bürünen bir Nebi, diğer tarafta da yaşananları hayret ve korkuyla değil büyük bir olgunlukla karşılayan eşi...

Hz. Hatice`nin dilinden dökülen sözcükler insanlığın kıymet ölçülerini yansıtıyor aslında. Sen merhametliysen, doğru sözlüysen, emanete riayet edersen ve güzel ahlak sahibiysen Allah seni utandıracak değildir!

Yeryüzünde bir amaç için yaşayan herkesin dönüp dönüp bakması gereken bir tablodur bu. Peygamberlik gibi büyük bir nimetin nasıl bir sineye emanet edildiğini gösterir. O insanın yanında nasıl insanların olduğunu gösterir. Girişilen işin başarılı olabilmesi için nelere ihtiyaç duyulduğunu gösterir...

En önemlisi Allah`ın yeryüzünde utandırmayacağı insanın vasıflarını gösterir...

En yakınımızda duran insanların bizim güzel sıfatlarımıza şahitlikleri ve bunun hayatımız için ne derece önemli olduğunu kavramalıyız. Aynı zamanda bir kutsaldan bahsediyorsak, bu sıfatların bizim Allah ile aramızdaki dostluğu sağlayacağını da iyi kavramalıyız.

Unutmayalım gönlümüz de merhamet, dilimizde doğru söz, elimize de sahip çıktığımız bir emanet ve tüm ruhumuza ve bedenimize kuşandığımız güzel ahlakımız olduğu sürece Allah bizi utandırmaz...

RUMEYSA ÜLSEN