• DOLAR 32.544
  • EURO 34.884
  • ALTIN 2425.774
  • ...
Seyyid Kutup
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İREM SUDAN / DOĞRUHABER

 1906'da Asyut kasabasına bağlı Kalia köyünde dünyaya geldi.

Seyyid Kutup babası tarafından dini terbiye altında yetişmişti. Bir tarafta köylerindeki medreseye devam ederken bir taraftan da babasının özel terbiyesindeydi. Daha on yaşına gelmeden Kur'an-ı Kerim'in tamamını ezberlemişti.

1920 ve 1939`da Kahire'ye giderek liseyi bitirdi ve üniversiteye "Darul Uluma” girdi. Darul Ulum'a girmesindeki maksadı Arap dilinde ihtisas sahibi olmaktı. Darul Ulum'da dört sene okudu. Burada okutulan dersler ise Tarih, Coğrafya, Arap edebiyatı, İngilizce, Sosyoloji, Matematik, Fizik, Felsefe ve dini ilimlerdi.

Seyyid Kutub`u okutan hocaların başında ise Mehdi Allame geliyordu. Bu zat Seyyid Kutup hakkında  şunları diyor: "Seyyid Kutub`un benim talebem olması bana çok büyük bir mutluluk veriyor. Eğer hayatta benim ondan başka talebem olmasa bile onun varlığı mutluluk olarak kafidir."

Daru`l Ulum'dan mezun olduktan sonra öğretim görevlisi olarak el Ezher`e tayin olur.

Fakat bir yazar olarak görevini daha iyi yapabilmek için görevde fazla kalmayarak istifa eder. Bu sıralarda her konuda kendisini yetiştirmek için daha çok okumaya gayret eder. Özellikle Arapçaya çeşitli dillerden çevrilmiş eserleri incelemekte ve değerlendirmeye tabi tutmaktaydı.

Çok geçmeden Seyyid Kutup harika bir yazar olarak ortaya çıkmış, yazıları gazete ve dergilerde yayınlanmaya başlamıştı.

Seyyid Kutup, kitaplarında, almış olduğu dini terbiyenin bir semeresi olduğunu açıkça itiraf etmektedir. 7 Ekim 1946 da Seyyid Kutup` un İslami fikre başlangıç olarak değerlendirilen "Konum Dersleri" adında bir makalesi daha yayınlanmıştı. Seyyid Kutup bu makalesinde Mısır`ın toplum yapısının, siyasi, ahlaki ve sosyal yönlerden, Müslümanları çalışmaya çağırıyordu. Toplumun islahi için ne yapılması gerekiyorsa Müslümanların yapmak zorunda oluşunun Kur`an`ın emri olduğunu söyleyen Kutup delil olarak şu ayet-i kerimeyi gösterip tefsirini yapıyordu: "Sizden iyiliği emreden, kötülükten sakındıran, bir topluluk olsun. İşte asil kurtuluşa erenler onlardır. "

1951 yılında İhvan-i Müslim`in teşkilatına katılmıştı. İhvanın bir fikir elemanıydı. İhvanın gazetelerinde ve dergilerinde halkı devamlı olarak Islama davet ediyordu. İhvan-ı Müslimin adlı gazetede yazarken 27 kasım 1954'te mısır devlet başkanı cemal Abdülnasır`a suikast girişimiyle itham edilerek tutuklandı. 15 yıl hapse çarptırıldı. 10 yıl hapisten sonra dönemin ırak devlet başkanı Abdüsselam`ın, Abdülnasır`a ricasıyla affedildi. Hapisten çıktıktan sonra 1965'te "yoldaki işaretler" adlı kitabını yazınca yine tutuklandı. Darbecilikle suçlanıp idamına karar verildi.

 İdam vakti geldiğinde hoca kendisine gelip: “Eşhedu ellâ ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeder Rasûlullah de!” dedi…

Bunun üzerine Kutup adama: “Sen de bu tiyatrodaki son bölümsün. Sen bana “lâ ilahe illallah de” mi diyorsun? Ben ki bu kelime uğruna idam ediliyorum” dedi. Kutup güldü ve yürüdü. Ardından idam edilip Allah yolunda şehit edildi.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir