`28 Şubat Bir Utanç Vesikasıdır`
28 Şubatın Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olduğu ifade eden Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Fırat, bu karanlık dönemi yaşatanlardan hesap sorulması gerektiğini belirtti.
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
BATMAN - 28 Şubat 1997 `de yapılan Postmodern darbenin izleri, kronikleşmiş etkileri ve mağduriyetler devam ediyor. Bin yıl süreceği söylenen ve dindarlar üzerinde sürek avı başlatılan 28 Şubat sürecini Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Fırat ile konuştuk.
28 Şubat 1997`de ve parti kapatılınca Refah Partisi İl Başkanı olan Mehmet Fırat, partisi 16 Ocak 1998 tarihinde kapatılırken 5 yıl siyasi yasaklı oldu. Parti kapatıldıktan sonra 74 il başkanı yargılandı ve 2 il başkanı beraat ederken 72 il başkanı ceza alarak cezaevine girdi. Bunlardan Afyon, Isparta ve Burdur il başkanları, cezaevinde hayatlarını kaybetti.
Milyonlarca İnsan Fişlendi
Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Fırat, 28 Şubatın Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olduğu ve Türk siyasi tarihinde bir utanç vesikası olarak yerini aldığını belirtti.
Fırat, "başlıca sebebinin fiili bir askeri darbeye zemin hazırlamak ve iş başındaki Refahyol hükümetini görevden uzaklaştırmak olan 28 Şubat sürecinin bugün ortaya çıkan Ergenekonların başlangıç noktası olduğunu kaydetti.
Kendini bu ülkenin gerçek sahipleri olarak ilan eden ve aslında bir hiç olan bu darbecilerin karanlık emellerini gerçekleştirmek için her türlü kirli oyunlara başvurduklarını belirten Fırat, `Batı Çalışma Grubu` adı altında Türkiye`de milyonlarca insanı fişleyerek idam fermanlarını imzalayan, sokaklara paralı insanlar dökerek hükümet aleyhine sloganlar attıran, gerektiğinde acımasızca cinayetler işleyerek binlerce insanı katleden bu eli kanlı çeteler, 28 Şubatta her sahada at koşturmuş, Türkiye`yi bir kaosun içine bilinçli ve programlı olarak sürüklemiştir" şeklinde konuştu.
Erbakan hükümetinin işbaşından uzaklaştırılması için, başta ABD olmak üzere mason localarından büyük destek alan ve her türlü zulmü gözünü kırpmadan işleyen bu hainlerin "irtica geliyor" yalanları ile Sincan`da tanklar yürüttüklerini vurgulayan Fırat, "Satın aldıkları taraflı medya kuruluşları ile programlar hazırlatmış toplumu gergin bir atmosferin içine çekmiştir. Bu puslu ve karanlık dönemde, başta TÜSİAD olmak üzere birçok STK ve sendika kuruluşları, yapılan bu oyun ve senaryolara kapılarak sokaklara dökülmüş, hükümet aleyhinde gösteriler yapmıştır" ifadelerini kullandı.
Mutlaka Hesap Sorulmalıdır
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel`in kendine has olan siyasi ayak oyunları ile bu sürecin yaşanmasına sebep olduğu ve darbecilerin safında yer aldığını ifade eden Fırat, "Tek amaçlarının ülke yönetimini ele geçirmek ve askeri darbe yapmak olan bu cuntacıların oyununu fark eden başbakan Prof. Dr. Necmeddin Erbakan, hemen istifa ederek fiili bir darbenin yapılmasına engel olmuş ve Türkiye`yi büyük bir siyasi gerginlikten kurtarmıştır" dedi.
Türkiye`nin 28 Şubat sürecinde çok büyük yaralar aldığını ve özellikle inançlı insanların büyük zülüm ve haksızlıklara uğradığını anlatan Fırat, "28 Şubat bir züldür. 28 Şubat Türkiye için bir utançtır. Bundan dolayı Türkiye`ye bu karanlık dönemi yaşatan örümcek kafalı bu hainlere yaptıklarının hesabı mutlaka sorulmalıdır. 1 Martların,12 Eylüllerin, 28 Şubatların ve 27 Nisanların hesabı sorulmadıkça, kamu vicdanı asla rahatlamayacaktır" şeklinde konuştu.
Veysi Demir, Veysi Rüzgar - İLKHA
Bu haberler de ilginizi çekebilir
-
Tüm dünya, 7 aydır devam eden soykırıma, neredeyse tümüyle tahrip edilen evlere, hastanelere, okullara ve açlıktan ölümlere rağmen Gazze halkının tevekkül, inanç ve direniş azmi karşısında hayrette kalmış durumda. Şehadete gülerek giden direniş erlerinin motivasyon kaynağının küçük yaştan itibaren aldıkları İslami eğitim ve sahip oldukları sağlam inanç olduğu konusunda kimsenin şüphesi yok. Mevcut şartlarda, yıkıntılar arasında bile çadırlarda devam eden Kur’an-ı Kerim eğitimi bunun göstergesi.
