• DOLAR 32.56
  • EURO 35.016
  • ALTIN 2434.696
  • ...
Ceylan yavrularının kaçak avlanmasına tepki
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Şanlıurfa`nın Eyyübiye ilçesinde çok sayıda yabani hayvanın koruma altına alındığı Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahasında, yavrulama dönemine giren ceylanlar her yıl olduğu gibi bu yıl da kaçak avcıların hedefi haline geldi.

Ceylanların yavrularını gece vakti gezdirmesini fırsat bilen kaçak avcıların, tanınmamak için plakasız motosikletlerle bölgeye geldiğini belirten çevre köylüler, yaşanan ceylan kıyımına tepki gösterdi.

Annesinin yanından alınan yavruların evcilleştirildiği için iyi bir fiyata satıldığını bunun da ceylan yavrularını kaçak avcıların hedefi haline getirdiğini belirten köylüler, devletin bu soruna bir çözüm bulmasını istediler.

Ceylanların doğum mevsimi olduğundan dolayı kaçak avcıların bu bölgeyi özellikle gece vakitlerinde hedefine koyduğunu söyleyen köy sakinlerinden Mustafa Binici, “Ceylanlar, gündüz vakti yavrusunu yatırıyor. Yavrusunu yatırdıktan sonra oradan uzaklaşıyorlar. Çünkü yerleri belli olmasın diye. Gece bunlar yavrularını kaldırıp yaydırıyorlar yaydıkları zaman hem annesi uzaktan görünüyor hem de yavrusu yanında görünüyor. Motorla üstlerine gidip yavruyu kapıyorlar.” dedi.

Küçük yavrusu kaçırılan ceylanın memesinin sakatlandığını bu yüzden o ceylanın doğuracağı tüm yavruların açlıktan öldüğüne dikkat çeken Binici şunları söyledi: “Bu ceylanların yavrusunu aldığın zaman anne ceylanın memesi sakat oluyor. Yani ceylanların neslini tükenmiş oluyor. Memesi sakat olan ceylanlar doğum yaptıkları zaman yavruları açlıktan ölüyor. Bunla ilgili devlet sıkı bir önlem alması lazım, sıkı takip etmesi ve koruması lazım.”

Dağda motosikletlerle gezen kaçak avcıları pikaplarla gelen güvenlik görevlilerinin yakalamasının mümkün olmadığını ifade eden Binici, “Şu anda orman müdürlüğünün korumaları vardır. Her köyden bir kurucu alıyorlar ama yine de baş edemiyorlar. Koruyucular motosikletle gezseler onları yakılabilirler. Pikapla olmaz, onlarda motosikletin üzerinde ceylanları koruması lazımdır. Biz gördüğümüz kadarıyla bazılarını yakalıyorlar ama 3-4 gün sonra tekrar aynı insanı görüyoruz.” dedi.

Küçükken yakalanan yavruların evcilleştirilerek daha iyi bir fiyata satıldığını ifade eden Binici, kaçak avcıların bu işe rağbet etmesinin en büyük sebebinin bu olduğunu söyledi. Binici, “TİGEM de ceylan satıyor. Ama TİGEM, ceylanı annesinin yanında büyüdükten sonra sattığı için o hayvan, artık yabani bir hayvan oluyor. Burada yakalanan yavrular, yeni doğar doğmaz sattıkları için 3-4 kat daha fazlasına satıyorlar. Çünkü o hayvanı elinle beslediğin zaman evcil oluyor. Yani bir kediden daha evcil oluyor. Onun için gelip yakalayıp satıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Köyde çobanlık yaptığı için tüm olanlara tanıklık eden Mehmet Ali Baylak ise gördüklerini şöyle anlattı:

“Ben size gördüklerimi söyleyeceğim. Bu avcılar, plakası olmayan yani tanınmayan motosikletlerle geliyorlar. Biri motosikleti sürüyor diğeri arkada elindeki ağ ile birlikte dağ, taş demeden ceylanları kovalıyorlar. Bunlar ne ekini ne ziraatı ne de kayayı dinliyorlar. Eğer ceylan erkekse silahla vurup etini parçalayıp götürüyorlar. Yok, eğer dişi ve hamile ise yakalıyorlar. Biz görünce bağırıyoruz yapmayın diye ama bizi dinlemiyorlar. Bizim de gücümüz yetmiyor onlara çünkü hem gecedir hem de hepsi silahlıdırlar.”

Telefon açtıklarında bölgeye gelen Jandarma aracının dağlık alana giremediğini belirten Baylak, “Gelen Jandarma aracı dağlık alana gidemiyor. Onlar da bunu bildikleri için motosikletlerini yatırıyorlar, gece vaktidir nasıl görünecekler. Ormancılar (koruma görevlisi) var silahlı gezen… Onlar da geçen kaçak avcılara silah sıktılar ama 5-6 kişilik grup keleşlerle karşılık verince ormancılar, canlarını zor kurtardılar.” şeklinde konuştu.

Çoban oldukları için kaçak avcılara müdahale edemediklerini belirten Baylak, devletin buraya sahip çıkarak en azından her köyden birisine yetki vermesi gerektiğini söyledi.

Kaçak avcıların ceylan ve yavrularını avlamalarına tepki gösteren köylülerden Ali Altundağ ise normal vatandaş oldukları için müdahale edemediklerini devletin çözüm bulması gerektiğini ifade etti. (Osman Gülebak, Hüseyin Yetmiş-İLKHA) 




















 

Bu haberler de ilginizi çekebilir