• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Evlilik Okulu-8 Modern Hayatta Kadının Yeri;
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Özellikle medya aracılığı ile kadının çokça gözler önüne getirilmesi, her alanda kadının kullanılması (tv, reklam vs.) aslında toplumun üzerinde kadının ne kadar büyük etkisinin olduğuna vurgu yapıyor. Ama maalesef bu etki iyi mi, kötü mü? Asıl mesele orada. Modern dünyada kadını ağına almış birçok tuzak gözler önündeyken, kapitalist düşünce kadını evde istemiyor. Evde oturan kadını tüketici olarak görüyor. Kapitalist düşünceye göre kadın tüketici değil, üretici olmalı. Kadın evde oturduğu takdirde tüketici konumuna indirgeniyor. Aslında kadının "evde oturması" gibi bir şey söz konusu değil. Kadın evde oturmuyor. Kadın bir nevi evinin çalışanı vaziyetinde.

Nedense kadınların çalışması gündeme geldiğinde hep ev hanımlarının aşağılanma durumu oluşuyor.

Çalışan kadın mı, evinin hanımı olan kadın mı diye sorulduğunda tabi ki çalışan kadın tercih ediliyor. Peki, ama neden? Kapitalizm ve feminizm kadının çalışması gerektiği düşüncesini zihinlere öylesine yerleştirdi ki, dışarıda çalışmayıp evinin işlerini yapan, çocuklarına bakan kadınlar, hiçbir işle meşgul olmayan boş boş akşama kadar oturup keyif yapan kadınlar olarak zihinlere yerleştirildi. Oysa ev hanımı olan kadınların da en az dışarda çalışan kadınlar kadar yıpranıp, yorulduğu gerçeği ortada.
Burada çalışan kadınları aşağılamıyoruz. Lakin toplumun ev hanımlarına bakış açısını değiştirip, çalışma hayatının kadına ve topluma verdiği zararı sorguluyoruz.

Dinimiz İslam kadına çalışmayı haram kılmamıştır. Aksine sahabe hanımlarından evinde yaptıkları işleri satarak aile bütçesine katkıda bulunan olmuştur. Köylerde kadınlar tarlada, bağda, bahçede çalışmışlar ve halen de çalışmaya devam ediyorlar. Kadın elbette uygun ortam ve şartlarda aile bütçesine katkıda bulunmak için çalışabilir. Fakat dinimiz toplumu ifsat edecek şekilde kadınların uygun olmayan yer ve şartlarda çalışmasını hiç bir şekilde tasvip etmeyip yasaklamıştır.

Öncelikle çalışan hanımlar kendilerine şunu sormalı, "ben neden çalışıyorum, çalışmam gerekiyor mu, gerekiyorsa çalışmak hayatımı olumlu ya da olumsuz nasıl etkiliyor, yaptığım iş yaratılışıma uygun mu?" Çalışan kadının bu soruları kendine samimiyetle sorup dürüstçe cevap vermesi gerekiyor. Bu sorulara dürüstçe cevap verdiği takdirde muhtemelen çalışma hayatının kadının hem evlilik hayatına hem de sosyal hayatına olumlu etkilerinden çok olumsuz etkilerinin olduğu görülecektir. Eğer kadın akşam işten geldiğinde yorgunluktan eşine güler yüz gösteremiyorsa, çocuklarıyla yeterince ilgilenemiyorsa, çalışma sebebiyle çocuklarını bir bakıcının eline teslim etmişse, evine vakit ayıramıyorsa, bu çalışma hayatı kadının evlilik hayatını olumlu etkilemiyor demektir.
Ve bunun akabinde ortaya çıkan sorunların evliliği zedelemesi de söz konusu.

Maddi anlamda ihtiyacı olmadığı takdirde kadının dışarda çalışmayıp evinde çocuklarının öğretmeni olması, evini çekip çevirmesi hem dinen hem fıtraten en doğrusu. Fakat eğer maddi anlamda erkek evin ihtiyaçlarına yetişemiyorsa aldığı ücret ailesine bakmasına yetmiyorsa, kadının aile hayatını olumsuz etkilemeyecek şekilde İslam`ın uygun gördüğü ortam ve şartlar dâhilinde ve tabi ki eşinin de rızası var ise aile bütçesine destek olmasında bir sakınca yoktur. Çalışmak zorunda olan hanımların da dışarı hayatından ziyade, evinde çalışma şeklini tercih etmeleri pek çok açıdan dışarıda çalışmalarından daha hayırlı olur. Çünkü dışarda çalışan hanımların evlilik ve aile hayatına verdiği olumsuz etki en aza indirgenmeye çalışılsa dahi, ister istemez dengelerin bozulmasına sebep olacaktır. Hele uygun olmayan ortamlarda çalışıyorlarsa maneviyatlarına verdikleri zarar büyük olur.

Neticede kadının asli görevi; çalışmak değildir, bilakis evliliğini en güzel şekilde yürütmeye çalışması, çocuklarına iyi bir terbiye ve eğitim vermesi ve evini çekip çevirmesidir. Bunun aksinin savunulması mümkün değildir.
ŞÜHEDA ŞAYIK - Doğruhaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir