• DOLAR 32.494
  • EURO 34.616
  • ALTIN 2478.821
  • ...
Dicle Üniversitesinde Kût-ül Amâre sergisi açıldı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Dicle Üniversitesi Türk İslam Sanatları Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Oktay Bozan öncülüğünde İlahiyat Fakültesi koridorunda sergilen fotoğraflarla öğrenciler tarihi bir yolculuğa çıktı.

İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Doktor Ali Akay'ın açılışını yaptığı sergi 2 gün sürecek. Öğrencilerin ilgili gösterdiği sergi hakkında açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Bozan, amaçlarının tarihteki başarı hikâyeleri gençlerin eğitimine sunmak olduğunu belirtti.

Tarihin öğrenilmesi durumda aynı hatalara düşülmeyeceğini ifade eden Bozan, İngilltere ve Amerika'nın bu topraklarda ne aradığı ve ne yapmak istediği bilincine varılabilmesi için sergi açtıklarını söyledi.

Bozan, "Kût-ül Amâre savaşı şehrimizin yanında geçen Dicle kıyısında olan Irak cephesinde bir şehir. Burası 1916 yılında Osmanlı Devleti'nin savaşmış olduğu bir cephedir. İngilizlerin bu cepheyi açma sebebi Hindistan'a giden sömürge yollarını kontrol altına almak, Çanakkale savaşında vermiş oldukları ağır kayıpların intikamını almak, Bağdat'a ulaşarak kuzeyden Rusya'yla işbirliği sağlamak ve zengin petrol kaynaklarından istifade etmektir. Bu amaçla İngilizler tıpkı Çanakkale'de olduğu gibi Irak cephesinde Osmanlı devletiyle savaşmıştır. Fakat İngilizler Bağdat'a giderken büyük hedeflerle yola çıkmasına, ciddi yığınaklar yapmasına ve ciddi savaş teknolojine rağmen Bağdat güzergâhında 3 önemli noktada durdurulduklarını, ağır kayıplar verdiğini görüyoruz." dedi.

"Kût-ül Amâre ümmetin son başarısı ve zaferi diyebiliriz" 

"O dönemde Osmanlı Devletinin batının 'hasta adam' kabul edilmesine rağmen burada İngiliz teknolojinin çöle saplandığını Osmanlının iradesi ve azmi karşısında İngiliz inadının kırıldığını görüyoruz." diyen Bozan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu savaş sonucunda 6'sı general, 481'i subay, 13 bin 300 civarında İngiliz askerinin Osmanlı ordularına esir edildiğini görüyoruz, İngiliz tarihinde bir kara leke olarak kabul edilmiş.  Tabi sonuç itibariyle bu zafer 1952'ye kadar Genelkurmay Başkanlığı düzeyinde orduda kutlanmış. Fakat Türkiye NATO'ya girince Kut bayramından vazgeçildiğini görüyoruz. 100'üncü yılına gelinceye kadar Kut bayramı artık hafızalarımızdan silinmiş, kitaplarımızdan silinmiş. Aslında gençlerimizi eğitirken çok ihtiyaç duyduğumuz başarı hikâyelerin böyle yok olduğunu görüyoruz. Kût-ül Amâre ümmetin son başarısı ve zaferi diyebiliriz. Bir toplum geçmişini ne kadar bilirse gelecekte o kadar hata yapma riski azalmış olur."

"1915-16 yılında İngilizler Irak'ta ne arıyorduysa 2016-17 yılında da devam ediyorlar"

Bozan, "Musul`da baktığımız zaman Avrupa ülkelerinin tamamının orda olduğunu görüyoruz. Onlara dâhil olan yerli işbirlikçi unsurları görmek mümkün ve tarih değişmiyor. Madem tarih değişmiyor, biz tarihi öğrenirsek düştüğümüz hatalara düşmeyiz, İngilizlerin ve Amerika'nın ne aradığını ne yapmak istediğini bilincine varabiliriz. Bu bilinçle varabilmek için bu sergiyi açtık." diye belirtti. (Emrah Deniz, M. Hüseyin Temel- İLKHA)






























 

Bu haberler de ilginizi çekebilir