• DOLAR 32.594
  • EURO 34.874
  • ALTIN 2504.266
  • ...
Bal üreticileri satışlarda zorlanıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bal üretimi yapan arıcılar zor günler yaşıyorlar. Piyasada artan glikozlu balların bellerini büktüğünü belirten bal üreticileri, satış yapamamaktan dert yanıyorlar.

Diyarbakır'da 30 yıldır bal üreticiliği yapan Abdulhadi Bayram, bahar hazırlığı için arı kovanlarının onarımını yaparak, petekleri değiştiriyor. Bu şekilde arıları bal üretmeye hazırladıklarını dile getiren Bayram, yaşadıkları sorunları anlattı.

Balın özellikle hastalar tarafından alındığını dile getiren Bayram, "1987 yılından beri arıcılıkla uğraşıyorum. Bu işe ilk başladığımda 30 kovanım vardı. O zaman kovanlarımı Muş ve Mersin'deki yaylalara götürüyordum. Bu yerlerden fayda görmeyince şimdi Diyarbakır'da bu işi yapıyorum. Bal satışında zorluk çekiyoruz. Devlet bu konuda herhangi bir önlem almıyor. Piyasada sahte bal çok. Glikozlu balı 10 liraya camilerde, sağda solda satıyorlar. Biz ise arılarımıza glikoz vermiyoruz. Piyasadaki tüccarlar arıcıları glikoza teşvik etmek için şeker dağıtıyor. Bunu balı ucuz almak için yapıyorlar." dedi.

"Glikozlu ballar hastalar için zehir gibi olur"

Glikozlu balı satmayı hırsızlık olarak niteleyen Bayram, "Biz arılara glikoz vermediğimizden dolayı glikozlu balların fiyatına satamıyoruz. Şekerli, glikozu balı satmayı hırsızlık gibi görüyoruz. Çünkü piyasada balı alan kişiler daha çok hastaları için alıyor. Glikozlu, şekerli ballar hastalar için zehir gibi olur. Fayda yerine zararı oluyor. Bunun için biz şeker kullanmıyoruz ve satışında çok zorlanıyoruz. Ürettiğimiz balı tüccara satamıyoruz, kendi iş yerimizde kilo ile satıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Pamukların kuruması için atılan ilaçlar arıları telef ediyor"

Arıcıların yaşadığı sorunların çok olduğunu söyleyen Bayram, sözlerine şöyle devam etti: "Devlet arıcılara herhangi bir yol açmıyor. Arıcılar kovanlarını bırakacağı yer ile ilgili sorun yaşıyor. Mesela arı kovanlarının anayola, yerleşime uzak yere bırakılması zorunludur. Bunlar olmasa kovanları yolun olmadığı yere götürüyorsun. Böyle yerlerde de kovanı götürmek için zorlanıyoruz. Bazen de kırsal bölgelere bırakmak istiyoruz, halk izin vermiyor. Bazı bölgelerde ilaçlamadan dolayı arılar etkileniyor. Sulu ilaçlamanın arılara fazla zararı yok, etkisi çabuk gidiyor. Toz ilaç ise arıları bitiriyor. Sonbaharda pamukların kuruması için atılan ilaçlar arıları telef ediyor. Bu sene bu ilaçtan çok çektik, 400 kovan arımız telef oldu. Bu arıları da yeni almıştık. Pamuk ilacı bize çok zorluk veriyor. Pamuğa yakın kovanları bırakamıyoruz. Pamuktan uzağa bırakırsak da bal elde edemeyiz."

"Balın çok olması havaya bağlıdır"

Son olarak Bayram, "Biz şu an kovanları temizliyor ve kovandaki kırık ve delikleri onarıyoruz. Aynı zamanda bal mumu da topluyoruz. 15 gün sonra kovanlarımızı yaylaya götüreceğiz. 2 ay kadar yaylada kalıyoruz. Ardından arıların yaptığı balı topluyoruz. Sonra tekrar kovanlarımızı Diyarbakır'a getiriyoruz. Bal üretimi noktasında kesin bir şey diyemem. Çünkü bazen çok bal elde ediyoruz, bazen de az elde ediyoruz. Balın çok olması havaya bağlıdır. Bir yıl kuraklıktı ama yine de o sene çok bal üretimimiz oldu. Yani belli olmuyor." şeklinde konuştu. (M. Hüseyin Temel/Emrah Deniz-İLKHA)






























 

Bu haberler de ilginizi çekebilir