• DOLAR 32.382
  • EURO 34.985
  • ALTIN 2326.088
  • ...
"Ubeydullah Durna dosyası tekrar raftan indirilip, gündeme getirilmeli"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hakkâri`nin Yüksekova ilçesinde PKK tarafından yapılan saldırıda katledilen Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi Başkan Yardımcısı Ubeydullah Durna'nın şahadetinin 6'ncı yıldönümü dolayısıyla konuşan dava avukatı Mehmet Mehdi Oğuz, cinayetle ilgili gelişmeleri anlattı.

Konuyla ilgili İLKHA`ya konuşan dava avukatı Mehmet Mehdi Oğuz, 5 Mayıs 2011'de Yüksekova`da yaşanan olaylarda katledilen Ubeydullah Durna'nın dosyasının tekrar raftan indirilmesi ve gündeme getirilip aydınlatılmasıyla bölgede yaşanan birçok faili meçhul olayı çözeceğine dikkat çekti.

Geçtiğimiz aylarda Ubeydullah Durna'nın cinayetine ilişkin Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir dilekçe gönderdiklerini, ancak cevap alamadıklarını dile getiren Oğuz, "Olayın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen maalesef bugüne kadar bu cinayete ilişkin yapılan adli soruşturmada ciddi bir adım atılmış değil, dosya şu an rafa kaldırılmış durumdadır. Herhangi bir gelişme yok. Biz en son geçtiğimiz aylarda Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığına tekrar dilekçe ile başvurarak, dosyadaki gelişmeleri sorduk. Yine kamuoyunda bu cinayete karıştığı iddia edilen bazı kişilerin ismi geçmekteydi. Bu kişileri de sorarak, bu kişilere ilişkin herhangi bir tahkikatın yapılıp, yapılmadığını sorduk. Fakat bu dilekçemize de bir cevap alamadık." dedi.

"Cinayetin aydınlatılması noktasında gerekli soruşturmanın yapılmadığını görüyoruz"

Durna'nın cinayetine ilişkin gerekli tahkikatın yapılmadığını belirten Oğuz, Yüksekova Mustazaf-Der Şubesi'ne 13 kez saldırı yapılmasına rağmen faillerinin yakalanmadığına dikkat çekerek,  "Dolayısıyla şu an bu cinayetin aydınlatılması noktasında gerekli soruşturmanın yapılmadığını görüyoruz. Çünkü bu cinayet sıradan bir cinayet değildi. Bu siyasi bir cinayettir ve o dönem Yüksekova'nın genel yapısı dikkate alındığında bu cinayetin ardından derin bir yapılanmanın olduğunu da bizler düşünmekteyiz. O dönem Mustazaf-Der Yüksekova Şubesine 13 kez saldırı yapıldı ve 13'üncü kez yapılan sonucu Ubeydullah Durna şehit edildi. 13 kez yapılan saldırıların hiç bir tanesinin failleri yakalanmadı." diye konuştu.

"Fırat'ın doğusundaki kirli tezgahların üzerine gidilmesi lazım"

15 Temmuz ABD destekli darbe girişiminde FETÖ'nün kirli yapılanmalarının ortaya çıkarıldığı, ancak Fırat Nehri'nin doğundaki kirli tezgahların ortaya çıkarılmadığını vurgulayan Oğuz, "15 Temmuz darbe girişiminden sonra da Türkiye'deki derin yapılanmaların özellikle emniyet, yargı ve bürokrasi alanında yuvalanmış, birilerinin hesabına çalışan kirli yapılanmaların olduğu açık bir şekilde gün yüzüne çıktı. Bizler daha öncesinden de böyle yapılanmaların var olduğunu ve bu cinayetin arkasından da bu tür yapıların olduğunu dile getirmiştik.  Ancak maalesef bu çok dikkate alınmadı. Ne hikmetse Ergenekon üzerine gidildiği zaman da FETÖ'nün üzerine gidildiği zaman da bunların Fırat'ın doğusunda işlemiş oldukları kirli ilişkiler maalesef çok da ortaya çıkarılmıyor. Dolayısıyla bizler şuna inanıyoruz. FETÖ ve diğer derin yapılanmalarla gerçek anlamda samimi bir şekilde mücadele edilmek isteniyorsa Fırat'ın doğusundaki bu kirli tezgahların da üzerine gidilmesi ve ortaya çıkarılması gerekiyor. O dönem gerek Ergenekon, gerek de FETÖ olsun bu bölge tekrar bir çatışma ortamı başlatmak, tekrar bir kaos ortamı başlatmak için ellerinden geleni yaptılar." şeklinde konuştu.

"Fırat'ın doğusundaki bu kirli yapılanmaların üzerine gidilmiyor"

O dönemde İslami STK'lara birçok saldırı yapılmasına rağmen faillerinin yakalanmadığını ifade eden Oğuz, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Türkiye'de en büyük sorunlardan bir tanesi Kürt meselesidir. Kürt meselesinin cereyan ettiği ana bölge de Fırat'ın doğusu dediğimiz Doğu ve Güneydoğu'da bulunan Kürt illeridir. Burada bir çok oyun oynanıyor ve burada gelişen bu oyunlar Türkiye'de birçok siyasi gelişmelere yol açıyor. Fakat maalesef bu noktada 'Kirli yapılanmalarla hesaplaşacağız.' söylemi ile yola çıkanlar, Fırat'ın doğusundaki bu kirli yapılanmaların üzerine gidilmiyor. O dönem Mustazaf camiasına, Peygamber Sevdalıları'na bağlı birçok STK'ya ve HÜDA PAR'a yapılmış birçok saldırı olmasına rağmen bugüne kadar bir ikisi dışında aydınlatıldığını görüyoruz. Bu saldırılar aydınlatılırsa Türkiye'deki bu derin yapılanmaların içerisinde olanlarla o zaman gerçek anlamda bir hesaplaşma söz konusu olabilir."

"Polisin saldırıyı görmemesi mümkün değildi"

Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi'ne yönelik yapılan saldırıyı polisin görmemesinin mümkün olmadığını dile getiren Oğuz, "Polislerin gözü önünde cereyan etmiş bir hadisedir. Aniden gelişen bir hadise değildir. Polis oradayken, kameraları açıkken gelişen bir hadisedir. Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi'ne yönelik yapılan ilk saldırı değildi, 13'üncü saldırıydı. Dolayısıyla polisin saldırıyı görmemesi mümkün değildi. Öbür taraftan da bu saldırı ve bu saldırı öncesinden de dernek yetkilileri 155 Polis İmdat hattını arayarak, olaya müdahale edilmesini istemelerine rağmen maalesef her seferinde müdahale edilmedi ve yahut çok geç müdahale edildi. Bizler bunun aynısını Yasin Börü 6-8 Ekim olayında da gördük. ifadelerini kullandı.

"Ubeydullah Durna dosyası tekrar raftan indirilip, gündeme getirilmeli"

Ubeydullah Durna cinayetinin raftan indirilmesini ve tekrar gündeme getirilmesi gerektiğini söyleyen Oğuz, şunları kaydetti:

"Bölgede faaliyet yürüten güvenlik güçlerinin önemli bir bölümünün bu FETÖ denilen yapı ile irtibatı olduğu konusunda çok ciddi emareler var. Bunların temel amacı da bölgede bir kaos ortamı oluşturma ve buradan nemalanmaktı. Eğer gerçekte de FETÖ ile mücadele edilecekse, hesap sorulacak ise bu Mustazaf-Der camiasına yönelik yapılan birçok saldırının faillerinin ortaya çıkarılması gerekiyor. Aslında failler bellidir. O dönemde Yüksekova'da görev yapan mülkü amirler de dahil olmak üzere güvenlik güçleri amirleri ve güvenlik güçleri elamanları soruşturulmalıdır. Bunların FETÖ ile bir irtibatının olduğu ortaya çıkarılırsa bu hususta Ubeydullah Durna dosyası tekrar raftan indirilip, gündeme getirilirse, yeni bir soruşturma başlatılırsa inanıyorum ki FETÖ'den yakalanan güvenlik güçlerinin Durna cinayetine ilişkin de bir çok delil elde edilebileceği düşüncesindeyim."

Hatırlanacağı üzere, Yüksekova`da PKK, güpegündüz polisin gözlerin önünde, kameralar kayıttayken, Mustazaf-Der Yüksekova Şubesini hedef almış ve derneğin başkan yardımcısı olan Ubeydullah Durna'yı katletmişti.

Durna, "Ben bütün işimi gücümü, maddi sıkıntılarımı bir kenara bırakacağım ve derneğin çatısını yapacağım. Allah'ın izni ile İslam düşmanlarının derneğimizi bu halde görmelerine müsaade etmeyeceğim.'' dediği çatı üzerine yığılarak şehadet şerbetini içmişti.

Diğer taraftan, İslami faaliyette bulunan kişilere tahammül edemeyip saldırılarını sürdüren PKK, bölge geleneklerini dahi çiğneyerek Durna'nın cenaze törenine katılanlara da saldırmıştı. Ayrıca da bununla da yetinmeyerek, Mustazaf-Der Yüksekova Şubesini yağmalamış, Kur`an-ı Kerim, dini kitapları yerlere atmış ve dernek binasını da ateşe vermişti. (Yılmaz Sönmez-İLKHA) 




 

Bu haberler de ilginizi çekebilir