• DOLAR 32.543
  • EURO 34.832
  • ALTIN 2425.148
  • ...
"Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî" ulusal sempozyumu başladı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî ve Hâlidîliğin Bingöl ve Çevresi Üzerindeki Etkisi” ulusal sempozyumu başladı.

Bingöl Üniversitesi Kongre merkezinde protokol konuşmalarıyla başlayan sempozyum, 6'ısı perşembe, 3'ü de cuma günü olmak üzere toplamda 9 oturum halinde gerçekleştirilecek olan sempozyum, cuma günü öğlenden sonra yapılacak olan Yüzenada Gezisi ile sona erecek.

Sempozyumun açılış programına, Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger, Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Üniversite Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, Rektör Yardımcısı ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Olgun, Üniversite Genel Sekreteri Doç. Dr. Abdullah Taşkesen, İl Emniyet Müdürü Metin Akay, İl Milli eğitim Müdürü Kadri Engin, HÜDA PAR İl Başkanı Hamdullah Tasalı, Cihannüma Yönetim Kurulu üyesi Orhan Buğrahan, Akademisyen, STK temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

Moderatörlüğünü Yrd. Doç. Dr. Muhittin Özdemir'in yaptığı sempozyum programı, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Sempozyum koordinatörü Pof. Dr. Orhan Başaran'ın açılış konuşmasıyla başlayan programda, Rektör Yardımcısı ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Olgun, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Bingöl Valisi Yavuz Selim birer konuşma yaptı.

“Telif ettiği eserler ve ifa ettiği din hizmetleri ile gönüllerde yer edinmiş bir şahsiyettir”

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Başaran, Mevlana Hâlid-i Bağdâdî, 18’inci yüzyılın son çeyreğinde ve 19’uncu yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamış, telif ettiği eserler ve ifa ettiği din hizmetleri ile gönüllerde yer edinmiş önemli bir şahsiyet olduğunu söyledi.

Başaran, “Bir Müderris ve Mutasarruf olarak Mevlana Hâlid, hem bizzat ve hem de İslam dünyasının değişik bölgelerine gönderdiği halifeleri vasıtasıyla dini etkin irşad faaliyetlerinde bulunmuş ve İslam’ın yeniden canlanması için büyük gayretler sarfetmiştir. Bu kapsamda bölgemizde görevlendirdiği halifeleriyle yöre halkımıza da dini hizmetlerin ulaşmasına katkıda bulunmuştur. İşte bu vesileyle bu değerli zatı yad etmek eserleriyle düşünceleri üzerinde ilmi bir müzakerede bulunmak ve bölgemiz üzerindeki etkisini ele almak amacıyla bu sempozyum düzenlenmiş bulunmaktadır.” dedi.

“Anadolu coğrafyasının İslam kültürüyle yoğrulmasında tasavvufi derinliğin etkisi göz ardı edilemez”

Anadolu coğrafyasının İslam kültürüyle yoğrulmasında ve bu topraklardan Müslüman bir medeniyetin teşekkül etmesinde tasavvufi derinliğin etkisi göz ardı edilemez olduğunu dile getiren Rektör Yardımcısı ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Olgun, “Bu anlamda Ahmet Yesev-i Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Ahi Evran ve Yunus Emre gibi pek çok ismi zikir etmek mümkündür.” dedi.

“Bu sofi ve mürşitlerin pek çok özelliklerinden ön plana çıkan önemli yönleri aksiyonel ve mücadeleci bir ruha sahip olmalarıdır.” diyen Olgun, “Zira bu süreçte tarikatlar bir taraftan içtimai, idari, askeri ve ilmi hayatın içerisinde yer almış, diğer taraftan da özelikle halk tabakasındaki fütuhat ruhunu işlemek suretiyle toplumu canlı ve dinamik tutulmasını sağlamıştır.” ifadelerini kullandı.  

Olgun, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir Anadolu perspektifinden baktığımız zaman sözünü ettiğimiz tarikatlardan bir tanesi 19 yüzyılda Anadolu coğrafyasında öğrencilerini, temsilcilerini ve halifelerini bu bölgeye göndermek suretiyle yeni bir ihya hareketi başlatmış olan Hâlidî Bağdâdî’dir ve kurduğu Hâlidîye tarikatıdır. Sözünü ettiğimiz tarikat Irak, Suriye, Anadolu, Balkanlar, Kafkaslar ve daha Osmanlı topraklarının pek çok bölgesinden yine az önce bahsettiğimiz gibi başta ilim olmak üzere mağfiret hikmet ve ahlak boyutuyla ilim faaliyetler yaptığını biliyoruz. Hâlidî Bağdâdî yaşadığı dönemde, 19 yüzyılda İslam coğrafyası buhranlı bir geleceğin eşiğinde bulunmaktaydı. Bu coğrafya üzerinde yaşayan ağır politik baskılar altında toplumsal açıdan parçalanma tehdidi karşısındadır. Müslümanların birliğini, İslam inancını tehlikede olduğunu gören Hâlidî Bağdâdî ve onun gibi pek çok Mutasavvuf toplumun ilim ahlak ve marifet yönündeki niteliklerin artırılması için büyük bir çaba göstermiştir. Bu amaç uğruna Anadolu topraklarına halifelerini göndererek, güçlü yeni bir ihya hareketi başlatma gayreti içerisinde olmuştur.”

“Her halükarda bilgi bir kazançtır, güçtür”

Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak ise “Esas olan gerçekleştirilen, gerçekleştirilecek olan etkinliklerden istifade etmektir. Kendimizi geliştirmek istiyorsak bu tür alternatiflere açık olmak gerekiyor.  Sempozyumun somut sonuçları ortaya çıksın diye kanaat önderleri olarak bilinen her bir aileden kanaat önderlerimizi davet ettik, birde Hâlid-î Bağdâdî’nin onlara katkıları neyse bizzat kendilerinden dinleyelim istedik. Somut bilgilerle Hâlid-î Bağdâdî’nin Bingöl ve çevresi üzerine etkisinin olup olmadığını görmüş olacağız. Her halükarda bilgi bir kazançtır, güçtür ondan dolayı katılacak olsak ta olmasak ta, öğreneceğimiz bilgiler bize yeni perspektif açısı kazandırır. Bu sempozyumun da bize güç katacağını, Hâlid-î Bağdâdî'nin şahsını ve geleneğini tanımamıza vesile olacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.  

“Üniversite ile Bingöl halkının buluşturulması hep özlemimizdi”

Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi de “Üniversite ile Bingöl halkının buluşturulması hep özlemimizdi. Böyle bir çalıştayda görüyoruz ki, hem burada katkı sunacaktır hem de buradan çıktıktan sonra halkın içinde bizim bahsettiğimiz bu geleneğin hala bir devamı olarak buradan aldıkları bilgiyi götürüp tekrar halka sunacak ciddi bir Alim ve sufi kesimi var, huzurlarınızda onlara da teşekkür ediyorum.  Sadece bu çalıştay değil, üniversite ile kültürel faaliyetler kapsamında alınacak her türlü bilgiyi halka aktarma, insanlara götürme konusunda siz daha büyük bir görev icra ediyorsunuz ve daha etkilisiniz. Bu konuda sizden büyük bir duyarlılık bekliyoruz ve size Allah’tan muvaffakiyetler diliyoruz.” şeklinde konuştu.  

“İnsanımızın manen toparlanmasına vesile olacak çalışmalar yapılması gerekir”

Sempozyumun açılışında bir konuşma yapan Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger, “Bir toprağı belli bir bölümünü silahla fetih edebilirsiniz ancak o toprağa gönüllere dokunmadığınız müddetçe, gönüllere girmediğiniz müddetçe, gönülleri fetih etmediğiniz müddetçe vatan kuramazsınız. Bu toprakları vatan kıllarken, eş zamanlı olarak bu bir tesadüf olamaz, Yunus Emreler, Mevlanalar, Hacı Bektaşi Veliler, bu topraklarda insanların gönlünü feth ettiler, insanların gönüllerine girdiler ve burada bizim medeniyetimizin kalıcı olmasını sağladılar. Ben bu kanaati taşıyorum, yoksa Moğollar gibi yakar yıkar geçer giderdi buralardan. Dolayısıyla gönüllerin fethi saadetinde Mevlana Hâlid-î Bağdâdî’nin de çok önemli bir dönemeçte 19 yüzyıldan itibaren başladığımız içine girdiğiniz savunuş ve çıkmazlar döneminde bu topraklar üzerinde çok önemli fonksiyon ifa ettiğini değerlendiriyorum. Bu savunuşta paralel olarak toprak kaybettik, güç kaybettik şuanda tekrar bir toparlanma, madden bir toparlanma sürecini yaşadığımızı görüyoruz.  Ülkemizin madden bir toparlanmaya başladığını görüyoruz bununla eş zamanlı olarak bu tarz akımların, düşüncelerin manevi toparlanışı sağlayacak şeylerin yeniden çağdaş bir yorumla değerlendirilip insanımızın manen toparlanmasına vesile olacak çalışmalar yapılması gerektiğinin kanaatini taşıyorum.  Bu anlamda üniversitemiz önemli bir fonksiyonu ifa ediyor. Bu programdan katkısı geçen herkese teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Açılış konuşmalarından sonra, sunumlarla devam edecek olan sempozyumda, Bingöl’de Hâlidî Geleneği, Mevlâna Hâlid-î Bağdâdî'nin hayatı, eserleri ve görüşleri, Bingöl ve çevresinde Hâlidilik, Hâlidî Dergâhları ve Süfî Şahsiyetler, Hâlidi Süfî Şahsiyetler gibi konularla ilgili bildiriler sunulacak. (Musap Taşkın, Hakan Koldaş-İLKHA) 























Bu haberler de ilginizi çekebilir