Kübra Ekici / Doğruhaber

Kadın her zaman için toplumda kilit role sahiptir. Hasan El-Benna “ümmetin yarısı kadınlardan oluşur, diğerini de kadınlar yetiştirir.” Diyerek en güzel şekilde bunu beyan etmiştir. Günümüzde kadın ya geleneğin kıskacında can çekişiyor ya da modernizmin pençesinde parçalanıyor. Ne yazık ki geçen süreçte iki kıskacın ortasında kalmış ve olması gereken yerde olamamıştır.

Gelenek; kadını tamamen toplumsal alandan çekip, evde evcilik etkenli hayat sundu. Belki de buna tepki olarak doğan özgürlük algısı, çağdaşlık, modernizm adına bireyselleşip asli görevinden uzaklaştırıldı. Kadın nesneleştirildi ve bütün bu karmaşalar içinde kadına adeta “elinin hamuru ile toplumsal dertlere karışmaması istendi.

Modernizm; kulağa hoş gelen, özgürlük söylemleriyle kadın erkek eşittir dedi. Toplumsal hayata ölçüsüz çekilen kadın, nesneleştirildi. Üretken olmak adına tüketti, tüketirken de tükendi..

İslam kadınların adının dahi yok olduğu bir dönemde, kadını aile ve topluma yön verecek bir misyonun sahibi kıldı. Bu sorumluluğu ve kutsal görevi verdi. Sosyal hayatta kimliği ile var olan kadının sosyal etkisini kırmak için tiplediler ve rollerini biçtiler. Kadın, konumunu genel anlamda koruyamadı. Kur`an`ın kendine biçtiği rolden aciz kaldı.

Müslüman kadın her şeyden önce, bilinçli tercihi olan bir kuldur. Ölçüsü her zaman Kur`an`dır. Evde oturmasını bildiği gibi takva elbisesine bürünerek, toplumun sorunlarının çözümü ve toplumun ihyasında rol alır.

-“Ben insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” konumu kulluktur.

-Görevi halifeliktir; fitne yeryüzünde kalmayıp, sistem, hâkimiyet, Allah`ın oluncaya kadar mücadele etmektir. Mücadele hayatın her alanını kapsar. Yeryüzüne hâkim olması için gönderilen İslam davası, kadın ile erkeğin omuzlarındadır.

Zor değil, taşıyamayacağımız yük bizlere verilmez. Konum ve mücadele alanındaki sorumluluk adına tarihte verilen örnekler vardır. Kısır bir ilimle yetinilmemeli Hz. Aişe örnek alınarak toplumsal alanda yerimizi alırken, Hz. Meryem`in iffetini örnek almalıyız. Zalime karşı duruşta Hz. Zeynep`i, dünya malı karşısında, Hz. Asiye örnek alınarak çağa şahitlik etmek gibi sorumluluğu vardır inanan kadının... Zor mu? Hayır, yeter ki isteğimizde samimi olalım...