• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Sorun ve sıkıntılarımıza çare PEYGAMBER SEVDASI
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

M.Fatih Akgül- Fikret Özkan/ BATMAN

Peygamber Sevdalıları Platformu Batman Koordinatörlüğü tarafından yeni Otogar Yanı Mevlid Alanında "Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)" temasıyla düzenlenen Kutlu Doğum etkinliğine Peygamber aşığı halk yoğun ilgi gösterdi. Okunan ilahi ve marşlar eşliğinde getirilen tekbirler ve salâvatlarla sabahın erken saatlerinde başlayan programda heyecan doruğa çıktı.  Kutlu doğum etkinliğine HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Genel Başkan Yardımcıları, GİK Üyeleri ile il ve ilçe teşkilatları tam kadro katıldı. Etkinliğe ayrıca Âlimler ve Medreseler Birliği Başkanı Molla Enver Kılıçarslan, çok sayıda âlimler,  İslami Cemaat temsilcileri, kanaat önderleri ile STK temsilcileri katıldı. Katılımcılar için platformun solunda misafirleri ağırlamak için bir tribün hazırlandı.

M. Emin Gülsever ve Mustafa Tufan`ın sunuculuğunu yaptığı etkinlik, Suriye Hafızlarından Vaiz Şeyh Münir`in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından salâvat ve tekbirlerin hiç susmadığı programda, Mevlid-i Şerif okundu. Mevlithanlardan Molla Ramazan Biçer, Molla İsmail Tufan, Mustafa Altuntop ve Nezir Güler`in okuduğu mevlitte özellikle Peygamber Efendimizin babasının vefatını anlatan bölümde meydanı dolduran on binlerce Peygamber sevdalısında duygu seli oluştu. Mevlidin okunması sırasında onlarca güvercin uçuruldu.

"KUTLU DOĞUM" MESAJINI İÇEREN 10 MADDE

Peygamber Sevdalıları Platformu adına Platform Sözcüsü M. Ali Altun, Kutlu Doğum mesajını içeren 10 maddelik bir metin okudu.

Altun`un okuduğu 10 madde sırasıyla şöyle:

-Hak ve Adalet; tüm sorun ve sıkıntıların çözümünde, Kur`an ve Sünnetin hakemliğine gitmektir. Kur`an ve Sünnetin hâkim ve hakem olmadığı yerde, hak ve adaletten söz edilemez. Kur`an`a ve sünnete hizmet etmek bizzat, hak ve adalete hizmet etmektir. Kur`an ve Sünnete dayanmayan hak taleplerinin neticesi haksızlık ve zulmün aktörlerini değiştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Müslümanlar, ancak Resulullah aleyhissalatu vesselamın Sünnet–i Seniyyesine sahip çıkmakla istikamet bulurlar. İslam ümmetinin birbirlerini bırakıp kâfir ve zalimlerden, hak ve adalet beklentisi zillettir.

-Hak ve Adalet; dağınıklık ve parçalanmışlıktan kurtulup vahdeti sağlamaktır. İçinde bulunduğumuz parçalanmışlık ve bölünmüşlüğün temel sebebi, Müslümanlar arasındaki ihtilaflardır. İhtilafın çaresi; hiçbir ırk, mezhep ve meşrep farkı gözetilmeden tüm Müslümanların vahdeti sağlamalarıdır. Ümmetin her parçası bir diğerine hak ve adalet temelinde yaklaşmalı, küfür ve zulme karşı "çelikten bir duvar gibi" yekvücut olmalı; adaleti ikame etmek için saflarını sıklaştırmalıdır.

-Hak ve Adalet; ihtilaf ve çatışmaların bitirilmesi için küfür ve tuğyanın temsilcilerine umut bağlamak yerine Allah`ın ipine topyekûn sarılmaktır. Kur`an-ı Kerim`de ümmet içerisinde oluşabilecek ihtilaf ve çatışmanın çözümü açık bir şekilde verilmiştir. Müslümanlar kendi sorunlarının çözümünü küfür ve tuğyanın öncülerine havale edemez. Kâfirler sorunlarımızı çözmek yerine ihtilaf ve çatışmayı daha da derinleştirir.

-Hak ve Adalet; çatışma, katliam ve yıkımların enkazından, sulha sığınmaktır. Müslümanlar arasında silahın ve çatışmanın olduğu bir zeminde sulh ve barıştan söz edilemez. "Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin…" (Hucurat 9) ilahi mesajı düstur olmalıdır. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa`nın hak ve adalet yolunun ihyası, İslam âlemiyle birlikte bütün dünyanın sulh ve selamet içinde olması için tek yoldur. Hak ve adalet; dünyanın sulh ve selameti için, Hz. Muhammed Mustafa`nın kutlu mesajına yönelmektir.

-Hak ve Adalet; yalan, iftira ve çarpıtmaların şerrinden, adil şahitliğin ikamesine koşmaktır. Yalan, iftira ve yanlış haberler Müslümanlar arasındaki çatışma ve şiddetin önemli sebeplerindendir. Müslümanlar arasında fitne çıkarma amaçlı haberlere asla itibar edilmemelidir. Bir kavme olan düşmanlık asla adaletsizliğe sevk etmemeli, hakkı ayakta tutup adil şahitler olunmalıdır.

-Hak ve Adalet; kin, nefret ve düşmanlıktan, İslam kardeşliğine sarılmaktır. Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu zalime teslim etmez. Hiçbir anlaşma ve maslahat; zalimleri ve İslam düşmanlarını Müslüman kardeşine tercih etme hakkını vermez. Bu, Müslüman bireylerin, İslami camiaların ve Müslüman ülkelerin dikkat etmesi gereken zorunlu bir ilkedir. Ensar ve Muhacirin kardeşliği Müslümanlar için en güzel örnektir.

-Hak ve Adalet; aldatma, oyalama ve kandırmanın güvensizliğinden, ahde vefanın ve doğruluğun güvenli limanına ulaşmaktır. Sorunların çözümünde ve temel hakların verilmesinde şeffaf olunmalı, asla oyalama ve aldatma yoluna gidilmemelidir. Sorunların çözümü siyasi kazanımlara feda edilmemeli, temel hak ve hürriyetler hiçbir surette pazarlık konusu yapılmamalıdır. Sözüne sadık, emanete sahip çıkmada "Emin" olunmalıdır.

-Hak ve Adalet; yoksulluk, açlık ve fakirliğin tükenmişliğinden, dayanışma ve yardımlaşma ruhunu canlandırmaktır. Sosyal adaletin tesisi ve fakirlikle mücadelenin en güzel vasıtaları olan zekât ve infak, kâmil manada Müslümanların arasına yerleştirilmelidir. Müslümanlar, ihtiyaçlarını karşılamada kardeşini nefsine tercih etmelidir. İslam Ümmeti dayanışma içinde oldukça toplumlar ve fertler hak ve adalet içinde yaşamıştır.

-Hak ve Adalet; cehalet ve bilgisizliğin karanlığından, ilim ve hikmetin aydınlığına varmaktır. Müslümanlar arasındaki husumetlerin ve ötekileştirmenin temelinde cehalet yatmaktadır. Buna karşı ilim, irfan ve hikmetle mücadele edilmelidir. İlim ve hikmet; Mü`minin yitirilmiş malı olarak aranmalı ve beşikten mezara kadar bu uğurda mücadele edilmelidir.

-Hak ve Adalet; beşeri sistemlerin köleliğinden kurtulup, Allah`a hakkıyla kul olmaktır. Yaşadığımız tüm sıkıntıların kaynağı; İslam dışı beşeri sistemlerdir. Bu beşeri sistemlerin bize dayattıkları; kendilerine kulluktur. Bu kötü durum ve vaziyetten kurtulmanın yolu da Allah (cc)`a ancak hakkıyla kul olmaktan geçer. Hak ve Adalet; kula kulluktan kurtulup El–Hakk ve El–Adl olan Allah`a (cc) kul olmaktır."

BATMAN`A SELAM OLSUN

Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İlahiyatçı-Yazar Mehmet Göktaş, on binlere hitaben yaptığı konuşmada, Batman`ın Muhammedi aşkla yanan bir şehir olduğunu söyledi. Göktaş, "Batman şehirlerden bir şehir değildir. Batman imanın şahlandığı, Muhammedi sevdanın kaynağı bir memlekettir. Selam olsun Batman`a. Bağrından yiğitler, rehberler, liderler çıkaran Batman`a selam olsun. Bağrından Seydalar, âlimler çıkaran ve bu ülkeye yön veren Batman`a selamlar olsun. Batman aldığı kararlarla koyduğu tavırlarla vallahi ümmetin yüreğine su serpmiştir. İlmiyle, irfanıyla siyasetiyle bu ülkenin dengelerini değiştirmiştir, daha da değiştirecektir." dedi. Kâfirlerin, "mevlid" düşmanlarının Allah Resulünün nurunu söndüremeyecekleri gibi günden güne, yıldan yıla parladıkça parlayacağını vurgulayan Göktaş, Hz. Muhammed'in hakkı ve adaleti ayağa kaldırmak ve ayakta tutmak için gönderildiğini ifade etti.

"ÇOCUKLUĞUNDAN BERİ HAKKI AYAKTA TUTMAK İÇİN, HAKSIZLIKLARI GİDERMEK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPIYORDU"

Göktaş, şunları söyledi: "Allah-u Teâla Onu özel olarak seçmiştir. Dünyadaki zulme, çarpıklıklara karşı bir şeyler yapması için özel olarak seçmiştir. Bu tesadüf değildir. Allah-u Teâla Onu seçerken şunu göz önüne sermiştir: Benim Peygamberim yetim olacak. Babasızlığın ne olduğunu bilecek. Benim Resulüm öksüz olacak. Annesine doyamayacak dedi. Fakir olacak dedi. Mekke`de çobanlık yapacak, kuru ekmek yiyecek dedi. Çünkü hakkı ve adaleti ancak böyle birisi görebilir. Sarayların şehzadeleri göremez. Efendimiz sadece 40 yaşında başlamadı bu işlere. Çocukluktan beri zulüm nedir, haksızlık nedir gördü. Bazıları 40 yaşında başladı zannediyor. O çocukluğundan beri hakkı ayakta tutmak için, haksızlıkları gidermek için elinden geleni yapıyordu. Dernekler kurdular, orada faaliyetler gösterdiler. Çünkü Allah Onu öyle yaratmıştı. Allah Onu öyle donatmıştı ki babasızlığı, annesizliği, fakirliği biliyordu."

"EFENDİMİZ ADALETİ YERİNE GETİRMEK İÇİN ÇIRPINIYORDU"

Peygamberin diri diri toprağa gömülen kız çocuklarını kurtardığını hatırlatan Göktaş, "Allah-u Teâla biliyordu ki bu dünyada bayanlar çok eziliyor. Dünya bir fesada gitse taşın altına ilk girecek kadınlar, kızlar oluyordu. Onun için Resulünü gönderirken şöyle diyordu; ‘Ey dünya ey insanlık; bak ben Resulümün evini kızlarla, eşlerle, halalarla dolduruyorum. Bakın görün kızlara, annelere, eşlere nasıl davranılır, onların hakkı-hukuku nedir. Bakın, benim Resulüm bunu size gösterecek' dedi. Allah (cc) Efendimizin erkek çocuklarını aldı. Kızlarla eşlerle evini doldurdu ki dünyanın en büyük inkılabını gerçekleştirsin. Efendimiz adaleti yerine getirmek için çırpınıyordu. Allah-u Teâla Ona Hira`da bunu gösterdi. Zaten Hira`ya çıkış sebebi buydu. Efendimiz yerinde duramıyordu. Diri diri toprağa gömülen kız çocuklarından, sömüren insanlardan dolayı yerinde duramıyordu. Allah-u Teâla Hira`ya Cebrail`i gönderdi ve resulünü görevlendirdi." şeklinde konuştu.

“EY CAN, DİLLER SENİ ANMAKTA YETERSİZ KALIYOR”

Ardından programda Kürtçe bir konuşma yapan Araştırmacı-Yazar Mahmut Kılınç, nisan ayının gelmesiyle beraber gönüllerin Muhammed`i aşkla dolduğunu belirtti. Hz Muhammed`i tarif etmenin mümkün olmadığını söyleyen Kılınç, "Ya Resulullah bugün senin doğum yıldönümün. Ey can, diller seni anmakta yetersiz kalıyor, kalem boyun eğiyor. Senin tarifin zordur. Senin adın anıldığında âşıklar aşkınla mecnun olup cezbeye geliyor. Şan ve şeref senin yanındadır. Sen bizim annemizden, babamızdan daha kıymetlisin. Peygamber Sevdalıları Platformunun 'Hak ve Adalet Peygamberini' Müslümanlara tanıtmak için, ümmetin bu zorlu günlerinde, gözyaşları akıttıkları günde bu etkinliği düzenlemeleri çok manidardır." dedi.

"ALLAH-U TEÂLA ADALETİN TESİSİ İÇİN PEYGAMBER GÖNDERMİŞTİR"

Allah-u Teâla`nın, tarih boyunca adaletin tesisi için Peygamberler gönderdiğini hatırlatan Kılınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnsanlık tarihine baktığımızda muazzam bir tabloyla karşılaşıyoruz. O tablo, şairlerin tasavvuru değil adalet peşinde koşanların ve adaleti miras bırakanların tablosudur. Allah-u Teâla adaletin tesisi için Peygamber göndermiştir. Onlar da adaleti tesis etmişlerdir. İnsanları puthanelerden, meyhanelerden, hırsızlıktan kurtarmışlar ve insanları medeni yapmışlardır. Bu insanların eliyle adaleti tesis etmişlerdir. Bu insanların eliyle yeryüzünden zulmü kaldırmışlardır. Adaletin tesisini sonrakilere miras bırakmışlardır."

"HAK VE ADALET TÜM SORUNLARIN ÇÖZÜMÜDÜR"

Mevcut sorun ve belalardan kurtuluşun hak ve adaletin tesisine bağlı olduğunu vurgulayan Kılınç, "Hak ve adalet tüm sorunların çözümüdür, beladan kurtuluştur, vahdetin tesisidir. İhtilaf ve kavgaların, parçalanmışlıkların, katliamların, enkazların son bulmasıdır. Sulh ve selametin yoludur. Hak ve adalet düşmanlığın terkidir, İslam kardeşliğidir. İslam Peygamberi bu yolda insanları zulümden, şirkten selamet sahiline çıkarmışlardır. Hak ve adalet açlıktan, fakirlikten, cehaletin karanlığından İslam`ın aydınlığına çıkarmıştır. Müslümanlar adaletle hüküm sürdüklerinde Allah-u Teâla onlara yeryüzünün hâkimiyetini vermiştir. Zulüm ve adaletsizlik yeryüzünden kalkmıştır." ifadelerini kullandı.

"ADALETİN YOKLUĞUNDA MÜSLÜMANLAR GAFLET UYKUSUNA DALMIŞLAR"

Avrupa ve Amerika`nın adalet adına İslam topraklarını işgal ettiğini söyleyen Kılınç, insanlığın bugün her zamankinden daha fazla adalete muhtaç olduğunu belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün küfür âlemi, Avrupa, Amerika adalet adına bizlerin topraklarını işgal ediyor, şehirlerimizi bombalıyor, ibadethanelerimizde kadın ve çocuklarımızı öldürüyor. İşte Hz. Muhammed`in adaleti, işte Avrupa`nın adaleti. Bugün her zamankinden daha fazla hak ve adalete muhtacız. Adaletin yokluğunda Müslümanlar gaflet uykusuna dalmışlar. Artık 'Meta nasrullah (Allah'ın yardımı ne zaman?)' feryad ve figanlarımız Irak, Suriye, Mısır, Filistin ve her yanda yükseliyor. Küfrün projeleri artık demode oldu. Küfrün fecri, kâziptir. İslam`ın sadık fecri gelecektir. İslam`ın şafağı gelmiştir. Kurtuluş Batman, Diyarbakır, Van`dan gelmiştir. Mutlu olun ey Saidlerimiz, rehberlerimiz! Sizin ektiğiniz güller bugün yeşermiştir. Peygamber Sevdalıları Platformu tevhid bayrağını almıştır. Kış bitti, artık bahar İslam için hazırlanıyor. Bugün İslam`ın günüdür. Bugün Peygamber âşıklarının günüdür."

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir