İmam Gazali diyorki;
İmam Gazali diyorki;
Baş olma ve şöhret sevgisi, insanda kibir meydana getirir.
Dünyaya fazla dalmak, dini mahveder.
Ariflerden biri der ki: "Yaptığım bir hayır işi insanlar gördüğünde, o ameli gözümden düşürürüm/artık ondan bir sevap beklemem."
Uzun emele/fazla yaşama hırsına gelince, bu düşünce, güzel amele mani olur ve insanı Hak'tan alıkoyar.
İleride yaparım düşüncesi ise, şeytanın en büyük tuzağıdır.
Cimrilik, kötü arzulara kapılma ve insanın kendisini beğenmesi, kişiyi helake götüren büyük günahlardandır.
Gıdanın haram olmasına gelince; bu kalbi karartır, katılaştırır ve Allahu Teâlâ'dan uzaklaştırır. Helâl gıda ise, kalbi nurlandırır, onu inceltir ve Yüce Allah'a yaklaştırır. Bu konuda Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur:
"Ey iman edenler! Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz olanlarından yiyin.” Bakara:172.
Temiz yiyecek, helâl olan yiyecektir. Bir âlimin dediği gibi, sen yiyeceğini ve içeceğini helâlinden yap; geceleri ibadetle geçirmesen gündüzleri nafile oruç tutmasan da ciddi bir kaybın olmaz.
Helâl yemek, sûfîlerin yolunda büyük bir esastır. Bir kul, bütün geceyi ibadetle geçirse; fakat karnına girene dikkat edip onun nereden nasıl geldiğini bilmedikçe, bu ibadetin kendisine bir faydası olmaz. İnsanların sıratı en hızlı geçecek olanı, dünyada şüpheli şeylerden en fazla sakınanlarıdır.
Allahu Teâlâ, bir kudsî hadiste şöyle buyurur:
"Kulum, aç kalırsan beni görürsün; şüpheli şeylerden sakınırsan beni tanırsın; dünya mal ve hırsından sıyrılırsan, bana ulaşırsın."
Diğer bir kudsi hadiste de şöyle buyrulur:
"Vera' sahiplerine (şüpheli şeylerden sakınanlara) gelince, onlara azap etmeye haya ederim."