İstanbul İlim eğitim kültür ve yardımlaşma derneği (İlim-Der) tarafından bağcılar kültür merkezinde şehitler gecesi düzenlendi. Yoğun ilginin olduğu programda yer kalmaması nedeniyle bazı konuklar programı ayakta izledi. Kur’an tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını İlim-Der denetleme kurulu üyesi Abdulbari Çelik hoca yaptı. İlim-Der’in bu tür programlarla ismini duyurduğunu belirten Çelik hoca, bundan sonra da böyle güzel programları düzenlemeye devam edecekleri söyledi. Abdulbari Çelik hocanın ardından Araştırmacı yazar Murat Filiz bir konuşma yaptı. Şehitliğin önemini anlatan Filiz son aylarda yaşanan arap baharına da vurgu yaparak İslam tarihinde şanlı bir yol açan bazı şehitlerin hayatlarından kesitler sundu. Grup özlem de okuduğu ilahi ve ezgilerle geceye renk kattı.

ŞUBAT AYI BEREKETLİ BİR AYDIR
“Bizler şubat ayını şehadet ayı olarak idrak ediyoruz. Şubat ayında şehitlerimizi ve onların aziz hatıralarını yad etmek ve şehadet bilinci tazelemek için buradayız” diyen Murat Filiz, “Şubat ayı Allah’u Teâlâ’nın içimizden en çok şahitler edindiği bir aydır. İslami mücadeleyi bereketlendirdiği bir aydır. Bu yönüyle şubat ayı şan ve şeref ayıdır. Bereketli bir aydır” dedi.

ŞEHİTLERİN KANI MÜCADELEYİ DİRİ TUTUYOR
Ümmetin canlı mücadelesinin, direnişinin ve zalimlere karşı koyuşunun arkasında şehitlerin kanlarının olduğunu vurgulayan Filiz, “Rabbimiz Kur’an’da onlar diridirler rableri katında rızıklanmaktadırlar buyuruyor. Biz bu Kur’an’i hakikati tarih boyunca yakinen müşahede ediyoruz. İslam’ın doğduğu günden bu güne kadar sabrı İslam’dan bedirden, Uhud’dan, Hendek’ten, Hayber’den, Kerbela’dan, Gazze’den Grozni’den dünyanın her bir yanından şehitlerimizin Allah yolunda döktükleri kanları yakinen müşahede ediyoruz. Bugün küfre ve şirke karşı İslami bir duyarlılık gösteriyorsak bu canlılığı şehitlerimizin kanlarına borçluyuz. Bizler İslam ümmetinin izzet ve esenliği için İslam düşmanlarının zevali için bu gün Türkiye’de mücadele ediyorsak bu mücadelenin bir parçası ise bir mücadelenin varlığını yine şehitlerimizin aziz kanlarının bereketine borçluyuz. Bugün burada isek bu birlikteliğimizi aziz şehitlerimizin aziz kanlarının bereketine borçluyuz” ifadelerini kullandı.

DEVRİMİN ARKASINDA HASAN EL BENNA’NIN KANI VARDIR
Mısır’da yaşanan kıyamın arka planında şehit hasan el Benna’nın kanının göz ardı edilemeyeceğinin altını çizen Filiz, “Şehit kanıyla bereketiyle İslam ümmetinin zaferini müjdeler. Birkaç örnek vermek gerekirse bugün İslam dünyasındaki uyanışı görüyorsunuz. Bu uyanışın, kıyam ve devrimlerin arkasında acaba ne var, diye sorduğumuzda yine şehitler karşımıza çıkıyor. Bu vesileyle şehit imam Hasan El Benna’yı da anmak istiyoruz. Bugün şehit İmam Hasan El Benna’nın memleketi Mısır’da Firavun Mübarek’siz bir Mısır var ise bunu İmam Hasan El Benna’nın dökülen kanlarına borçluyuz. Şehit kutupların, Abdulkadir Udeh’lerin, Halid El İslambuli’lerin kanına borçluyuz. Onların aziz kanlarının bereketine borçluyuz” şeklinde konuştu.

 

Dün hayal gibi görünenlerin bugünün hakikati olduğuna dikkat çeken Filiz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onların kanının bereketi, katkısı bu devrimlerde yok mudur? Şehit İmam Hasan El Benna 40’lı yıllarda şehit olmadan önce diyar diyar dolaşıyor. Yalnız kimsesi yok, henüz etrafı borç. Ama öyle hayallerden bahsediyor ki. Çevresindeki bir avuç Müslümana şöyle sesleniyor. Müslümanlar ümitvar olunuz. Dün hayal zannettiğiniz şeyler bu günün hakikatleridir. Bu günün hayalleri de yarının hakikatleri olacaktır. Ve yine İslam ümmeti için Mısır halkı için bu gün şekillenen nizamı için 5 esası o gün ortaya koyuyor. Diyor ki bu 5 esas ümmetin parolası, sloganı ve manifestosudur. Bu esaslar şudur: Gayemiz Allah’tır, yolumuz cihattır, Önderimiz Resurullahtır, Anayasamız Kur’an’dır ve en büyük arzumuz Allah yolunda şehit olmaktır.”