• DOLAR 32.562
  • EURO 35.034
  • ALTIN 2430.275
  • ...
‘AB rüyasından vazgeçip  Özümüze dönmeliyiz`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Fikret Özkan - MANİSA

Avrupa'nın son günlerde Türkiye`ye karşı takındığı çirkin tavır sonrası gerek Cumhurbaşkanı gerekse Başbakan, yaptıkları açıklamalarla AB için referandum yapılabileceğini açıklarken, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, gerçek yüzünü ortaya koyan AB için, bu rüyadan vazgeçilmesi gerektiğini ifade etti.

Ziyaretleri kapsamında Manisa'da partililerle bir araya gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, son günlerde Avrupa'nın takındığı tavır ve partisinin referanduma dair bakışı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Referandum tartışmalarının dozunun yükselmesinin doğru bir tavır olmadığı uyarısında bulunan Yapıcıoğlu, toplumu kutuplaştırıcı dile devam ediliyor olmasını üzüntü verici olarak bulduğunu söyledi.

"MİLLETİN TALEBİ TAMAMEN YENİ BİR ANAYASADIR"

12 Eylül askeri cuntasının yapmış olduğu 1982 anayasasında yapılacak olan bu değişikliklerle beraber cunta anayasasının 19'uncu kez değişikliğe uğradığını belirten Yapıcıoğlu, yapılan tüm bu değişikliklere rağmen cunta anayasasının ruhu ve iskeletinin halen ayakta olduğunu söyledi.

Yapıcıoğlu, "Milletin talebi tamamen yeni bir anayasadır ve yapılacak olan yeni anayasa, sivil, özgürlükçü, insan merkezli ve mutlaka yerli olmalıdır. Dışarıdan getirilen, yabancı dillerde yazılmış ve başka toplumlar için hazırlanmış olan yasa metinleri bu milletin önüne konularak memleket idare edildi, daha doğrusu idare edilmek istendi. Bu ithal kanunların uygulanması nedeniyle Türk vatandaşlığının şöyle bir tanımı yapıldı. 'Tabii kanunlara göre doğan, İsviçre Medeni hukukuna göre evlenen, Fransız İdare Hukukuna göre idare edilen, Alman Usul kanunları ile yargılanan, İtalyan Ceza Kanunlarına göre cezalandırılan ve İslam Hukukuna göre gömülen kişi Türk vatandaşıdır.' Biz diyoruz ki Medeni Kanunumuz da, Ceza Kanunumuz da, Usul Kanunlarımız da, İdare Kanunlarımız da Anayasamız da yerli olsun." ifadelerini kullandı.

"BU DEĞİŞİKLİĞİN MEMLEKETİN HAYRINA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"

18 maddelik değişiklik ile tamamen yerli bir anayasanın ortaya çıkacağını söylemenin mümkün olmadığını söyleyen Yapıcıoğlu, bu değişikliklerin yeni bir anayasaya yol aralayacağını umduklarını söyledi. Yapıcıoğlu; "Vesayet sisteminin bir adım daha geriletilmesi noktasında önemli bir değişiklik olacağını düşünüyoruz. Bu değişikliğin memleketin hayrına, milletin faydasına, ümmetin maslahatına uygun olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle bu referandumda bu değişikliği, 18 maddelik bu Anayasa değişiklik paketini destekleyeceğimizi, referandumda sandığa gidip EVET oyu vereceğimizi açıkladık." dedi.

‘EVET` KARARIMIZIN ARKASINDAYIZ

"Referandum ile ilgili 'evet' yönündeki kararımızı açıklamamıza rağmen, bazıları hâlâ daha 1 Kasım seçimlerindeki pozisyonda olduğumuzu düşünerek bizim referandumda 'evet' dediğimizi ancak çok da önemsemediğimizi, miting yapmadığımızı, bu nedenle de sandığa gidip gitmeme noktasında tabanımızı serbest bıraktığımızı söylüyor." diyen Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:

"Bu şekilde bir söylem kulağımıza geliyor. Ben bunu düzeltme ihtiyacı hissediyorum. Gittiğimiz her yerde kardeşlerimize, arkadaşlarımıza söylüyoruz. Diyoruz ki: Bizim, referanduma dair kararımız, bu değişikliği desteklemek yönündedir. Bütün kardeşlerimizden isteğimiz bu kararımızın arkasında durmalarıdır. Parti disiplini de bunu gerektiriyor. Yapılan uzun istişareler sonucunda kurumsal bir kimlik olarak bu kararı aldığımıza göre artık topyekûn bu kararın arkasında durmamız gerekiyor."

"ONLAR HİÇBİR ZAMAN BU MİLLETİN DOSTU OLMADILAR"

Son günlerde gündemin önemli konularından birinin de bazı Avrupa ülkelerinin takınmış olduğu tavır olduğunu belirten Yapıcıoğlu, bakanlara karşı işlenen diplomatik terbiyesizliğin ardından dün İsviçre'de Cumhurbaşkanının fotoğrafının altına yazılan 'Erdoğan'ı öldürün' şeklindeki yazıya da tepki gösterdi.

Yapıcıoğlu; "Siyasilerin bir kısmı Avrupalıların ikiyüzlülük yaptığını söylüyorlar. Biz de diyoruz ki; hayır Avrupa daha önce ikiyüzlülük yapıyordu. Artık ikiyüzlülük yapmaktan vazgeçti, gerçek yüzünü ortaya koydu. Onlar hiçbir zaman bu milletin dostu olmadılar. Onlar hiçbir zaman bu memleketin hayrını istemediler ama sürekli gözleri burada oldu. Sadece gözleri değil elleri de burada oldu. Memleketimizi karıştırmak, kafamızı bulandırmak, bizi birbirimize düşürmek, bizleri zayıflatmak ve sahip olduklarımızı alabilirlerse elimizden almak, ya da bizi olabildiğince kendilerine benzetmek için onlar sürekli bizimle uğraştılar. Bunların hangisini yaparsak yapalım onların istediği yöne çekilmiş, onların tuzağına düşmüş olacağız. Ne onlara boyun eğmeliyiz ne onlara benzemeliyiz ne onlara tabi olmalıyız ne kendi değerlerimizi terk edip onların peşinden sürüklenmeliyiz. Bunların hepsine set çekmek zorundayız. Bunun yolu ve yöntemi de bir ve beraber olmaktır." şeklinde konuştu.

"SORUNLARIMIZI DİYALOG YOLUYLA ÇÖZME İMKÂNINA SAHİBİZ"

Toplum olarak diyaloğa önem vermemiz gerektiğini ve çıkacak bir kargaşa ve kavganın neler getireceğini merak edenlerin Suriye'ye bakmasını tavsiye eden Yapıcıoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Anlaşamadığımız bazı konular olabilir ama bu konuların hiçbir tanesi birbirimize düşmemize, birbirimizle kavga etmemize, birbirimizin gırtlağını sıkmamıza sebep olmamalıdır. Sorunlarımızı konuşarak, medeni insanlar gibi diyalog yoluyla çözme imkânına sahibiz. Kavgayla, gürültüyle, birbirine düşen ve bu yolla kendi sorunlarını halletmeye çalışan insanların ne hale düştüğünü görmek için yanı başımızdaki Suriye'ye bakmak yeterli olacaktır. Kendimizi muhafaza etmek, birbirimize kenetlenmek ve birbirimizin etrafında surlar, kaleler inşa etmekle mümkün olabilir. Bu konuda da çok dikkatli, daha çok uyanık olmalıyız."

"AVRUPA'DA AİLE BİTMİŞTİR"

Toplum olarak en fazla muhafaza etmemiz gereken kurumlardan birinin de aile olduğunu belirten Yapıcıoğlu, Avrupa'da aile kurumunun çöktüğünü, evlilik dışı doğan çocukların sayısının, anne babası belli olan ve evlilik içinde doğmuş çocuk sayısından daha fazla olduğunu söyledi. Yapıcıoğlu, "Avrupa'da aile bitmiştir. Bu yüzden Avrupa toplumunun ayakta durması, devam edebilmesi mümkün değildir. Çok kısa bir süre içerisinde ya kendilerine bir çeki düzen verip dönüş yaparlar ya da çok fena bir halde yok olduklarına şahit olacağız." dedi.

"AVRUPA BİRLİĞİ RÜYASINDAN VAZGEÇİLMELİDİR"

Cumhurbaşkanının "16 Nisan referandumundan sonra yeni bir Brexit'e biz de gidebiliriz. Avrupa birliği ile ilişkiler üyelik süreci devam etmeli mi etmemeli mi bu konuda da bir referandum yapabiliriz." demesini önemli bulduklarının altını çizen Yapıcıoğlu, "Bu referandumun da yapılması gerekir. Avrupa Birliği rüyasından, tam üyelik sürecinden bir an önce vazgeçilmelidir, milletimiz özüne dönmelidir." ifadelerini kullandı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir