• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Saygıya Dair…
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yusuf Toprak / Doğruhaber

Saygı insan hayatının vageçilmez erdemlerindendir. İnsan ki değeri saygısı ile ölçülür. Kişinin kendisine saygısı ve çevresine, yakınlarına, akrabalarına ve büyüklerine saygısı diyerek saygı meselesinin iki farklı yönünü ele alacağız.

Aslında iki yönün bir noktada buluşması söz konusu olsa da farklı farklı ele alınması daha iyi anlaşılması açısından sadra şifa olacaktır.

Pekala saygı nedir? Kişinin kendisine saygısı, ve çevresine saygısı nasıl olur?

Saygı, sevgi ve hürmetin karışımıdır. İhtiram ve mühimsemedir. Kişinin muhatabını saymasıdır, dikkate almasıdır.

Kişinin saygısı, kendisine duyduğu saygı ile başlar. Kişi, bir davranış ve hareketi sergilerken, dönüp bir kendisine bakmalı; bu davranışın kendisine yakışıp yakışmadığını gözden geçirmelidir. İnsan ki; eşref-i mahlukattır. Allah Azze ve Celle`nin değer verdiği, aziz kıldığı varlıktır. Saygı bu vecihten önemlidir. Bir müslüman için saygının başlangıcı, kendisine olan saygısı ile başlar. Çünkü kendisine saygısı olan kimse, başkasına saygısızlık etmeye edep eder, utanır. Kendisine olan saygısı, başkalarına saygısızlık etmeye engel olur. Bu açıdan saygı kavramı bir bütündür. Başkalarına saygı ile şahsın kendisine saygısı burada birleşir, bütünleşir.

Başkalarına duyulan saygı ise şöyle izah edilebilir; kişinin genel olarak kendisinden büyüklere karşı hürmet göstermesi, konuşurken sözünü kesmemesi, bir konuda bir görüşü beyan ederken, görüş ve düşüncelerine değer verilmesi gibi birçok örnek saygı meselesinde değinilebilecek hususlardır. Kişi sevgi bulduğu nazardan saygıyı esirgememelidir. Kültürümüzde büyükler, evlerin başköşesinde oturur, baş üstünde taşınır. Büyüklerimiz yaşanmış bir ömrün tecrübelerini bir daha kullanacak değildir. Bu tecrübeleri kendisinden sonra gelen nesillere aktarır ki; sonraki nesiller aynı yanlışlara, hatalara girmesin. Ayakları kaymasın, dilleri sürçmesin. Mensubu olduğumuz kültür ve medeniyet, büyüklerin tecrübelerinden istifade edilen bir yapıya sahiptir.

Kişinin büyüklerine saygı göstermesi ile ilgili Peygamber Efendimiz (asm) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuşlardır: “Küçüklere merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen, bizden değildir.” (Tirmizi) Bu hadis-i şeriften ne anlıyoruz; Müslüman büyüklerine saygı gösterecek demektir bu ferman-ı peygamber. Bu hadisten çıkan hisse budur.

Bir hocamız vardı. Kendisine saygısızlık yapan bir öğrenci, gelip kendisinden özür dilemek istemişti. Hocadan özür dilediğinde hoca; “Kendinden özür dile!” demişti. Dersten sonra hocaya gidip sormuştum. Hocamız; “Kendisine saygısı olsa, bir büyüğüne, büyükleri içinden hocasına karşı böyle bir davranışta bulunmazdı…” demişti.

Çevreye saygı konusu da çok önemlidir. Trafikte, çarşıda, pazarda yüzlerce yabancı insanla yüzyüze gelmekteyiz. Bazen buralarda çok küçük sürtüşmelerden büyük kavgaların, tartışmaların çıktığına şahit oluyoruz. Bunlar keşke toplumda olmasa dediğimiz şeylerdir. Çarşı, pazarın tadını kaçıran, insanların huzurunu bozan, herkesi geren böylesi tartışmalar da ancak karşılıklı saygı ile aşılabilir durumlardır. Herkesin birbirine ve birbirinin hakkına saygı gösterdiği yerde bu tür tatsızlıklar vuku bulmaz, böyle şeyler yaşanmaz.

Hasılı kelam, kişinin kendisine ve başkalarına saygı göstermesi mühimdir. Kişinin kıymet ve cevherini ortaya koyar. Bu nedenle kişinin çevresine, yakınlarına, büyüklerine, bir de kendisine karşı saygısı olması gerekir. Allah Azze ve Celle toplumumuzu birbirine saygı gösterenlerden kılsın,

Bu haberler de ilginizi çekebilir