Dört Şeye Dikkat Et!

Şeyh Hasanı Harakânî Hazretlerinin şöhretini duyan Gazneli Mahmud, adamlarıyla birlikte Harakân`a gelir. Sultan, yanına geldiğinde Hasan Harakani Hazretleri, ona padişahları karşılayanların gösterdiği alakayı göstermez, ayağa kalkmaz. Gazneli Mahmud bazı sorular sorar ve şeyhi sınar. Aldığı cevaplar ve şeyhin heybeti karşısında şaşkınlığı artarken, gayri ihtiyari derin bir muhabbetle gönlü Hazretin sevgi ve muhabbetine açılır. Büyük bir saygı ile Ebu Hasan Hazretlerine bir kese altın hediye etmek ister fakat Harakânî Hazretleri kabul etmez. Sultan Mahmud, kendisine hatıra kalsın diye Harakânî hazretlerinden herhangi bir eşyasını ister. Harakânî hazretleri de sultana bir gömleğini verir. Görüşme tamamlanır. Veda vakti gelir, çatar. Şeyh Harakânî onu ayakta uğurlar. Sultan, şeyhin kendisini yolcu ederken ayağa kalktığını görünce sorar:

“Efendim, geldiğimizde ayağa kalkmadınız; ama yolcu ederken bizi ayakta uğurluyorsunuz. Sebeb-i hikmetini öğrenebilir miyim? Şeyh Harakânî Hazretleri der ki:

“İlk gelişinizde sultanlık gururu ve bizi imtihan niyetiyle geldiniz. Ama şimdi tevazu hâliyle ayrılıyorsunuz. Tevazu hâline saygı gerekir, tevazu gerekir.”

Bu sözler üzerine Sultan Mahmud, Harakânî hazretlerine, “Bana nasihatte bulunun,” der. Bu isteğe karşılık Hasan Harakânî hazretleri şu nasihatlerde bulunur:

“Dört şeye dikkat et; takva, cemaatle namaz, cömertlik ve halka şefkat…”