• DOLAR 32.522
  • EURO 34.969
  • ALTIN 2434.511
  • ...

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici-market fiyat farkında kuru soğanın ilk sırayı aldığını belirterek aradaki fiyat farkının 5,1 katına çıktığına dikkat çekti.

Bayraktar, kuru soğanda planlama eksikliğinin üretimde ve üretici fiyatlarında dalgalanmaya neden olduğunu, piyasalarda dengesizliğe yol açtığını bildirerek, “2015 rekoltesinin düşük olması ve fiyatlardaki yükselme üreticimizi 2016’da soğana yönlendirmiş, sonuçta üretim 1,88 milyon tondan 2,12 milyon tona çıkmış, 30-35 kuruşa mal edilen soğanın üretici fiyatı, Şubat ayında 20 kuruşa kadar gerilemiştir” dedi.

2016 yılında rekoltenin yüksek olmasının yanı sıra Rusya’nın uyguladığı ambargonun kuru soğan üreticisini pazarlamada sorunlar yaşamasına yol açtığını belirten Bayraktar, “Üreticilerimiz kilogramını 30-35 kuruşa mal ettiği kuru soğanını, 2016 Mayıs-2017 Şubat döneminde ortalama 33 kuruşa ancak satabilmiştir. Ocak ayında 30 kuruş olan kuru soğan kilogram fiyatı, havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte Şubat ayında yüzde 33,34 gerilemeyle 20 kuruşa kadar inmiştir. Buna karşın, her ay düzenli olarak yaptığımız üretici market fiyatları araştırmamıza göre, markette 1 lira 3 kuruştan satılan kuru soğan, yüzde 414,72 üretici market fiyat farkıyla 2017 Şubat ayında fiyat farkında ilk sırayı almıştır. Üreticide 20 kuruş olan kuru soğan, markette 5,1 katına satılmıştır." dedi.

2016/2017 sezonunda aradığını bulamayan üreticilerin umudunu, 2017/2018 sezonuna bıraktığını aktaran Bayraktar, "Soğan ekiminin devam ettiği şu günlerde, planlı ve sürdürülebilir bir üretimin gerçekleşmesi üreticilerimizin en büyük beklentisidir. Üretimde meydana gelen dalgalanma ve pazarlama sorunları üreticiden tüketiciye tüm tarafları derinden etkilemekte, pazarlama sorunlarının yaşandığı dönemde düşük fiyat nedeniyle üretici, arzın daraldığı dönemde yüksek fiyat nedeniyle tüketici mağdur olmaktadır.

Bayraktar şöyle konuştu: "Üreticilerimizin tam olarak örgütlenememesi nedeniyle pazarlık güçleri bulunmamakta ve bu yapıda yaşanan zorunlar daha da derinleşmektedir. Üreticilerimizin kendi ürettiği üründe söz sahibi olabilmesi, sahip oldukları hakları etkin bir şekilde kullanabilmesi ancak örgütlenmeyle mümkündür. Bu nedenledir ki Tarımsal Üretici Birlikleri’ne gerekli kaynak aktarılarak finansman bakımından güçlendirilmeli, birliklerin bir müdahale kurumu gibi çalışmaları sağlanmalıdır.

Üretimde istikrarın sağlanması bakımından üretim planlaması yapılmalı; çiftçi nerede ne kadar ürün yetiştireceğini bilmelidir. İhracat imkanları artırılmalıdır. Kısaca yapılması gereken, kuru soğan üretimini, iç piyasa ihtiyacı ve ihracat miktarı toplamında tutmak, pazarlama sorunları çözmek, üretim maliyetlerini düşürmektir.” (Fırat Arslan- İLKHA)