Türkiye`de ilklerden biri Diyarbakır`da gerçekleştirildi
Ankara`dan, Dicle Üniversitesinde 3 ameliyat gerçekleştirmek üzere Diyarbakır`a gelen Algoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Aşık, yapılacak işlemlerin Türkiye`de ilklerden olacağını vurguladı.
Ankara`dan, Dicle Üniversitesinde 3 ameliyat gerçekleştirmek üzere Diyarbakır`a gelen Algoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Aşık, ameliyat öncesi İLKHA`ya değerlendirmelerde bulunarak yapılacak işlemlerin Türkiye`de ilklerden olacağını vurguladı.
Ankara`dan 3 ameliyat gerçekleştirmek için Diyarbakır`a gelen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Algoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi ve İbn-i Sina Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İbrahim Aşık, ameliyat öncesi İLKHA`ya bilgilendirmelerde bulunarak, yıllardan beri omurilik ağrısı çeken 2 omurilik hastasının omuriliğine pil takma ameliyatı ile bir bel fıtığı hastasının kuyruk sokumundan robot marifetiyle girilerek 3 önemli ameliyat gerçekleştireceklerini belirtti.
Dicle Üniversitesi Hastaneleri Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim dalı uzmanları ile işbirliği içinde 3 ameliyatı gerçekleştirecek olan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Algoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Aşık, bu ameliyatların kapalı ortamda Türkiye`de ve Diyarbakır`da yeni yapılan işlemler olduğunu söyledi.
“Omirilik üzerine 2 adet elektrot (incecik tel) koyuyoruz”
Omurilik hastasının 3 operasyon geçirdiğini ifade eden Prof. Dr. Aşık, “Hastamıza 3 kez bel ameliyatı yapılmış. Son ameliyatında beline platin takılmış. Bu stabilizasyona rağmen hastanın ağrısı geçmemiş. Takılan vidalara rağmen geçmeyen ağrıları var. Hasta yoğun bir miktarda ilaç almasına rağmen ağrıları geçmiyor.” dedi.
Söz konusu hastaya yapacakları işlemle ilgili bilgi veren eğinen Prof. Dr. Aşık, “Daha yukarı seviyede omirilik üzerine 2 adet elektrot (incecik tel) koyuyoruz. Bu tellerden minik minik elektrik akımları veriyoruz. Buna omurilik stimülasyonu deniliyor.” şeklinde konuştu.
“Hasta ile konuşarak ameliyatı gerçekleştireceğiz”
İki haftalık bir süreç içerisinde hasta üzerinde gözlemlerde bulunduklarını dile getiren Prof. Dr. Aşık, hastaların bu işlemlerden memnun olmaları halinde kalıcı pil yerleştirdiklerini söyledi.
Pili hastanın kalça veyahut karın bölgesine yerleştireceklerini belirten Prof. Dr. Aşık, “Daha sonra ne yapacağımıza karar vereceğiz. Ancak işlemlerin başarılı geçmesi gerekiyor. Başarılı geçmesi halinde hasta bir hafta içerisinde iyileşir. Zaten hasta işlemin ardından aynı gün içerisinde gezecek, dolaşacak. Daha çok lokal anestezi (sınırlı uyuşturma) ile hafif bir damardan ilaç vereceğiz. Genel anestezi yok. Hasta ile konuşarak ameliyatı gerçekleştireceğiz. Hasta ile ameliyat sırasında işlemler hakkında ondan durumu hakkında bilgi almak zorundayız. Bu nedenle hasta ile konuşuyoruz. Konuşma neticesinde pili sabitliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Bu tür yöntemler son teknoloji ile geliştirilen işlemlerdir”
Konu ile ilgi açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Hastaneleri Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Haktan Karaman ise, “Bu tür hastaların Türkiye genelinde yoğun olduğunu belirterek, “Bel fıtığı yaygın bir hastalıktır. Bunların birçoğu fizik tedavi yöntemleri ile rahatlıyor ancak, az bir grup ameliyat olmak zorunda kalıyor. Ameliyat olanların bir kısmı ise ya hiç iyileşmiyor, ya da eski halinden daha kötü durumlara düşüyor. Bu tür hastalar için tıbbi tedavi yöntemleri hep araştırılmış ve geliştirilmiştir. Bu tür yöntemler son teknoloji ile geliştirilen yöntemlerdir. Hastalar bu yöntemlerden memnun kalınca giderek sıklıkla uygulanmaya başlanmıştır.” dedi.
“İnşallah iyileşmeyi temenni ediyorum”
Dicle Üniversitesinde öğle saatlerinde başlanan ameliyatlarda Bediha Altekin, Zeliha Karagöç ve Şakire Karakoyun isimli 3 hasta işlemlere tabi tutuldu. Ameliyatların ardından iki hastanın omuriliğine ve bir hastanın da karnına pil takılacağı öğrenildi.
Ameliyat masasına ağrıları nedeniyle yatmak zorunda kalan Şakire Karakoyun, “Belimde ağrı vardı. Dizlerime ağrı vuruyordu, gece yatamıyordum. Ancak inşallah iyileşmeyi temenni ediyorum, mutluyum.” şeklinde konuştu. (M. Sıddık Bilge, Mehmet Ali Ekinci – İLKHA)