Yanımızdaki insanlar
Hepimiz kalplerimizin huzur bulabileceği anları yaşamak için bir yarış halindeyiz. Kimi zaman yanımızdaki insanlar ulaştıkları yerlerden bizlere el uzatırken, kimi zaman ciddi kayıplar yaşatırlar. Biz hedeflerimize doğru tırmanırken, en yakınımız bizim eşyalarımızı çalar. İlk fırsatta önümüze engeller dizer ve hep bizim yanımızda yolculuğunu sürdürür. Bu durum genelde bizi üzer ama ses etmeyiz, çünkü bizim için arkadaşlık daha ağır basmaktadır. İçimizden “neden dallarımı kıran bir fırtınasın? Neden dalgaların bana ölüm getiriyor” diye çığlıklar atsak da bir adım öteye geçemeyiz, arkadaşımızdır sonuçta...
Biz böyle durumlarda içimizde fırtınalar yaşaya duralım, bir yazar bu duruma şöyle bir bakışla bakmış,
" eğer yanında tırmanan kişi senin çantanı ve keseni çalar da, ilkiyle şişmanlayıp ikincisiyle ağırlığı artarsa, onu da beraberinde götürmeli ve ona acımalısın. Çünkü şişmanlık onun için tırmanışı daha zor hale getirecek, yüklendiği ağırlık ise önündeki yolu daha da uzatacaktır. Senin zayıflık ve cılızlığına rağmen, onu yükünün altında çökmüş ve yavaşlamış görürsen, hemen yardım et ona. Çünkü bu senin hızını artıracaktır"
Arkadaşsız bir dünya düşünmek şüphe yok ki imkânsız gibi bir şeydir. Ama arkadaşlarımızın önümüze dizdiği engellerden sonra bu değerimizi kaybetmemiz de ne yazık ki kaçınılmaz olacaktır!..
Rumeysa Ülsen