• DOLAR 32.536
  • EURO 34.78
  • ALTIN 2493.286
  • ...
SON DAKİKA
Ümmet gökkuşağına benzemelidir!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bitkiler ve çiçekler bile rengârenktir. Aynı suyla sulanmalarına rağmen her tohum farklı renklerde meyveler verir. Ve bu meyveler de tatları bakımından da birbirinden farklıdır. Tıpkı insanlar gibi… Lazı, Çerkezi, Türkü, Kürdü, Arabı dünyanın dört bir yanından insanlar… Renkleri kültürleri dilleri her ne kadar farklı olsa da dava bir, hepsi ümmetin birer fertleri. Doğmadan seçim yapılma şansı yoktur, Allah belirler kimin ne renk ve ne ırkta olacağını. Öyleyse ne haddimize bu ırkçılık? Ne haddimize bu renk sevdası? İnsanlardan bahsediyoruz, takımlardan ya da taraftarlardan değil…

Gökkuşağına bir bakın… Yalnızca mavi olsaydı ya da pembe, belki de turuncu. Ama sadece tek renk, ne kadar güzelliği kalırdı? İsmi bile artık gökkuşağı değil sadece o rengin ismi olurdu. Gökkuşağını gökkuşağı yapan bütün renklerin bir arada toplanışı ve yan yana duruşudur. Ümmette gökkuşağına benzemelidir. Biz yan yana durdukça ve bu ırkçılık hastalığını raflara kaldırdıkça en az gökkuşağı kadar güzel olacağız.

Peygamber efendimiz (sav) veda hutbesinde “Ey İnsanlar!.. Rabbiniz birdir, babanız da birdir. Hepiniz Âdem`in çocuklarısınız. Âdem ise topraktandır. Arab`ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah`tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız Ondan en çok korkanınızdır.” buyurmuştur. Tüm yaratılmışların en güzeli olan bir peygamber bile böyle buyururken, gökkuşağının içinden renkleri ayırmak ne haddimize!     ŞEYDA ÜNAL

Bu haberler de ilginizi çekebilir