Sevgi, insanlarda doğuştan bulunan bir duygudur. Kur'an, kalplerin Allah rızası için sevgi ile birleşmesine çok önem verir. Müminlerin gönülleri sevgi ile doludur. Onlar herkesin ebedi cehennem azabından kurtulması ve cennete kavuşması için muhataplarına büyük bir sevgi beslerler. Aslında bu sevgi onların inançlarından kaynaklanmaktadır. Müminler, insanları Allah ve peygamber emrettiği için severler. Kin ve düşmanlıkları sadece İslam düşmanlarına karşıdır. Allah Teâlâ iman edenlerin kalplerini sevgi ile birleştirmiş, onları bu sevgi ve bağlılıkla kardeşler yapmıştır. Cenabı Hak şöyle buyuruyor:

"Ve (Allah inananların) kalplerinin arasını sevgi ile birleştirdi. Yoksa yeryüzünde ne varsa hepsini harcasaydın, yine onların kalplerini birleştiremezdin. Fakat Allah, onların arasını sevgi ile birleştirdi." (Enfal: 63)

Peygamberimiz (sav) de şöyle buyurmuştur:

"Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki, iman etmedikçe cennette giremeyeceksiniz. Birbirinizi sevilmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Size bir şey göstereyim mi,  onu işlediğinizde birbirinizi seversiniz. Aranızda selamı yayınız." (Tirmizî. İbn Mace ve E. Davud).

Bu sebeplerle müminler sevgi ve saygı konusuna çokça dikkat etmeli, her muhatabına gerçekten Allah emrettiği için sevgi ve saygı beslemelidirler. Çünkü Müslümanların birbirini sevmesi insanı Allah`ın rızasına yaklaştıran en önemli hususlardan birisidir. Bu yüzden Allah onlardan o kadar memnun kalacaktır ki kıyamet gününün o dehşetli anlarında birbirini Allah için seven kullarına şöyle seslenecektir.

"Benim için birbirlerini sevenler nerede? Onları gölgemden başka gölge bulunmayan bu günde Arş`ımın gölgesinde gölgelendireceğim" buyurur (Müslim).

Karşılıklı sevgi ve saygı gerçekten de insanların gönüllerini birbirine bağlayan şeylerdendir. İslam davetçileri bilmelidirler ki birisini kazanmanın ve kalbini feth etmenin en kolay yolu onu sevmek ve sevgimizi onlara hissettirmektir. Bu nedenle Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur;

"Bir kimse din kardeşini severse, sevdiğini o kişiye söylesin " (Riyazü's-Salihîn).

İşte bu sebeple müminler, mümin kardeşlerine karşı muhabbetlerini çeşitli vesilelerle bildirmelidir. “Birini seviyorsanız bunu kendisine söyleyin” hadisinin bir hikmeti olduğuna inanarak o kişiye kendisini Allah rızası için sevdiğimizi söylemeliyiz. O zaman göreceğiz ki muhatabımızla aramızdaki sevgi, saygı ve yakınlık bağı artacaktır.

Tebliğe muhatap olan kişi yaşça küçük dahi olsa davetçi ona karşı saygıda kusur etmemelidir. Zaten insan yaratılış fıtratı gereği karşısındaki kişi ve yakınlarından mutlaka sevgi ve saygı beklemektedir. İnsanın sevgiye muhtaç olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Bu sevgi ve saygının müminler arasında karşılıklı olması ise çok önemli ve değerlidir.